5.Bölüm
*Ben isterdim. Keşke bize de bu hakkı tanısalardı...*"Ablam ben odaları hallettim."
İçeriden seslenen Duygu Abla ile elimdeki tepsiyi fırına atıp cevap verdim.
"Tamam abla. Sen İlke'yi sitenin oyun parkına indirebilir misin? Ben de sofrayı kurayım."
"İndiririm ablacığım. Yardıma ihtiyacın olursa haber et."
"Tamam. Yarım saate gelin eve bu arada." Dedikten sonra ocaktaki pilava baktım. Pişmek üzereydi.
Fırına attığım tavuk da yarım saate hazır olurdu.
Su böreği ve çay çoktan hazırdı bile.
Menü onların tarzı olmasa da bildiklerim bunlardı. İdare etsinlerdi.
Alele acele aldığım ve yıkadığım tabak , bardak takımını iyice kuruladıktan sonra masaya taşımış ve güzelce yerleştirmiştim.
Ardından da koltukta yatan anneme dönmüştüm.
"Anne kumandayı vereyim mi?"
"Zahmet olmazsa ver annem , sevmedim ben bu diziyi. Kimin eli kimin cebinde belli değil." Dediğinde gülerek kumandayı eline vermiştim.
"Ben yemekleri getirmeye gidiyorum , bir ihtiyacın olursa seslen." Dediğimde kafası hafif sallayarak onaylamıştı.
Hızlı adımlarla mutfağa ulaşıp yemekleri servis tabakalarına alıp masaya götürmeye başlamıştım. Bir tek fırındaki tavuk kalmıştı.
O da hazır olduğunda servis tabağına alıp içeriye götürmüştüm. Bu sırada İlke ve Duygu Abla da gelmişti.
Bir tek onlar kalmıştı.
Biz karşılıklı gergince otururken zilin çalması ile ayaklanmıştım.
"Ben kapıyı açıyorum." Dediğimde onaylamışlardı.
Annem dışında hepimiz kapıya sıralanırken ben de daha fazla beklemiş ve kapıyı açmamla neredeyse bir ordu ile karşılaşmıştım.
Kaç kişi olduklarını biliyordum ama bir arada durunca çok gözüküyorlardı.
En başta duran Yeliz ve Tarık Soykıran.
Arkalarında duran Elçin Soykıran.
Ve Elçin'in arkasında duran , ailenin abileri Atlas Soykıran , Yiğit Soykıran , Ekin Soykıran ve son olarak en küçükleri Fatih Soykıran.
"Hoşgeldiniz." Dediğimde ailenin büyüklerinin nazikçe cevap vermesinin ardından içeri davet etmiştim.
Hepsi sırayla ayakkabılarını çıkartıp içeri geçerken Duygu Abla ve İlke'ye de selam veriyordu.
Hepsinin içeri geçmesinin ardından tam ayakkabıları düzeltmek için eğilmiştim ki karşı dairenin kapısı açılmış içeriden gri eşofman ve siyah t-shirt ile Karan Bey çıkmıştı.
"İyi akşamlar İzgi."
"İyi akşamlar Karan Bey." Derken bir yandan da ayakkabıları düzeltmeye başlamıştım.
"Bir problem yok değil mi? Sesleri duyunca bir şey oldu sandım." Dediğinde kafamı ona çevirerek tebessüm ettim.
"Yok , Karan Bey. Biyolojik ailemi yemeğe davet etmiştim de." Dedikten sonra nezaketen de olsa onu da davet etmeyi düşünmüştüm. Zaten kabul edeceğini düşünmüyordum.
"Ee , Karan Bey isterseniz siz de buyurun."
"Aslında ben dışarıdan söyleyecektim." Diyerek ensesini kasığında için elvermemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SELBSTMORD •GRİ SERİSİ 2•
Fiction générale•ARA VERİLDİ• Hukuk fakültesinden yeni mezun olmuş aynı zamanda da boksör olan bir kadın. Annesine bakıcılık , kardeşine annelik yapan , hayata karşı ne olursa olsun dimdik duran bir kadın... İzgi... Bu sarsılmaz kadının gerçek ailesi ile karşılaşma...