Kahraman mısın?

3.4K 380 206
                                    

Beğenin lütfen 🔪

"Hey, nereye gidiyoruz?"

Hâlâ dikiş kafanın bileğini tutmuş, peşimden sürüklüyordum.

"Eve."

"Beni eve mi atacaksın?"

"Aynen."

"Eve atmak için yaralı olmamı mı bekledin? Normalde de atabilirdin."

Derin bir nefes alarak kafamı çevirip ona baktım, gülmüyordu ama dalga geçercesine bir ifadesi vardı.

Gözüm yarasına kaydı, "Mermi içinde mi?"

"Bilmiyorum."

"Nasıl vuruldun?"

"Bilmiyorum."

"Bildiğin bir şey var mı?"

"Beni eve atacağın."

"İyi."

Geri önüme döndüm, eve sadece 5 dakika kalmıştı.

"Bu arada buralarda kamera yok mu? Bayağıdır kamera patlatmadın."

"Ara sokaklarda olmuyor. Caddede vardı sadece."

"Tüm kameraların yerini biliyor musun sen?"

Kafamı evet dercesine salladım.

"Garip kızsın."

"Sen de garip erkeksin."

Dakikalar sonra evimin önüne gelmiştik. Anahtar ile kapıyı açtım ve önce dikiş kafanın içeri girmesine izin verdim, arkasından da ben girdim.

Kapının yanındaki tuşa basarak ışıkları açtım. Kapkaranlık ev bir anda aydınlandı.

Evim gerçekten büyüktü, bayağı zengin evi gibiydi. Hatta öyleydi.

"Baksana."

Ecza dolabından pansuman eşyalarını alırken cevapladım. "Ne?"

"Sen nasıl aldın bu evi?"

"Çaldım."

Eşyalar ile geri odaya döndüm, dikiş kafa koltuğa oturmuş etrafa bakıyordu.

"Evi mi çaldın?"

"Evi nasıl çalabilirim? Mal mısın? Para çaldım."

"Yok artık... Nasıl bu kadar yüksek miktar çaldın?"

"Zor bir şey değil." çenem ile tişörtünü işaret ettim, "Çıkar üstünü."

Dediğimi yapıp üstünü çıkardı.

"Uzan, yarana bakacağım."

Uzanıp başını yastığa koyunca ben de yarasına bakmaya başladım.

"Mermi içinde değil."

"Peki."

"İçinde olsaydı sorun olurdu, biraz sevinç tepkisi gösterir misin?"

Sahte bir şekilde güldü, "Çok mutluyum ya! Mermi içinde değilmiş!"

"Of, tamam kes!"

"Ayrıca yaran derin de değil, dikişe gerek olduğunu sanmıyorum."

Omuz silkti, "Peki."

İç çekerek yarasına pansuman yapmaya başladım. Etil alkolü döktüğüm an acıyla inledi.

Güldüm, "Pardon, fazla döktüm."

Dişlerinin arasından tısladı, "Bilerek canımı yakmaya mı çalışıyorsun?"

Gülüşüm daha da büyüdü, "Yok canım, ne münasebet?"

Pansuman sonunda da sargı beziyle yarasını sardım ve ayağa kalktım.

"Tamam, böyle iyi."

Koltuktan doğrulurken mırıldandı, "Sağ ol."

Dolaptan bir şişe kahve çıkardım ve kapağını açtım.

"Hey, bu adam... Kahraman değil mi?"

Kafamı dikiş kafaya çevirdim. Arkası dönüktü ve elindeki bir şeye bakıyordu.

Neye baktığını anladığım için hızlıca ona ilerledim ve elindeki fotoğrafı alarak ters bir şekilde kitaplığa bıraktım. "Ona elleme."

Çatık kaşlarla baka bakıyordu, "Sen onunla arkadaş mısın?"

"Sanane?"

"Yanınızda bir çocuk daha vardı, üstünde UA forması vardı. Sen kahraman mısın?"

"Kahraman gibi mi görünüyorum?"

Tanrısal anlatım/ Geçmiş:

"Akiro! Etsuko! Fotoğraf çekinelim!"

Etsuko kaydırakta oturmuş kahvesini içerken yan gözle Keigo'ya baktı. "Götümü kaldırıp oraya gelemem."

Keigo iç çekerek ayağa kalktı ve birkaç adım ötesinde kola içen Akiro'yu da kolundan çekiştirerek kaydırağın yanına geldi.

Etsuko kaydırakta, Akiro kaydırağın sağında, Keigo ise solunda duruyordu.

Keigo hızlıca cebinden telefonunu çıkardı ve kamerayı kendisine çevirdi.

"Poz verin!"

Etsuko kahve şişesi hâlâ elindeyken gülerek poz verdi. Keigo eliyle barış işareti yapıyordu. Akiro ise hâlâ kolasını içerken diğer eliyle orta parmak çekmişti.

Keigo fotoğrafa baktı ve gülerek birkaç adım ileri gidip Etsukolara döndü. "Bunu çıkartacağım, hepimizde olsun."

Dabi x Reader (Bnha x Reader)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin