Beğenin lütfen 🔪
Ben böyle havayı sikeyim. Sıcaktan eriyip gideceğim birazdan. İyi okumalar.
"Dabi."
Yaklaşık 5 dakikadır yürüyorduk ama ikimiz de tek kelime etmemiştik. Muhtemelen Dabi bardaki adamı öldürmediği için kendisine sövüyordu.
"Hey, Dabi."
Derin bir nefes aldım, "Bebeğim, bakar mısın?"
Adım atmayı durdurdu ve yavaşça bana döndü. Sinirli duruyordu ama bardaki kadar öfkeli değildi.
"Efendim?"
"Ne kadar sinirlisin? 10 üzerinden puanla."
"10.000 falan."
"Ha, anladım. Ne zaman geçer sinirin?"
Gözleri geldiğimiz yola kaydı, "O siktiğimin barında duran sikik herifi öldürürsem sinirim çok iyi geçer."
"Evet, ama öldüremezsin."
Gözleri kısıldı, "Öldürebilirim aslında..."
"Öldürmene izin vermiyorum."
Gözleri tekrar bana kaydı, "Öldürmek için senden izin mi almalıyım?"
"Evet, artık almalısın."
Elini elimden çekerek cebine koydu, "Hadi ya, bu zor olacak."
Elini cebinden çıkarıp tekrar elimi tuttu, "Eve gidelim, yorgunum."
"Peki."
Eve geldikten sonra Dabi duşa girmişti. Daha sonra ise kendisini direkt yatağa atmıştı.
"Sen de gelsene güzelim."
"Sonra gelirim, uyu sen."
Yatağa yaklaştım ve eğilerek saçını öptüm, geri doğruldum ve odanın kapısını çok az aralık bırakarak çıktım.
Yarım saat sonra sessizce odaya girdim, Dabi uyuyordu. Kapıyı tekrar kapadım ve dış kapıya ilerleyerek çok ses çıkarmamaya çalışarak kapıyı açıp dışarı çıktım.
Saat 00.35'ti. bugün Akiro'nun ölüm yıldönümüydü.
Onun mezarına şimdi gitmeyecektim. Onun yerine lisedeyken Keigo, Akiro ve benim birlikte gittiğimiz tepeye gidecektim. Buraya 30 dakikalık uzaklıktaydı.
Ondan önce markete girdim ve bir kahve ile bir de kola aldım. Kolayı Akiro'nun hatırına almıştım.
Tepeye vardığımda iç çekerek yere oturdum ve uzaktaki evlerin ışığına bakmaya başladım.
Kahvemi açıp bir yudum aldığım sırada arkamdan bir ses geldi. "Etsuko?"
Sesin kime ait olduğunu biliyordum. Kafamı çevirerek arkamda bana bakan kişiye baktım, Keigo.
"Keigo."
Bugün, böyle bir zamanda ona ters yapmak istemiyordum. Eskisi kadar yakın olamayabilirdim ama daha kibar olacaktım.
Bir süre oturup oturmamaya kararsızmış gibi bakınca hemen yanıma, çimenlere elimi vurdum. "Oturabilirsin."
Birkaç adımda yanıma geldi ve o da yere oturdu. "Bu saatte seninle karşılaşmayı beklemiyordum."
"Ben de seninle karşılaşmayı beklemiyordum."
Yanımda duran kolayı ona uzattım, "İçer misin?"
Kolaya baktı ve buruk bir şekilde gülümsedi, "Akiro'nun hatırına mı almıştın?"
"Evet."
Kafasını sallayarak kolayı eline aldı ve kapağını açtı.
Dakikalar boyu sessiz kaldık. En sonunda sessizliği bozdu. "Nasılsın? Uzun zamandır konuşmadık."
"Yani, her zamanki gibi. Sen?"
"Eh işte, kahramanlıkla falan uğraşıyorum."
Güldüm, "Hâlâ Endeavor'a hayran mısın?"
O da gülerek kafasını aşağı yukarı salladı, "Evet."
"Shoto büyümüştür, 15 yaşında sanırım şu an?"
"Onu geçen gün Endeavor ajansında gördüm. UA'de 1. sınıf."
"Çok çabuk geçti..."
"Biz daha liseyken onları görmeye gidiyorduk."
Sadece kafamı salladım.
"Gerçekten iyi misin, Etsuko? Biliyorsun uzun zamandır konuşamadık... Eski samimiyetimiz gitti."
"Benim suçum, biliyorum."
"Hayır, öyle demek istemedim."
"Keigo, gerçekten iyiyim. Umarım sen de iyisindir. Ve umarım... Akiro'da iyidir."
Gözlerimin yaşını tutmak için gözlerimi sıkarak başımı ters tarafa çevirdim.
"Hâlâ ağladığın gözükmesin diye yüzünü mü saklıyorsun?"
Bir şey diyemedim. O Keigo'ydu, beni tanıyordu.
Kolumdan tutarak beni kendisine çevirdi. Yüzünde lise zamanlarımızdaki samimi tebessümü vardı. "Akiro ağlamandan nefret ederdi."
Ağlamam daha da büyürken kollarımı ona uzatarak sarıldım. O da ellerini sırtıma koyarak bana sarıldı. Uzun zamandır sarılmamıştık ve biliyordum ki bu ikimize de çok iyi gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dabi x Reader (Bnha x Reader)
FanficHayat dolu olan Etsuko, daha lise 2. sınıftayken en yakın arkadaşını kaybettiğinden dolayı hayata ve insanlara karşı nefret besler. Bu nefreti içinde git gide büyür ve en sonunda okul müdürü onun bu nefretinin ileride büyük sorunlara yol açacağını s...