Never Until Forever || Sirius Black[Türkçe Çeviri]

nine

"Onlara ne yaptın bilmiyorum bile ama içimde kötü bir his var. Yani burda olmalı mıyız emin değilim. Sanırım Ortak Salonda saklanmalıyız." Regulus korkusunu dile getirirken Katherine'in yanına oturdu. Karagöl'ün yakınlarında bir ağacın altındalardı.

"Saklanalım mı? Dalga mı geçiyorsun? Şakalarımız çok iyi. Onların seviyesine geldik. Regulus, hadi ama. Kazanmalarına izin mi vereceğiz? Hayır." Katherine kafasını olumsuz anlamda salladı ve Regulus etrafta ağabeyi ve arkadaşları için göz gezdirdi.

"Katherine, onlara sıkıcı olmadığımızı göstermek için başlayan şey ego savaşına döndü. Sanki çoğunlukla sen ve Sirius arasında." Katherine kitabını kapatıp omuz silkti.

"Öyle değil. Her neyse, bizden daha iyi olduklarını düşünmelerinden bıktım." Katherine kesinlikle söyledi. Regulus keskin bir nefes alıp arkadaşını onayladı. "Onlardan korkuyor musun yoksa? Bize hiçbir şey yapamazlar."

"Tabiki hayır. Sadece sana zarar vermelerini istemiyorum. Yani Severus'a yaptıklarına bak. Bir sonraki sen olabilirsin." Regulus endişeyle belirtti. Katherine yumuşakça gülümsedi.

"Endişelendiğin için teşekkürler, Regulus. Ama başımın çaresine bakabilirim. Sen işin içine girmek istemezsen de anlarım." Katherine temin etti.

"Yardım etmek istemediği mi de nereden çıkardın? Sonuçta benim fikrimdi." Regulus dalgayla söyledi ve Katherine ona inanmayarak baktı.

"Hayır, benim fikrimdi." Katherine kendini savundu. Regulus hafifçe gülümsedi ve kafasını salladı. Sonra ayağa kalkıp elini arkadaşına uzattı. Katherine karşısındaki oğlanın elini tuttu ve Regulus kalkmasına yardım etti.

"Ama ben başlattım. Eğer müzik grubu fikrini ortaya atmasaydım onlara şaka yapmak aklına gelmeyecekti. Ve hala müzik grubunun iyi bir fikir olduğunu düşünüyorum." Katherine onu yavaşça itti ve gülüşerek şatoya doğru yürüdüler.

"Berbat bir fikir. Nasıl müzik grubu kurmayı aklından geçirdiğini bile anlamıyorum." Katherine kıkırdadı ve yoluna devam etmeye çalıştı ama görünmez bir bariyer onu durdurdu. Kaşlarını çatıp onun kadar kafası karışmış olan Regulus'a baktı. Çapulcular'ın bariyerin diğer tarafından gelmesiyle duygularının rahatsızlıkla değişmesi bir oldu.

"Görüyorum ki temiz havanın tadını çıkarıyorsunuz. Nasıl? Canlandırıcı değil mi?" James alayla söyledi ve Katherine sinirle onlara baktı.

"Bariyeri kaldırın." Regulus dişlerini sıkarak söyledi. Sirius buna gülümseyip kafasını hayır anlamında salladı.

"Sanmıyorum. Açık havada bir gece mantıklı düşünmenize yeter sanırım. Bizi rahatsız etmediğinizde daha iyiydiniz." Peter'ın lafları Katherine'i sinirlendirdi.

"Bize yıllarca yaptıklarınızın intikamını alıyorsunuz işte. Oyunlarınızın karşılığının tadı nasılmış?" Katherine dedi ve Çapulcular ona iriteyle baktı. "Pembe yüzünden kurtulmuşsun bakıyorum da, Potter. Yazık. Pembe çok da yakışmıştı."

"Çok komiksin. Gecenizin tadını çıkarın." James gülümsedi. Sirius kıza son bir kez baktı. Hepsi sırıtıp şatoya yürüdüler. Katherine Regulus'a döndü.

"Ee, şimdi ne yapacağız?" Regulus sordu. Çapulcuların içeri girdiği kapıya baktı sonra da bakışlarını arkadaşına çevirdi.

"Umarım yakında bir profesör gelir."