thirtysix

336 40 4
                                    

Eğer Regulus, Avery Malikanesinden geldiklerinden beri geçen son iki günü tek kelimeyle anlatsaydı, korkunç olurdu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Eğer Regulus, Avery Malikanesinden geldiklerinden beri geçen son iki günü tek kelimeyle anlatsaydı, korkunç olurdu. İçindeki kötü his doğru çıkmıştı. Emma ve Severus, Katherine'in içkisine Amortentia karıştırmışlardı. Şu an ise Katherine Snape'e deliler gibi aşıktı, illüzyon olsa bile. O günden beri Katherine Severus'a adeta yapışmıştı, yanından hiç ayrılmak istemiyordu. İksirden kaynaklanan bu iğrenç olay doğal olarak Katherine'i Ölüm Yiyen olmak istemeye son süratle itmişti.

Severus en az Regulus kadar bu durumdan nefret ediyordu ama Katherine'in Karanlık Lord'a sadakatini garantilemenin tek yolu buydu.

"Selam." Katherine geniş gülümsemesiyle onları karşıladı. Regulus derin bir nefes alıp kafasını kaldırdı. Kahretsin! Regulus kendinden hiç bu kadar nefret etmemişti. Regulus kıza zorla gülümsese de Katherine'in odağındaki tek kişi Snape'ti. "Nasılsın?" Flört edermiş gibi Severus'a döndü.

"Hiç. Sen?" Severus sordu. Katherine'i Black oğlanıyla yakınlaşmadan önce severdi, arkadaşı olarak. Hem de çok. Ancak şu an hissettiği tek şey iğrenmeydi. Katherine'in ona "aşkım" "sevgilim" gibi seslenmesine, üzerine çok gelmesine, sürekli beraber olmalarına ne kadar dayanabilirdi Snape bile emin olamıyordu.

Katherine omuz silkti ve Severus'un yanına oturup başını Severus'un omzuna koydu. Snape kızı üstünden kaldırmamak için büyük bir çaba verirken Regulus onları umursamıyordu. Her şey daha kötü olamazdı.

"Kütüphaneye gidiyordum, durup selam vermek istedim." Katherine gülümsedi. Kendini gerçekten de kaybetmişti. Severus zorla gülümsedi. "Sonra görüşürüz o zaman."

"Görüşürüz sevgilim." Katherine eğildi ve Severus'un yanağını öptü. Sonra da yoluna devam etti. Regulus arkasını döndü ve Çapulculara göz attı. Ağabeyine çok da yakın olmayabilirdi ama oğlanın yüzündeki kalp kırıklığını okuyabiliyordu.

Regulus derin bir nefes verip önüne döndü. Sanki bir kabusun içinde tıkalıydı ve çıkış yoktu. " Bundan nefret ediyorum. Keşke şimdi mezun olsak da bir daha o Gryffindorluların Katherine'in kafasını karıştırmayacağından emin olsak."

"İşe yarıyor. Önemli olan da bu zaten." Emma kafasını yazdığı ödevden kaldırdı. "Sen de ateşle oynuyorsun. Gerçeği anladığı an pişman olacaksın." Regulus sertçe cevap verdi. Emma gözlerini devirdi ve sesli bir nefes verdi. "Aklın yerine gelince özür dilemeye zahmet etme, boşuna uğraşmış olursun." Emma daha da sert cevap verince Regulus bir an afalladı. Emma yerinden kalktı ve hışımla bahçeye doğru ilerlemeye başladı.

"Gerçeği öğrenmeyecek. İksirden o kadar çok içti ki hiçbir şey fark etmez. Sakin ol! Ve kes sesini artık, Regulus! Tamam arkadaşındı, tamam çok değer veriyordun. Her neyse, artık önemi yok. Karanlık Lorddan başka hiç bir şeyin önemi yok! Bunu kafana sok! Kes şikayet etmeyi ve plana odaklan yoksa sırada sen varsın." Severus bıkkınlıkla konuştu. Regulus sinirle masadan kalktı.

Etrafını umursamadan hızlıca yürüyordu. Gözü dönmüştü. O kim olduğunu zannediyordu? Kimse Regulus Black ile bu şekilde konuşamazdı. Yürürken ağabeyinin sesini duydu. Her ne kadar sessiz olmaya çalışsa da Snape'e küfrediyordu, yumruğu sıkılıydı. James ve Remus onu sakinleştirmeye çalışıyorlardı ama ağabeyinin kimseyi dinlediğini düşünmüyordu. Dişlerini sıkarak bakışlarını Snape'te sabitlemişti. Regulus hızlı adımlarla onlara yürüdü.

"Amortentia. Panzehir biliyorsanız kullanın. Onun için." Regulus dedi ve hepsi kaşlarını çatıp Regulus'a baktı.

"Aşk iksirinin etkisinde olduğunu mu söylüyorsun?" Lily endişeyle sordu. Yeşil gözleri dolmuştu. Regulus kafasını aşağı yukarı salladı.

"O piçi öldürürüm." Sirius Snape'e doğru hamle yapmaya kalkıştı ama James onu anında tuttu. "Burada olmaz, Profesörler var. Ama dışarıda yardım ederim." Regulus konuştu ve derin nefes aldı. "Gitmeliyim." Regulus Severus'a baktı. "Size söylediğimi öğrenemezler." Remus düşünceli gözüküyordu. "Söylediğin için teşekkürler."

Regulus daha fazla durmanın anlamı olmadığını düşündü ve yanlarından ayrıldı. Zaten elinden geleni yapmıştı. Şimdi de tek yapması gereken işi ağabeyine bırakmaktı. Regulus şüphe duymuyordu. Sirius Black Katherine'e deliler gibi aşıktı. Bu işe bir son verecek varsa o da Sirius Black idi.

Never Until Forever || Sirius Black[Türkçe Çeviri]Where stories live. Discover now