twentyseven

451 57 224
                                    

Katherine yavaşca gözlerini açmayı denedi ama açtığı an geri kapadı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Katherine yavaşca gözlerini açmayı denedi ama açtığı an geri kapadı. Hastane Kanadının parlak beyaz ışıkları gözlerini kamaştırmıştı. Gözlerini kısıkça tekrardan açtı ve doğrulmaya çalıştı. Ancak hareket ettiği an kolu zonklamaya başlayınca durdu. Kafasını yastığa geri koydu ve o an Hastane Kanadında yalnız olmadığını fark etti.

Sirius ona en yakın olandı. Yatağın başında vücudunu dinlendirirken sandalyeye oturuyordu. Lily de sandalyedeyken başını James'in omzuna koymuştu. James de kendi kafasını Lilyninkinin üstüne koymuştu. Remus sandalyenin arkasına yaslanırken çok rahatsız bir pozisyondaymış gibi duruyordu. Peter'ın kafası ise öne düşmüştü.

Katherine'in ani hareketi Sirius'u uyandırmıştı ve Sirius kafasını koyduğu yerden kaldırdı ve saçlarından elini geçirdi.  Sonra da Katherine'e baktı. Katherine sıcakladığını hissedip üstündeki battaniyeyi kenara itmeye çalıştı ama siyah geceliğini hala giydiğini fark etti. Çapulcuların onu böyle görmesini istemiyordu. Özellikla Sirius. O yüzden battaniyeyi üstüne çekti ve daha da sıkı sarıldı.

"Günaydın, Prenses. Nasılsın? Canın çok acıyor mu?" Sirius yavaşca sordu. Diğerleri hala uyuyordu o yüzden Sirius sesini yükseltmemişti. Katherine omuz silkti ve kolundaki bandaja baktı.

"Daha iyi günlerim oldu." Katherine itiraf etti. Sirius'un gözleri anında endişeyle parladı.

"Beni çok korkuttun. Ne yapıyordun o saatte dışarıda?" Sirius sordu. Katherine bakışlarını kucağına sabitledi ve battaniyenin uçlarıyla oynamaya başladı.

"Emma beni uyandırıp birkaç Slytherinin kavga ettiğini söyledi. Bina başkanı olarak kontrol etmem lazımdı." Sirius sesli bir nefes verdi.

"Özür dilerim." Sirius Katherine'i izlerken kalbinin acıdığını hissediyordu. Çok kötü yaralanmıştı. Sağ dirseğinin yakınında derin bir kesik vardı. Kollarında yer yer küçük sıyırklar ve morluklar vardı. Sol kolu ise koşarken bir agaca takıldığından ağacın sert kabuğu ve çıkıntıları kızın diğer kolunu  delmişti. Bacakları da farklı değildi. Morluklar ve kızarıkları vardı. Sarmaşığa takıldığı zaman düştüğü için bacaklarını ağaç kökleri kesmişti. Onu bu halde görmeye dayanamıyordu. Sirius uzandı ve kızın iki elini kendi ellerinin arasına aldı.

"Ben özür dilerim. Artık size sadece bir yük gibi hissediyorum." Katherine mırıldandı ve ellerini çekti. Sirius kızın ellerini tekrardan tuttu ve gözlerinin içine baktı.

"Hayır, değilsin. Asla böyle düşünme." Katherine oğlana gülümsedi ve kafasını salladı. Sirius daha sonra kızın ellerini dudağına götürdü ve öptü. Katherine karnında kelebekler hissediyordu. Birkaç saniye öyle durduktan sonra diğerleri de uyanmaya başladı.

"Kat, günaydın! İyi misin?" James heyecanla sordu.

"İyiyim. Teşekkürler." Katherine hafifçe gülümseyerek cevap verdi. Katherine kucağına sanki pişmanmış gibi bakan Remus'u fark etmesiyle kaşlarını çattı. "Remus, sorun ne?"

"Ben..." Remus devam edemedi. Kafasını kaldırdı ve ona gülümseyen arkadaşlarına baktı. Derin bir nefes aldı ve Katherine'e döndü. "Geçen sabah... Sana saldıran kurtadam bendim. Sana zarar vermek istemedim. Umarım benden nefret-"

"Lupin, kapa çeneni." Katherine oğlanı susturdu ve öne eğilip Remus'a sarıldı. Katherine geceliğini de hesaba katarak çok sıkı sarılmamıştı. Katherine geri çekildi ve Remus sandalyesine geri oturdu. "Önemli değil. Eminim ki amacın bana zarar vermek değildi ama bir sürü sorum var."

"Yani benden nefret etmiyor musun?" Remus şokla sordu.

"Hayır. Biraz bile değil." Katherine Remus'a güvence verdi ve Remus rahatlayarak sesli bir nefes verdi.

"Demiştim, Aylak." Peter alayla dedi. Remus ise hafifçe güldü. Katherine dün geceyi hatırlarken gülümsemesi yüzünde dondu ve endişeyle Lily'e baktı.

"Köpeğe ne oldu? İyi mi?" Katherine panikle sordu. Lily sakince gülümsedi ve kafasını salladı. Katherine rahatladı. Sirius ise eğlenerek sırıtıyordu.

"Bana endişelendiğin için çok sağol ya." James gözlerini devirdi ve çocukça bir tavırla kollarını birleştirdi. Katherine kaşlarını çatarak James'e baktı.

"Neden senin için endişeleneyim ki?" Katherine sordu. James dramatikçe sesli bir nefes verdi.

"Seni Remus'tan uzaklaştıran ilk bendim." Katherine kaşlarını daha da çattı ve kafasını salladı.

"Hayır, o bir geyikti. Eminim." James kafasını aşağı yukarı salladı. "Yoksa... animagus musun?"

"Evet öyle." Sirius dedi ve Katherine bakışlarını Sirius'a çevirdi. Sirius'un tam gözlerinin içine bakıyordu. İşte o anda Quidditch sahasının oradaki siyah köpeğin nereden tanıdık geldiğini anlayan Katherine'in gözleri irileşti.

"Merlin'in Sakalı!" Sen bir animagussun." Katherine inanmayarak söyledi. Sirius, James ve Peter kafalarını salladılar. "James geyik, Sirius köpek... Peki sen, Peter?"

"Fare." Peter utangaçca gülümsedi. Katherine Sirius'a şaşkınlıkla döndü. Sirius animagus halinde bile Katherine'i korumuştu. Remus'un istemeyerek de olsa ona zarar vermesine engel olmaya çalışmıştı, elinden geldiğince.

"Yani sen..."

Sirius Katherine'in ne demek istediğini anladı ve kıza gülümseyerek cevap verdi.


"Sözümü her zaman tutarım, Prenses."

Never Until Forever || Sirius Black[Türkçe Çeviri]Where stories live. Discover now