thirtyeight

242 23 6
                                        

"Adın Katherine, değil mi?" Katherine tanıdık sesi duyduğu anda sinirlerinin gerildiğini hissetti

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Adın Katherine, değil mi?" Katherine tanıdık sesi duyduğu anda sinirlerinin gerildiğini hissetti. Sesin kaynağı olan abisine döndü. Joseph sırıtarak ona bakıyordu. "Severusla çıktığınızı duydum. Regulus ile ne oldu?"

"Aa...Şey...Yürütemedik sadece. Siz burada ne yapıyorsunuz?" Katherine gözlerini kaçırarak sordu. Joseph gülerek Hogwarts Kalesine gözlerini çevirdi. Katherine kafasını toplamak için gittiği yürüyüşten geri dönerken karşılaşmışlardı.

"Sadece benim ne kadar aptal olduğumu düşündüğünü merak ediyordum." Joseph alayla söylerken Katherine ellerinin terlediğini nefesinin sıklaştığını hissedebiliyordu. Arkadan ayak seslerinin gelmesiyle dikkat dağıtmak için kullanabileceği biri olmasını umdu. "Severus bana her şeyi anlattı, kardeşim."

"Neden bahsettiğinizi anlayamadım." Katherine mırıldandı. O sırada Severus da yanlarına gelmiş ve ağabeyinin tarafına geçmişti. Katherine ise sadece ihanete uğradığını düşünebiliyordu.

"Seni sormuştum, evimizdeki buluşmaya geldiğin gün. Severus da bana bir iyilik yapıp kardeşim olduğunu hatırlattı. Bana obliviate yaptığını anlamak için dahi gerekmiyor. Ne yazık ki, babam bana inanmıyor. Ama her şey ortada işte, anneme çok benziyorsun." Joseph sırıtırken Katherine korkudan başka bir duygu hissedemedi. Joseph'in sırıtışı dondu ve ciddileşti. "Ama şimdi eve dönmenin zamanı geldi de geçiyor."

"O yere ev deneceğini hiç zannetmiyorum." Regulus bir anda yanlarında belirdi. Katherine arkasını döndü ve Regulus'un yanında Çapulcular ve Lily'i gördü. "Snape, belki insanlara planlarını anlatırken sessizlik büyüsü yaparsın bir dahaki sefere."

"Dediğin ya da yaptığın hiçbir şey önemli değil, Black. Katherine beni seviyor. Benim için her şeyi yapar." Severus sert bir yüz ifadesi takınarak Katherine'e baktı ve sorusunu ona yöneltti. "Değil mi, Katherine?" Katherine ise etrafında olan bitene cevap bile veremiyordu. Gözlerinde ise hafif bir tereddüt vardı. "Ağabeyinle gideceksin, değil mi?" Kızdan hala bir cevap alamadığını fark eden Snape daha da üstüne gitti. "Benim için yapacaksın bunu Katherine."

"Yani...Ben... Galiba." Katherine mırıldandı ve ağabeyine doğru yürümeye başladı.

"Katherine, yapma!" Sirius arkasından bağırdı. Katherine ise arkasını dönüp oğlana baktı. Sirius'un gözlerine. Çok ama çok tanıdık gelen o gri gözlere baktı. Gitmemeyi isterdi ama yapamıyordu işte. Onu durduran, geriye çeken bir şey vardı.

Sirius konuştu. "Oraya geri gitmek istemediğini sen de çok iyi biliyorsun. Ve ayrıca Snape'e her ne hissediyorsan gerçek olmadığını da çok iyi biliyorsun." Katherine hala tereddütlüydü. Sesli bir nefes verip önüne döndü. Sirius daha fazla dayanamayıp Katherine'e koştu. "Sen ne yaptığını zannediyorsun?!" Joseph bağırdı. Ağabeyinin ve Snape'in onlara doğru hamle yaptığını gören Çapulcular erken davranıp onları engellediler. Şimdi sadece Katherine ve Sirius vardı.

Never Until Forever || Sirius Black[Türkçe Çeviri]Where stories live. Discover now