Aşkı Hilal

10

YORUMSUZ VE VOTESİZ GEÇMEYİN HEEEE

Atsız'ın GERİ GELEN MEKTUP şiirinin şarkı versiyonunu ekledim yukarıya. Onunla birlikte okuyabilirsiniz. Turan başkan söyleyecek de biraz .p

İYİ OKUMALAR ^^

Bahçeye çıkıp boş banklardan birine oturalı ne kadar zaman geçmişti bilmiyordu. Karşısındaki dağa öyle bir odaklanmıştı ki hiçbir şeyin farkında değildi. Hatay'ın yemyeşil ormanları sayesinde ciğerleri mis gibi bayram ediyordu.

Titreşimde olan telefonu çaldığını belli edercesine cebinde titrediğinde çıkararak arayan kişiye baktı.

Turan arıyordu.

"Efendim?"

Birkaç hışırtıdan sonra "Güzelim?" diyen hoş tınıyı işitti. "Nasılsın? İyi misin?"

Ağabeyinin kalmaları için ayarladığı yere geleli birkaç saat olmuştu. Bulduğu ilk fırsatta onları aramış ancak hiçbiri dönüş yapmamıştı. Bu başta onu endişelendirse de toplantıda olabileceklerini düşünmesi gecikmemiş kendini bu düşünceyle rahatlatmıştı.

"İyiyim. Alparslan yüzbaşı yaralandı ama şu an iyi. Asıl siz nasılsınız? Herkes sağ salim geldi değil mi?"

"Biz de iyiyiz. İnanır mısın Fatih bu sefer vurulmadı." diyerek güldüğünde Hilal'de ona eşlik etti. Bu bir ilkti?

"Boşluğuna denk geldi galiba." Alayla söyledikleriyle bir süre gülüştüler. Ardından Turan "Neredesiniz siz şimdi? Ne zaman döneceksiniz?" diye merak ettiklerini sıraladı.

"Ağabeyim kalmamız için yer ayarladı. Alparslan yüzbaşı da hastanede. Bu gece gözetim altında olması gerekiyormuş yarın bizim oraya sevk edilecek. Biz de yarın karargaha döneceğiz öyle yani."

Turan anladığını belli eden bir ses çıkarıp "Geçmiş olsun. Bilgi aldım ama insan emin olmak istiyor bir sıkıntı yok değil mi?" diye samimiyetini belli edercesine konuştu.

Hilal iç çekerek gülümsedi. Turan'ın yufka yüreğini, samimiyetini çok seviyordu. Alparslan'dan hoşlanmadığının farkındaydı. Ama ne olursa olsun onun iyiliğini istiyordu. Her şeyden önce o da bir ananın yavrusuydu.

Turan'ın düşünceleri, idealleri öylesine Hilal'le aynıydı ki, Hilal onun en ufak hareketinde ne düşündüğünü anlıyor, hissediyordu.

Turan'ın kendine seslenmesiyle daldığı düşüncelerden çıkıp Alparslan hakkında bildiklerini söyledi. Ardından hattın iki ucunda da sessizlik oluştu.

"Hilal açayım mı şöyle güzel bir şarkı dinleyelim birlikte?"

Turan'ın Hilal'le şarkı dinlemek istediği zamanlar nadirdi. Dahası özeldi. İçinde yaşadığı duygular kabardığında tek sığındığı bu olurdu. Hilal ve şarkı. Bitirim ikili.

"Dinleyelim." dedi yutkunurken.

"Seni biraz bekleteceğim o zaman." Telefonun diğer ucundan birkaç hışırtı duydu. Turan bilgisayarını alıyordu.

"Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?"

Atsız'ın çok sevdiği şiirinin şarkı versiyonu kulaklarına dolduğunda gülümsedi. Şarkıyı zevkle dinlemeye devam ederken Turan'ın şarkıya eşlik etmesiyle rüzgarın bedenini titrettiğini hissetti.

"Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince
Çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince
Gönlümdeki azgın devi rüzgarlara attım."

Sesinin tınısı...Çok çok güzeldi.