Ve yazılılarım bitti! Bende bittim ama yine de buradayım, bölüm de burada.
Bol bol yorum yapmayı ve sondaki soru cevap kısmını yapmayı unutmayın seviliyorsunuz.
Alnına yapışan saçları elinin tersiyle iterken derince nefes verdi. Yaklaşık olarak iki saattir aralıksız temizlik yapıyordu ve bunu yaparken gözü hiçbir şey görmüyor, sadece işine odaklanıyordu.
Bu yüzdendir ki, on dakika önce gelmiş olan ve kensini izleyen Alparslan'ı fark edememişti. O, Eda ve Sevim teyzesi ile temizlik yaparken timi alışverişe göndermişlerdi. Merih ve Samet'in şebeklikleri yüzünden alışveriş süreleri ikiye katlanmış ancak gelebilmişlerdi.
Hilal çalan telefonuyla elindeki toz bezini bırakıp ekrana baktı. Numarayı çıkaramamıştı.
"Efendim?"
"Hilal benim Alper."
Abisinin arkadaşı olan Alper'i o söylemeden hemen önce tanımıştı.
"Tanıdım Alper. Hayırdır?"
"Hiç uzatmayacağım abin vuruldu ama hiçbir şeyi yok domuz gibi maşallah."
Hilal bir an da panik olurken "Ne demek vuruldu? Neredesiniz siz hemen oraya geleceğim." diye sözlerini sıralamaya başladı. Fakat Alper buna daha fazla izin vermeyerek lafını kesti.
"Hilal bir sakin olur musun? Ciddi bir şey olduğundan aramadım seni. Sadece abin sana söylememi ve aylardır haber alamadığınızdan endişelenmenize gerek olmadığını söylemek için arattırdı."
Hilal bir nebze de olsa rahatlamıştı.
"Onunla konuşmak istiyorum." Sesi sert ve kararlıydı.
"Pansumanı bitsin vereceğim."
Bir süre sessizlik oldu. İkisinden de tek kelime çıkmadı. Hilal Alper ile arasına mesafeyi yıllar önce yaşanan bir olay üzerine koymuştu.
"Görev yerin değişmiş." Alper onunla konuşma isteğini bastırmaya çalışırken söylemişti bunları. Hilal kendini kaneye bıraktı.
"Evet öyle oldu."
"Hayret sen timini nasıl bırakabildin?"
Alttan alttan Turan'a gönderme yaptığını anladığında canı sıkıldı. Cidden onunla derdi neydi?
"Turan ve Timimle ilgili konuşmayacağım seninle Alper. Abimi ver lütfen."
Alper kendine küfrederken biraz beklemesini istedi. Birkaç dakikalık hışırtı sesinden sonunda beklediği sesi duyan Hilal derin bir nefes verdi.
"Hilal'im?"
"Abi iyisin değil mi? Alper bir şeyinin olmadığını söyledi ama..."Ona inanmadığını dahası güvenmediğini daha ne kadar belli edebilirdi acaba?
Abisi telefonun diğer ucundan "Abi. Alper abi." diye yineledi. Hilal göz devirerek tekrarladı.
"Evet, Alper abi." Kendi kendine homurdandı.
"Neresi abi şunun ya?"
"Ben iyiyim güzelim sen beni düşünme asıl sen nasılsın? Alışabildin mi oraya? Seninkiler gelip gidiyor mu?"
Aklına eski timi geldiğinde durgunlaştı. Onları özlemişti. Hemde çok.
"Alıştım sayılır. Benimkiler de gelmedi."
Yutkunduktan sonra devam etti. "Abi seni çok özledim. Timimi de. Bu kadar özlemem sanıyordum onları ama işte elimde değil."
Abisi her zamanki anlayışlı şekliyle konuştu. "Güzelim benim bu çok normal. Sen o insanlarla günlerce, aylarca, hatta yıllarca sırt sırta verdin. Her şeyi birlikte yaptınız. Yeri geldi dağda konserve yediniz, yeri geldi aç kaldınız ama asla pes etmediniz ve birbirinizin yanında oldunuz."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkı Hilal
Teen FictionBen Türk komandosuyum! Düşmanı çelik pençemle ezerim. Ters köşe sevenlere ithafen...