İyi okumalar🖤
Yorum yapmayı unutmayın lütfen.
💓🥳"Sen Turan abiyi seviyor olabilir misin?"
Her şeyin eğitimini almıştı almasına ama bu durum karşısında hislerini nasıl belli etmeden durulması gerektiğini bilmiyordu.
Ey TSK aşk karşısında duygusuz olmayı da öğretseydin keşke!
-
"Hilal?"
Kardeşinin söyledikleriyle donup kalan kız adını duymasıyla irkilerek kendine geldi. Turan hemen arkasındaydı.
Acaba konuştuklarının ne kadarını duymuştu? Gözlerini birkaç saniye kapatıp Mert'e hitaben "Sen çayları götür," diye konuştu.
Mert ablasının kendini dövme oranını hesapladığında yüksek çıkmasıyla en iyi çözümün olay yerinden uzaklaşmak olduğuna kanaat ederek söyleneni yaptı ve saniyeler içinde ortadan toz oldu. Ablası bugün ya tarih yazacak ya tarih olacaktı. Eğer Turan abisinin hissettiklerini hissediyorsa ve açıkça dile getirirse tarih yazacaklarına emindi. Kendisi ise kıskançlık destanı yazacaktı.
Uzak durasın ablamdan ula
Babamla atarız seni yirmağa
Bulursun kendini çayda
Ayık ol asabımı bozmaAklından geçirdiklerini Turan abisinin yüzüne söyleyecek cesareti olsaydı belki işler daha renkli olabilirdi. Ama önünde büyük bir engel vardı. Adam askerdi? Bir koysa kendini evin diğer köşesindeki duvardan çıkmış bulurdu herhalde.
Mutfakta ise işler farklıydı. Hilal ve Turan Mert gittiğinden beri bakışıp duruyorlardı. Hilal ne söylemesi gerektiğini bilmediği için adım atamazken Turan da az önce büyük çoğunluğuna şahit olduğu konuşmaları kendince yorumluyordu. Arkadaşça takınılan bir tavır olma ihtimali onu ölesiye korkutmaya yetmişti. Hilal ona arkadaş da olurdu her şey olurdu ama şimdi bunu istediğini sanmıyordu.
Hilal ona nasıl sevda olduysa yar olsun yaren olsun istiyordu. Çok şey istiyordu ama olsundu be.
"İçeri geçelim mi ayıp olmasın."
Duyduğu cümleyle gözlerine ulaşan hayal kırıklığını fark eden kadın aceleyle ekledi.
"Akşam yalnızken konuşuruz olur mu?"
Şu anki utangaçlığını ömründe bir daha yaşar mıydı bilmiyordu. Bedeninin bu kadar gerilmesi, ellerinin hafiften titremesi ve gözlerini kaçırma isteği normal değildi.
Kızın söyledikleriyle rahatlayan Turan hafifçe gülümsedi. Bu sefer bir şeylerin üstü kapatılmayacaktı aksine üstüne üstüne gidilecekti. Hilal'in kızaran ve tatlı tatlı görünen yanaklarına kaçamak bakışlar atmayı kesip hızlı bir öpücük kondurdu. Ardından göz kırparak son sözlerini söyleyip mutfaktan çıktı.
"Ben hep beklerim güzelim."
Eli yanağında, dudakları ve gözleri aralanmış saf saf mutfak kapısına bakarken annesinin "Hilal!" diye seslenmesiyle kendine gelip birkaç küçük tokadı yüzüne vurdu.
"Düşme bu oyunlara kızım düşme."
Eski yerine geçip oturduğunda üzerinde olan bakışlardan rahatsız olmuştu. Mert'in sinsi ve sırıtan ifadesi sinir kat sayısını artırıyordu. Herkes gittiğinde onu evire çevire dövmek müstehaktı. Turan ise az önce mutfakta çaldığı küçük öpücükten sonra yüzünde gül tarlası açtırmış gibiydi. Biraz daha gülerse ağzının yırtılması olasıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkı Hilal
Teen FictionBen Türk komandosuyum! Düşmanı çelik pençemle ezerim. Ters köşe sevenlere ithafen...