eleven

556 63 25
                                    

"Tanrım! Saçına ne oldu?" Katherine, Regulus Emma ile paylaştığı odaya girdiği anda sordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Tanrım! Saçına ne oldu?" Katherine, Regulus Emma ile paylaştığı odaya girdiği anda sordu. Emma kafasını kaldırdı ve Regulus'u görmesiyle gözlerinin şaşkınlıkla açılması bir oldu. Regulus Black şu an yeşil saçlıydı. Karizmatik kemikli yüz yapısını ela gözleriyle beraber çevreleyen koyu dalgalı saçları artık basabayağı neon yeşildi.

"Salak kardeşim ve onun salak arkadaşları oldu." Regulus sinirle solurken Katherine'in yatağına oturdu. Emma da hızlıca yanlarına geldi.

"Yani sana yakışıyor gibi. En azından bina rengi. Kırmızı olduğunu düşünsene bir de." Emma'nın pozitifliğine Regulus sadece göz devirebildi. Oğlanı durumu hakkında iyi hissettirmediği açıkça ortadaydı.

"Kendi saç rengimle daha iyi hissederdim, Emma." Regulus'un hoşnutsuz lafları odadaki diğer kızı hafifçe güldürdü. Katherine asasını çıkardı ve hızlıca bir büyü mırıldandı. Eski saçlarını geri alan Regulus kıza minnetle baktı. "Çok teşekkürler, Katherine."

"Önemli değil, Black. Nasıl oldu?" Regulus olayı hatırlayarak iç çekti. Katherine son zamanlarda Regulus'a hiç olmadığı kadar 'Black' diye seslenmeye başlamıştı.Nedenini bilmiyordu ama her seferinde garip ama hoş bir duygu kalbini ele geçiriyordu.

"Her şey Hogwarts koridorlarında yürürken başladı." Regulus'un dramatik sesi Katherine'e Sirius'u hatırlattı. Galiba fazla dramatik olmak aileden geliyordu. Sirius da başına ne gelse olayı abartmadan duramazdı. Katherine kaşlarını çattı. Neden Sirius Black hakkında düşünüyordu ? Nasıl onun hakkında bu kadar detayı biliyordu? Neden bu detayları hatırlıyordu? Neden nefret ettiği biri aklına durup dururken gelmişti? Katherine anlamlandıramadığı düşüncelerini itti ve dikkatini tekrardan düşünmesi kabul edilebilir tek Black olan Regulus'a çevirdi.

"İşte dediğim gibi. Her neyse." Regulus dedi. "Mükemmel bir hikaye, Regulus." Emma göz devirdi ama yüzünde bir sırıtma vardı. "Tamam. Ciddi bir şey sormam lazım? Severus'a neler oluyor?"

"Aslına bakarsan hiç bilmiyorum." Katherine dudaklarını birbirine bastırıp omuz silkti. Snape gün geçtikçe onlarla daha az zaman geçiriyordu. Daha soğuktu. Daha katıydı. Katherine arkadaşının güldüğünü uzun zamanda görmemişti. Sürekli dersleriyle ilgileniyordu hatta bazen gecenin yarılarında kayboluyordu.

"Slytherin'in altın üçlüsüydünüz."

"Yani şu sıralar daha iyi bir Ölüm Yiyen olmakla bizimle takılmaktan daha ilgili." Regulus iç çekti ve Katherine yere hüzünle baktı. Katherine'i Severus Karanlık Lord'a katıldığından beri onlardan uzaklaşması gerçekten üzüyordu. Regulus da bir Ölüm Yiyen olunca böyle olsun istemiyordu. Regulus neredeyse arkadaşının endişesini anlayarak "Umarım ona benzemem." dedi.

"Gerçekten onlara katılmak istemiyor musun?" Emma merakına yenik düşüp sordu. Katherine kafası karışmış bir ifadeyle oğlana baktı.

"Kontrol edemedikleri bir şey için Muggle Doğumlulardan nefret etmemeliyiz. Kimse ailesini seçemez." Katherine Regulus'u vazgeçirmek istercesine konuştu. Emma iç çekip bakışlarını tavana çevirdi. "Peki sen katılacak mısın?"

"Yani ailemin istediği bu. Seçme şansım yok." Emma umursamazca omuz silkti ve Katherine umutsuzca gülümsedi. En çok ailesinin tepkisinden korkuyordu. Fanatik Ölüm Yiyen babası ve ağabeyine Karanlık Lord'un takipçisi olmak istemediğini daha söylememişti. Ona hiç fikri sorulmamıştı ki zaten. Babası ve kardeşi ünlü Ölüm Yiyenlerdi. Katılması bir ihtimalden çok kesinlikle olacak bir şeydi.

"Eninde sonunda ben de katılmak zorunda kalacağım." Katherine hüzünle iç çekti ve kafasını salladı. "Yeter bu kadar karamsarlık. Plan ne durumda?"

"Harika gidiyor. Anneme mektup yazıp fotoğraf göndermesini istedim. Ona nostaljik hissettiğimi ve canım ağabeyimle iyi günlerimizi özlediğimi söyledim. Evlatlıktan reddedilmesine rağmen hala fotoğrafları duruyor. Bir iki tane gönderir." Katherine onaylarcasına kafasını salladı ve oda arkadaşına baktı.
"Hepsi maçta olucaklar. Potter oynuyor yani hepsi ona destek olmak için giderler. Gryffindor kazanırsa hep yaptıkları gibi maç sonrası kutlama yapacaklarını düşünüyorum. Yani maç sonrası bile vaktimiz olabilir." Emma'nın lafları Katherine'i sırıttı. Plan yerine oturuyordu.

"Sadece birkaç gün daha. Regulus bence sen maça gitmelisin. İkimiz de olmazsak şüphelenebilirler. Emma'nın bizimle olduğunu bilmiyorlar o yüzden Emma bana yardım ederken sen de maçta olursun. Ne dersiniz?" Katherine gülümseyerek sordu ve odadaki diğer iki Slytherin kafalarını aşağı yukarı salladı.

Bu çok eğlenceli olacaktı.




Never Until Forever || Sirius Black[Türkçe Çeviri]Where stories live. Discover now