Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Katherine derin ve hızlı nefesler alırken yatağına oturdu. Dışarı çıkacak kadar kalın giyinmişti çünkü bu gece Çapulcular'ın planın yapılacağı geceydi. Fazlasıyla gergindi. Bu gece ya her şey plana göre gidecekti ya da biri onları yakalayacaktı. Katherine ikinci ihtimali düşünmeye başlayınca anksiyetesinin daha da arttığını hissetti. Yakalanırsa babası anında kızını sürükleyip Karanlık İşaret'i koluna basardı. Çapulcular ise... Katherine babasının onlara yapacağı işkenceleri hayal etmek istemiyordu. Özellikle Sirius. Katherine kafasındaki karışıklığı dağıtmaya çalışarak asasını aldı ve ceketinin cebine koydu. Yatağındaki yastıkları biri uyuyormuş gibi göstermek için ayarladı.
Odanın diğer tarafında Emma'nın uyuduğu yere bakarken kalp atışlarının hızlandığını hissediyordu. Üstünü son kez düzeltti ve sessizce odadan çıktı. Etrafta kimsenin olmadığından emin olduktan sonra önce Slytherin Ortak Salonundan sonra da zindanlardan çıktı. Soğuk kasım gecesinin rüzgarı eserken Katherine ceketine daha sıkı sarıldı ve dikkati dağılmışken birine çarptığını hissetti.
Sirius Black. O kişi Sirius Black idi. Sirius kızın yere düşmemesi için refleks olarak kollarını kızın beline sıkıca sarmıştı. Katherine kafasını kaldırdı ve gri gözlerin ona yoğunlukla baktığını fark etti. Çıkan tek ses nefes alış verişleriydi. Sirius kızın kokusunu içine çekerken boğulacakmış gibi oldu. Artık düzgün düşünemiyordu. Yakınlıkları, kızın belindeki kolları, mavi gözler fazla geliyordu ama aynı zamanda da ikisi de hiç bu kadar emin hissetmemişlerdi. Her şey doğru hissettiriyordu. Sanki ait oldukları yerdelermiş gibi...
Koridordan gelen ayak seslerini duyunca hemen ayrıldılar ve geri kalan 3 Çapulcu da onlara katıldı.
"Hadi gidelim." Peter dedi ve Sirius Katherine'e önden gitmesi için işaret verdi. Katherine Sirius'un yanından geçerek Remus, Peter ve James'e katıldı. Katherine kendine engel olamadan etrafa bakındı. Birine yakalanmayı göze alamazlardı. Katherine daha önce hiç görmediği koridorlardan geçerlerken kaşlarını çattı. James bir kapının önünde durdu "Alohomora" Kapının açılmasıyla James kapıyı herkes için tuttu ve sonra da kendisi geçti. Birkaç dakika sonra kapağa benzeyen bir kapının önünde durdular. Remus kapağı açarken James asasını çıkardı.
"Lumos" James mırıldandı ve asasının ucu aydınlandı ve kapaktan içeri girdi. Sirius'a sorgularar gibi baktı ve Sirius da kıza gülümsedi. Hepsi odanın içine girdi.
"Neredeyiz?" Katherine soruyu mırıldandı. Remus sırıttı ve Katherine'e baktı. "Başka bir zaman anlatırız." Remus cevap verdi. Tek ışık kaynağı James'in asasından geliyordu ve aniden James durdu. Diğer dördü de onunla beraber.
"Hagrid girişte." Katherine James'in cevabıyla nefesini tuttu. James elindeki haritaya bakarken hepsi sessizce bekledi. "Tamam, gitti. Devam edebiliriz. Hızlıca yürürken tünelden çıkıp Yasak Orman'ın girişine ulaştılar. Katherine etrafına bakınırken Hogwarts şatosundan ne kadar uzaklaştıklarını anlamasıyla gözleri genişledi. Sirius Katherine'in yürümediğini fark edince elini kızın beline koyarak onu hafifçe itti ve Katherine de yürümeye devam etti. Yasak Ormanda uygun bir bölge bulunca orada durdular.