Never Until Forever || Sirius Black[Türkçe Çeviri]

thirtynine

"Tatilde ne yapmayı planlıyorsun?" Peter Katherine'e sordu. Katherine valizlerini kapatırken gülümseyerek ona döndü. Tam cevap verecekken durdu. Biri ellerini arkadan beline dolamıştı.

"James ve benimle geliyor." Sirius, çenesini kızın kafasının üstüne koyarak cevap verdi. Ağabeyi, Severus ve Amortentia olayından beri bir ay olmuştu. Ağabeyi Joseph Azkaban'a atılmış ancak Severus paçasını kurtarmayı başarmıştı.

"Sonra da beni ziyarete gelecek." dedi Lily. Sirius ve Katherine'i sarılmış görünce tekrar konuştu. "Eğer Sirius Katherine'i bir saniye olsun bırakırsa." Katherine gülümsedi. Son bir aydır, Sirius gerçek anlamda onu bırakmazdı. Bazen odasına gideceği zaman bile itiraz eder, onu ikna etmesi bir hayli zaman alırdı.

"Boşver, Lily. Sadece kıskanıyorsun çünkü benimle olmak istiyorsun." James sohbete katıldı. Lily kızararak göz ucuyla James'e baktı.

"Merak etme, Lils.Sirius olmadan seni görmeyi beceririm. Sirius'a büyü yapmam gerekse bile." Lily sırıtırken Sirius sesli bir nefes verdi.
"Ben varken Lily'i mi seçiyorsun?" Sirius sahte bir şaşkınlıkla sordu. Katherine sadece güldü ve Sirius'a önünü dönüp kollarını oğlanın boynuna sardı.

"Ben Lily'i seçerdim." James hülyalı hülyalı söyledi. Remus odaya kocaman bir gülümsemeyle girdi. Katherine ise ona sorgularcasına baktı.

"Muggle kütüphanesine gidip büyücülükle ilgili kitaplarla dalga geçmeliyiz." Remus dedi. Lily, Katherine ve Remus üçlüsü birbirine gülümseyerek baktı.

"Çok sıkıcı." Peter sandalyesine yaslanırken dedi. Sirius eğilip Katherine'in kulağına fısıldadı.
"Ya da her şeyi bırakıp bütün yazı benimle sessizlik büyülü tek odada geçirebilirsin." Sonra hafifçe dudaklarını kızın yanağında gezdirdi. Katherine dudağını ısırdı.

"Bilmem, düşünmem lazım." Siris güldü. Duruşunu düzleştirip Katherine'e baktı.
"Yalan söylemeyi hiç beceremiyorsun." Oğlan öyle bir gülümsedi ki Katherine ürperdiğini hissetti. Sonra sırıtıp parmak uçlarına çıkıp Sirius'u öptü. Kollarını hızlıca Sirius'un boynuna dolarken oğlan sıkıca beline sardı. Belindeki eli önce kızın yüzüne sonra da boynunu tuttu. Birinin Katherine'in kolundan çekmesiyle ayrılmak zorunda kaldılar.

"Öpüşmeyi kes ve bana yardım et." Lily Katherine'in gardrobunu açtı. Katherine Lily'nin yanına geldi. Bütün dolap 3 balo elbisesi dışında üniformalarıyla doluydu. Lily yeşil bir tanesini aldı ve hayranca elini görebileceği en kaliteli ipek kumaşta gezdirdi. "Bu çok güzel."

"Teşekkürler. Neden yanıma aldığımı bile bilmiyorum. Babam balolar düzenlemeyi çok severdi. Bir oda dolusu elbisem vardı. Neredeyse hepsini bıraktım ama bunu almışım." Lily başını sallayarak elbiseyi astı.

"Keşke bizim de balomuz olsaydı. Duyduğuma göre Amerikan muggle okulları her sene bitiminde düzenliyorlarmış." Lily heyecanla söyledi.

"Biz de küçük bir tane yapabiliriz. Okula dönünce Minerva'dan izin alırız ya da sormayız bile. Ben ikinciyi tercih ediyorum." Kızlar, oğlanlara bakmak için döndüler.

"Adıyla hitap etmeyi bırakman lazım." Remus James'e söyledi. James ise gözlerini devirmekle yetindi.