Beğenin lütfen 🔪
9 sene sonra:
Üzerimde gezinen ağırlık ile kolumu üzerime attım ve karnımın üstünde duran bedeni yatağa yatırdım.
Tekrardan uyumaya çalışırken minik beden tekrar üstüme çıkınca iç çekerek gözlerimi aralamaya çalıştım. "Mateo... Saat sabahın körü. Uyusuna."
"Babam evde değil anne! Sıkıldım!"
"Nereye gitti o salak yine?"
Gözlerimi ovalayarak doğruldum ve Mateo'yu da kucağıma alarak yataktan çıktım.
6 yaşına gelmişti, artık taşıması çok zor oluyordu ama her seferinde taşımamızı istiyordu. Aynı Touya gibi, götü yerinde duramayan biriydi.
Banyoya ilerledim ve Mateo'yu yere bırakarak yüzümü yıkadım, daha sonra dişlerimi fırçaladım. Yüzümü kurularken Mateo'nun gittiğini fark ettim.
Havluyu kenara bıraktım ve banyodan çıkarak merdivenlere ilerledim. "Mateo?"
"Anne bak! Kayacağım şimdi!"
Mateo'nun merdiven korkuluğunun üstüne oturduğunu gördüğümde ben daha tepki veremeden aşağı doğru kaymaya başladı.
Daha yolun ortasındayken bir anda sağa doğru düştüğünü fark edince mutfaktan hemen metal tencere kapağını kontrol ederek Mateo'nun altına gönderdim ve tencere kapağının üstünde, havada durmaya başladı.
Sinirle aşağı indim, "Bana bak küçük, sana buradan kaymanı yasaklamadım mı ben?"
"Tencere kapağında uçmaya devam etmek istiyorum!"
Buzdolabına ilerlerken mırıldandım, "Tamam, sakın oradan da düşme."
Bir kahve çıkardım ve kapağını açarak bir yudum aldım. Buzdolabına baktığımda kahvelerin çok az kaldığını gördüm.
Kapağı kapatırken kapının açılma sesiyle kapıya döndüm. Touya elinde 3 koli kahve ile içeri girdi.
Önce Mateo'yu gördü çünkü kapının karşısında o duruyordu. Onu görünce şaşırır gibi oldu ve bana döndü.
Yüzünde bir gülümseme belirdi ve kolileri masaya bırakıp bana yaklaştı. Bir eli yanağıma uzandı ve hafifçe okşayıp alnını öptü, "Günaydın güzelim."
"Ben de sevgilimi böyle öpeceğim!"
İkimiz de şaşırarak Mateo'ya baktık. Daha sonra birbirimize döndük ve kahkaha atmaya başladık.
Touya kahkahasını hâlâ sürdürürken Mateo'ya ilerledi ve onu tencere kapağının üstünden alarak kucakladı. "Bunun için biraz küçüksün. Yoksa hızlı zamanların mı? Babana doğruyu söyle, kaç sevgilin var?"
Mateo işaret parmaklarının uçlarını birleştirerek kafasını eğdi, "Sevgilim yok, ama birini seviyorum."
Bu ifadesiyle çok tatlı oluyordu.
"Ee, onu sevdiğini söyledin mi?"
"Ona meyve suyu aldım ama sevmediğini söyledi!"
Touya tekrar kahkaha atarken onlara ilerledim ve Mateo'yu ben kucağıma aldım. "Sana küçük bir sır vereyim mi?"
Heyecanla kafasını sallarken Touya'ya baktım ve gülümseyerek tekrar Mateo'ya döndüm. "Baban ile ilk tanıştığımız zamanlar birbirimizi hiç sevmiyorduk."
Touya bir elini belime sararken diğer eliyle Mateo'nun uzamış saçlarını gözlerinin önünden çekti. "Ama sonra annen bana aşık oldu. Hem de öyle böyle değil."
"Neyse," Mateo'yu yere bıraktım ve Touya'nın yakasından tutarak mutfağa ilerledim. "kahvaltı yapacağız."
Mateo içeride televizyon izlerken ben de Touya ile kahvaltı hazırlıyordum.
"Bu arada..."
Domatesleri doğramayı bırakıp ona döndüm. Kötü bir şey diyecek diye tırsıyordum.
"Keigo bize geliyormuş."
Yıllar önce, biz kaçtıktan 4 yıl sonra aranmayı bıraktık. Garip bir şekilde kötüler listesinden silinmiştik. Bu yüzden şu an yasal olarak dışarıda gezebiliyorduk.
"Ne? Keigo Japonya'da."
"Amerika'ya gelmiş. Dün."
"En yakın arkadaşımla benden fazla mı konuşuyorsun sen? Bazenleri beni onunla aldattığını düşünüyorum."
Touya hafifçe gülümserken tabakları kenara koydu ve elleriyle belimi sararak beni kendisine çekti ve kulaklarıma doğru fısıldadı. "Her şeyi düşün ama..." Boynuma yavaş ama sert bir öpücük bıraktı, dudakları hâlâ boynumun üstündeyken konuşmaya devam etti. "Seni aldatacağımı düşünme, ölsem daha iyi."
Dediği şeye daha da gülümserken yüzünü bana çevirdi ve dudaklarına bir öpücük bıraktım.
Kapının çalması ile ikimiz de kapıya baktık. Mateo koşarak kapıya geldi, "Ben açarım!"
Kapıyı açtığında içeri, elinde tonlarca hediye kutusu olan Keigo girdi. Hediye kutularını yere bırakırken Mateo heyecanla kucağına atladı. "KEİGO DAYI!"
Keigo'da gülümseyerek kollarını ona sardı, "Naber ayol?" gözlerini bize çevirdi, "Çok özlemişsinizdir diye geldim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dabi x Reader (Bnha x Reader)
FanficHayat dolu olan Etsuko, daha lise 2. sınıftayken en yakın arkadaşını kaybettiğinden dolayı hayata ve insanlara karşı nefret besler. Bu nefreti içinde git gide büyür ve en sonunda okul müdürü onun bu nefretinin ileride büyük sorunlara yol açacağını s...