Satır arası yorum yapmayı ve bölüm sonunda genel düşüncelerinizle birlikte karakterler hakkındaki düşüncelerinizi dile getirmeyi unutmayın.
Sizi seviyorum iyi okumalar.💕🌸
"Hazırlanın, göreve gidiyoruz." Herkes düğün havasına büründüğünde devam etti.
"Halisdemir timi de bize eşlik edecek."
Hilal duyduklarıyla gözlerini sonuna kadar açtı. Haftalar sonra onları görecek, eskisi gibi onlarla göreve gidecekti. Bu kalbinin hızlanmasına sebep oldu.
Çünkü yeni timiyle gideceği görevde, eski timi de onlara eşlik edecekti.
Bilmediği şey ise bu görevin diğerlerine hiç benzemeyecek oluşuydu.
Hazırlanıp içtima alanında toplandıklarında Hilal derin derin nefesler alıyordu. Sebebi açıktı.
Resmen uzun zamandır görmediği timini görecekti.
Hepsini çok özlemiş olsa da, Fatih, Turan ve Ayberk'in yeri başkaydı.
Fatih'i kardeşi Mert'e benzetiyordu. Sinir bozucu ve gıcık anlarında bunu daha fazla hissederdi.
Ayberk ise abisi gibiydi. Onun her hareketini bilir, aklından geçenleri gözlerine bakmasıyla resmen anlardı.
Turan ise... Turan'ın yeri çok başkaydı. Onu bir kalıba sokmayı hiç mi hiç istemezdi. Sevgili, arkadaş ya da abisi gibi düşünemezdi. Turan durum ve koşula göre her şey olurdu ona.
"Dikkat!" Akın'ın sesiyle hepsi hazırola geçti. Alparslan arkada Albay arkada kendilerine doğru geliyorlardı.
"Albayrak timi, bir Yüzbaşı, üç Üsteğmen ve üç Teğmen'le emir ve görüşlerinize hazırdır komutanım."
Alparlsan'ın selam durarak söylediği sözler üzerine Albay, "Rahat," dedi.
Omuzları dik, alınları ak ondan gelecek emiri beklerlerken öylesine asil duruyorlardı ki, yer gök kıskançlıktan kavrulmak üzereydi.
Al Bayrak, ait olduğu yerde gökyüzünde dalgalanırken Albay gururla baktı onlara. İnanıyordu ki, Halisdemir timiyle gidecekleri görevi başarıyla tamamlayacak sağ salim döneceklerdi.
"Vatanın yürekli çocukları," diye her zamanki kelimeleriyle başladı konuşmasına.
"Bugün gideceğiniz görevden başarıyla döneceğinize eminim. Ancak şunu unutmayın, sizin canınız yansa bizim canımız yanar o yüzden önce kendinize sonra birbirinize dikkat edin."
"Size güvenimiz tam. Allah yar ve yardımcınız olsun."
"Sağ ol."
Aklına gelen ayrıntıyla yarım ağız gülümsedi.
"Asena Hilal," Kadın ismini duymasıyla bir adım öne çıktı.
"Göreve gideceğiniz tim eski timindi değil mi?"
"Evet komutanım." derken içinden en iyi sen bilirsin bunu diye söyleniyordu.
Adam karşısındaki kadının gözlerinde görmüştü onlara duyduğu özlemi. İstemsizce daha çok gülümsedi. Bu kadın iyi ki Halisdemir timinde görev almıştı da, onu tanıma fırsatını daha önce yakalamıştı.
Gözleri kadının arkasından, güçlü adımlarla gelen adamlara kaydığında gururlanmadan edemedi. Oğlu üniformasının içinde tam bir Türk gibi duruyordu. Güçlü ve korkusuz.
"O halde onların yanına gidebilirsin."
Kadın hızla arkasını dönüp kendine doğru gelen adamlara baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkı Hilal
Teen FictionBen Türk komandosuyum! Düşmanı çelik pençemle ezerim. Ters köşe sevenlere ithafen...