Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Katherine, Regulus ve Emma hangi yiyeceğin daha iyi olduğu konusunda tartışırken yumuşakça gülümsedi. Regulus ve Emma ikilisi son günlerde her zaman tartışacak bir konu bulmuşlardı. Tartışmaları tatsız değil aksine flörtözdü ve çoğu zaman olayın içine Katherine'i sokup ona bir taraf seçtiriyorlardı. Onların yanında oturan Severus yine bir kitaba gömülmüş ve şu aralar sürekli yaptığı gibi arkadaşlarını görmezden geliyordu. Bazen Katherine Severus'un neden hala yanlarına geldiğini sorguluyordu. Düşünceleri birinin Katherine'e arkasından yaklaşmasıyla kesildi. Emma ve Regulus sohbetlerini bırakıp onların yanına gelene baktılar.
"İyi günler, Prenses." Tanıdık sesi duyunca Katherine gözlerini devirdi. Sirius sadece üç kelime etmişti ama Katherine sinirinin arttığını hissediyordu. Arkasını dönüp önünde duran Sirius Black'e baktı.
"Ne?!" Katherine patladı. Sirius kendini savunurcasına ellerini kaldırdı ve kıza gülümsedi.
"Bu kadar sinirli olmaya gerek yok. Sadece nasılsın merak ettim." Sirius masumca dedi ve Regulus kardeşine inanmayarak baktı.
"Ne zamandan beri kendin dışında birini umurmusuyorsun, Sirius?" Regulus ağabeyine sordu. Sirius hafifçe gülümsedi ve kafasını salladı. Katherine iki kardeşe bakarken aradaki benzerliği inkar edemezdi. Koyu dalgalı saçları ve burunları aralarında kan bağı olduğunun göstergesiydi. Ama yine de çok farklıydılar. Regulus'un gözleri ela iken Sirius çok daha koyu gözlere sahipti. Regulus'un gözlerinden ne hissettiği kolaylıkla okunurken Sirius'un gözleri ise çok daha farklı bir hikayeydi. Koyu gözleri Katherine için bir sürü gizemi barındırıyordu. Dürüst olmak gerekirse Sirius'u daha yakışıklı buluyordu. Ancak Regulus'un da kendine has karizması olduğu da sugötürmezdi.
"Sakin ol, kardeşim." Sirius sırıtarak söyledi ve Regulus gözlerini devirdi. Sirius'un evi terk etmesine ve kardeşine göre çok farklı düşündüğü açıkça ortadaydı ama tüm bunlara rağmen hala küçük kardeşini önemsediği de belliydi. "Ve Prenses seni unutmadım."
"Nasıl olduğumu merak etmen için geçerli bir nedenin var mı? Günümü mahvetmek için bir şeyler mi planlıyorsun yoksa?" Katherine alayla sordu. Sirius'un gülümsemesini hala koruyordu ve gülüşü sadece büyüdü.
"Bence önceki günden sonra bu küçük şaka kavgasının bitmesinin vakti geldi." Katherine yavaşca kafasını salladı. Sirius haklıydı. Şu an beladan uzakta kalsalar herkes için en iyisi olacaktı. Ama itiraf etmeliydi ki Katherine ilk bırakanın Sirius olacağını düşünmemişti. "Bir arkadaşa nasıl olduğunu sormanın nesi yanlış?"
"Arkadaş mı? Sirius, arkadaşla uzaktan yakından alakamız yok." Katherine sesli bir nefes verdi. Sirius dramatikçe sağ elini göğsüne koydu ve incinmiş gibi yaptı.
"Ah, Katherine. Bu kadar acımasız olmak zorunda mıydın?" Sirius'un gülümsemesi dondu ve dudakları sırıtma şeklini aldı. "Belki arkadaş olmayı denemeliyiz. Kimseye bir zararı dokunmaz."
"Yeter artık, Sirius." Katherine katıca söyledi. Onun dalgasıyla uğraşacak modda değildi. Sirius'un gülümsemesi dondu.
"Ben ciddiyim, Katherine. Cezada seni tanımak istediğimi söyledim. Şaka yapmıyordum." Sirius ciddiyetle söyledi. Katherine ona inamayarak baktı. Ama Katherine itiraf etmese de hafif bir hayranlık hissetmişti. Sirius'un onu tanımak istediğini söylerken bu kadar kararlı olması bilinmeyen bir nedenden dolayı kalbini hızlandırdı.
"Neden? 6 yıl oldu, Sirius. Biraz geç değil mi sence de?" Sirius kafasını sağa sola salladı ve Sirius Katherine'e daha da yaklaştı ve kız nefesini tuttu.
"Bu gece benimle Astronomi Kulesinde buluş."Geri çekildi ve Gryffindor masasına doğru yürüdü.
"Az önce ne oldu?" Emma merakla sordu. Katherine arkadaşına aynı şaskınlıkla döndü.
"Hiçbir fikrim yok. Gitmeyeceksin, değil mi?" Regulus sordu. Severus o gün ilk defa kafasını kitabından kaldırdı.
"Hayır, gitmeyecek." Severus'un lafları Katherine'i çok sinirlendirmişti.
"Sanane! Benim kararlarımı yerime veremezsin." Katherine bir çırpıda söyledi. Severus günlerdir onlara tek kelime etmemişti. Onları görmezden gelmişti. Haftalardır bir kere onlarla eğlenmemişti ama Katherine için karar verecek cüretinin olması kızı deliye döndürmüştü.
"Black bir kanıbozuk, Katherine. Zamanını onunla harcayamazsın." Severus sanki olay çok açıkmış gibi dedi. Katherine sinirle sesli bir nefes verdi.
"Ve sen bana kiminle zaman geçireceğimi söyleyemezsin. Kan statüsü ne olursa olsun." Severus onaylamayarak kitabını kapattı ve ayağa kalktı.
"Baban bunu bir duyarsa." Severus tehdit eder gibi söyledi. Katherine Severus'a baktı.
"O günü son günün yaparım, Severus." Katherine sinirliydi ama yüzüne tehditkar bir bakış yerleştirmişti. Sesini kısmıştı ve konuşmasında hiçbir duygudan eser yoktu. Kim olursa olsun kolayca korkardı. Severus burnunu kırıştırdı. Emma Regulus ve Katherine'i yalnız bıraktı. Regulus ve Emma şok olarak arkadaşlarına baktı. Ama hiçbiri Çapulcuların bütün kavgayı duyduklarından haberdar değildi.
"Ne oldu şimdi?" Emma sordu. Katherine omuz silkip geriye yaslandı.