Uyku

3.4K 373 264
                                    

Beğenin lütfen 🔪

Saat sabah 4'e yaklaşıyordu. Gece 00.40 gibi eve gelmiştik.

Dabi ile hâlâ balkonda yan yana oturuyorduk, konuşmuyorduk bile. Onu neden evime aldığımı bilmiyordum, normalde yaralanması umrumda bile olmazdı.

Uykum gelmeye başlamıştı, bir anda uyku bastırmış gibiydi.

Gözlerimi kapattım ve başımı biraz sola yatırdım.

Dabi'nin anlatımı:

Omzuma çöken ağırlık ile başımı Etsuko'ya çevirdim. Gözleri kapalıydı, uyuya mı kalmıştı?

"Hey, Etsuko."

Sesi çıkmadı, düşündüğüm gibi uyuyordu.

Üstünde kısa ve açık şeyler vardı, hava şu an bunları giyecek kadar sıcak değildi. Etrafa bakındığımda karşı taburenin üstünde duran ince örtüyü gördüm.

Etsuko'nun kafası düşmesin diye bir elimle kafasını tutarak karşıdaki örtüye uzandım ve alınca geri koltuğa oturup Etsuko'nun kafasını omzuma yasladım.

Örtüyü sessiz olmaya çalışarak açtım ve üstümüze örttüm.

Etsuko ile ilk karşılaştığım zamanlar ona karşı bir nefretim yoktu. Hiçbir zaman olmamıştı.

Normalde herkesten nefret edebilecek durumda olan ben, nedense ona karşı nefret beslememiştim.

Garip biriydi, ayrıca... Biraz tatlıydı.

Soğuk gibi duruyordu, hatta ilk karşılaştığımız zaman tanımadığım birini merak edip düşünmenin aptalca olduğunu söylemişti.

Ama şu anki durumumuza bakarsak beni başım beladayken kurtarmış, evine getirmiş, yarama pansuman yapmış ve yemek bile vermişti.

Bunları düşünürken hafifçe güldüm ve sessizce mırıldandım, "İyilik meleği falan mısın sen?"

Konuşmam ile hafifçe kıpırdanınca uyandı sanıp irkildim, ama sadece bana biraz daha yaslanarak kafasını biraz daha boynuma gömdü.

Yaklaşık 1 dakika boyunca sessizce durdum. Uyuduğuna emin olunca rahat bir nefes vererek başımı koltuğa yasladım ve gözlerimi kapadım.

Etsuko'nun anlatımı:

Sıcak bir şeye sarılıyordum. Ya da sıcak şey hemen yanımdaydı. Gözlerimi açmadan elimle ne olduğunu anlamak için dokundum, elime kas gibi bir sertlik gelince şaşırarak gözlerimi araladım.

Dabi'ye sarılmış, koltukta oturuyordum. Kendisi kafasını koltuğa dayamıştı. Az önce dokunduğum yer ise karın kaslarıydı.

Üstümüzde bir örtü olduğunu görünce daha da şaşırdım, üstümüze örtü örttüğümü hatırlamıyordum. Kendisi mi örtmüştü?

Tam ayağa kalkacağım sırada kendisi de kıpırdandı. Gözlerimi tekrar ona çevirdiğimde kısık gözleriyle bana baktığını gördüm. "Uyanmışsın."

"Evet."

Kollarını havaya kaldırarak esnetti ve daha sonra elini saçlarının arasına atarak saçını karıştırdı. "Günaydın."

"Sana da."

Örtüyü üstünden atarak ayağa kalktı ve kapıdan çıkarak salona ilerledi.

Yaklaşık 15 saniye arkasından öylece baktım.

Çok... Arkadaş canlısı davranmıyor muydu?

Ben de koltuktan kalkarak salona ilerledim. Çoktan yüzünü yıkamış ve salona dönmüştü. Yüzünü havlu ile kurulamadığı için tişörtünü kaldırarak yüzünü sildi.

Tişörtünü kaldırınca kaslarını gördüm.

"Hassiktir..."

Bana döndü, "Ne?"

"Ne?"

"Neye hassiktir dedin?"

"Öyle mi dedim?"

"Dedin ya."

"Yanlış duymuşsun."

Tişörtünü indirdi ve tekrar gözlerini kısarak yüzümü inceledi. Birkaç adımda yanıma yaklaştı. Tam karşımda duruyordu.

"Neye hassiktir dedin, intihar meyillisi?"

"Yanlış duymuşsun dedim, dikiş kafa."

Dudağı yana kıvrıldı ve yüzüme doğru eğildi. Aslında ben de uzundum ama o benden daha da uzundu.

"Lakaplara geri döndük, ha?"

"İlk dönen sendin."

Gözleri yüzümün her tarafını inceliyor gibiydi. Hızlı hızlı dolaşıyorlardı.

Gözleri en sonunda dudaklarımda durdular. Sessizce baktığında konuşmasını bekledim.

Yaklaşık 20 saniye boyunca konuşmayınca ses verdim. "Hey?"

İrkilerek gözlerime baktı. "Ha?"

"Ne?"

"Ne oldu?"

"İyi misin sen?"

"Evet, neden?"

"Daldın da."

Gözleri tekrar dudaklarıma kayacak gibi olduğunda birkaç adım geri giderek arkasını döndü. "Öylesine, dalmışım."

Dabi x Reader (Bnha x Reader)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin