SELBSTMORD •GRİ SERİSİ 2•

2

2.Bölüm
*Kurtuluyoruz bebeğim...*

Işığı kapattıktan sonra mutfağın balkonuna çıktım ve yere oturdum. Sabahtan beri içime akıttığım yaşlar bu sefer yüzümden süzülerek soğuk betona damlamaya başlamıştı.

Kolay değildi bir evladın , annesini bu halde görmesi. Bazen o güçlü kadını böyle gördüğüme mi yoksa onun bu halinden dolayı canının yanmasına mı oturup ağlasam karar veremiyordum.

İlke hakkında ise ne yapacağımı bilemiyordum. Böyle bir ortamda büyümesi onun için çok kötüydü.

Oyun oynaması gereken yaşta , benimle birlikte o işten bu işe sürükleniyordu bebeğim...

Elimin tersi ile gözümdeki yaşları silip derin bir nefes aldım. Güçlü durmalıydım. Annem ve kardeşim için güçlü durmalıydım...
__________

Sabah telefonumun tiz sesi ile hemen kalktım ve kim olduğuna bakmadan açtım. İlke'nin uyanmasını istemiyordum.

"Alo buyrun?" Dediğimde telefondan fakültenin ayaklı dedikodu taşıyıcısı Kiraz'in sesi geldi.

"İzgi! Sen neden gelmedin dün? Kızım bomba bir partiyi kaçırdın valla. Herkesler buradaydı."

"Kiraz işim çıktı. Gelenler de umurumda değil. Görüşürüz." Diyerek kapattım ve İlke'ye döndüm.

Elimi tutmuş masum masum uyuyordu bebeğim...

Annemin saçlarına benzeyen kıvırcık açık kahve tonlardaki saçlarını dikkatle okşayıp alnına bir öpücük bıraktım ve elimi yavaşça çekip yataktan kalktım.

İlk önce banyoya geçerek elimi yüzümü yıkadım ve ardından da mutfağa geçtim. Annemi kontrol etmeyi de unutmamıştım. Uyuyordu daha.

Çayı koyup dün aldığım malzemelerden bir kaçını çıkartarak menemen yapmaya koyuldum.

Annem de İlke de bayılıyordu menemene.

Kısa bir süre sonra hazırladıklarını salondaki minik masaya koyup anneme döndüm.

"Annem hadi uyan kahvaltı hazır." Deyip yanağını öptüğümde gözlerini araladı.

"Günaydın kızım." Dediğinde onu doğrultup tekerlekli sandalyesine bindirdim ve banyoya götürerek önce ihtiyacını gidermesine yardımcı olup ardından da elini yüzünü yıkadım.

Yüzünü kuruladıktan sonra da tekrar salona getirip yerine yerleştirdim ve masayı önüne çektim.

Sırada İlke vardı. Onun yanına giderek yanaklarını sulu sulu öptüm ve gözünü açtığında konuştum.

"Bebeğim hadi kahvaltı hazır. Annem bizi bekliyor." Dediğimde alık alık bakmasında anlamadığını anlayarak kucağıma aldım ve banyoya götürüp tuvaletini yapmasına yardımcı oldum.

Bezi kısa süre önce bırakmıştık. Bebeğim çabuk öğrenmişti.

Elini yüzünü yıkadıktan sonra onu da masaya oturtturarak çayları doldurdum ve kendi kahvemi de alarak oturdum.

Annem ne kadar kolunu kullanabilse de kısmen kullanabiliyordu. O yüzden ikisinin ortasına oturarak yemeklerini yedirmeye başladım.

Bir anneme bir İlke'ye istediği şeyi veriyor arada da kahvemden bir yudum alıyordum.

O sırada çalan telefonum ile bir saniye işareti yaparak telefonumu elime aldım. Kayıtlı olmayan bir numaraydı.

"Alo , buyrun?"

"Merhabalar İzgi Erdal ile mi görüşüyorum?"

"Evet , buyrun benim." Dedim merakımı sesime yansıtmadan.