Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Merhaba, Katherine." Katherine adını duymasıyla kafasını kaldırdı ve ona gülümseyen Lily Evans ile karşılaştı. James'in onları tanıştırdıkları zaman dışında çok bir sohbetleri olmamıştı. Dürüst olmak gerekirse James Lily'e asılmakla meşgulken Lily Katherine ile çok ilgilenememişti. Lily Katherine'in yanına otururken cüppesini düzeltti ve ağaca yaslandı. "Seninle konuşacak hiç zamanımız olmadı, oğlanları da düşünürsem hiç olmayacak."
"Haklısın." Katherine hafifçe gülümsedi ve dizlerini kendine doğru çekti. Giydiği etekten dolayı dikkatli olması gerektiğini bildiği için dizlerini çok kaldırmamıştı.
"Sirius ve senin farklılıklarınızı kenara koymanıza sevindim. İşler biraz çirkinleşiyordu." Katherine ise Lily'e gülümsedi. "Bu arada sana bir şey sormak istiyordum." Lily izin almak istercesine sorarken Katherine kıza kafasını aşağı yukarı salladı. Lily gülümseyip devam etti. "James yaptığın Patronus büyüsünden bahsetti ama çok detaya girmedi. Patronus büyüsü hakkında okumuştum da büyüyü yapmak için hangi mutlu anını kullandın? Annenle miydi? Ben de deniyorum ama anının ne kadar güçlü olması gerektiğini anlayamıyorum."
"Hayır. Annem ben doğmadan yıllar önce babamla kavga etmeye başlamış yani ben doğduğumda yeterince mutsuzdu. Dürüst olmak gerekirse, ben bile nasıl yaptığımı bilmiyorum. Yani bir an Sirius'a gitmesini söylüyordum sonra da aklımda olan tek şey onu korumaktı." Katherine itiraf etti ve Lily durumu anlayarak sırıttı.
"Patronus büyüsü kişinin kim olduğunu yansıtır. İşin ilginç tarafı, seninki bir köpek." Katherine kaşlarını çatarak Lily'e baktı. Kızın ne demeye çalıştığını anlamamıştı. Lily gülümsedi. "Sirius'tan hoşlanıyorsun.!"
"Hayır. Kesinlike olamaz. Zaten yeni arkadaş olduk. Sevgilisi de var." Lily masumca omuz silkti.
"Yani itiraf etmek gerekirse o da senin Sirius'la bu kadar zaman geçirmenden çok hoşlanmıyor. Sonuçta Sirius Black'in bir geçmişi var." Katherine hafifçe gülümsedi ve kafasını salladı.
"Endişelenmesi için hiçbir nedeni yok. Sirius sadece bana göz kulak oluyor." Lily anlayışla kafasını salladı.
"Noel yaklaşıyor. Planın var mı?" Katherine kaşlarını çattı ve omuz silkti. Noel için gidecek bir evi artık yoktu ne de olsa. "Okulda kalırım galiba. Remus da öyle."
"Aslında hepimiz kalıyoruz." James iki kızın önüne otururken söyledi. Çapulcular da etraflarına oturmuşlardı. "Belki bir ökseotu buluruz, Lils."
"Rüyanda görürsün, Potter." Lily gözlerini devirdi ve James sırıttı.
"Hogwarts tarihinin en büyük kardan adamını yapabiliriz." Peter önerdi. James ve Sirius sırıtıp kafalarını sallarken Remus umutsuzca gülümsedi.
"İşte bu. Şato ve Quidditch sahası arasında yapabiliriz." Sirius heyecanla söyledi. Katherine ve Lily birbirlerine bakarak kafalarını salladılar.
"Ben içeri gidiyorum. Sıcağa." Katherine mırıldandı ve Lily Katherine ile beraber ayağa kalkarken kafasını salladı.
Remus da kızlara yetişmek için yürürken bir aktivite önerdi. "Satranç oynayabiliriz." Katherine sırıtıp kafasını salladı ve diğer üç oğlan göz devirdi.
"Çok sıkıcısınız. Satrnaç oynamasak ve gençliğimizin tadını çıkarsak nasıl olur?" Sirius alayla sordu.
"Bence de. Hatta kardan adamı şato kadar yüksek yapabiliriz." Hepsi James'e inanmayarak baktı. James ise sadece omuz silkti. "Ona isim vermesem olmaz."