Abimin Arkadaşı (+18)

|18|

Arkadaşlar sürekli bölüm istediğiniz için şöyle bir karar aldım.

Sınır koyuyorum geçince, bölüm atıyorum bundan sonra. Siz de çok beklemiş olmayın, bende önceden yazdığım bölümleri atmış olayım. Satır aralarını yorumlarla dolduralım mı?

Umarım sınır da geçer.

Şey bana kitaplarım hakkında düşünceleriniz özelden yazar mısınız, ya da panoma? Az mutlu olsun yazarınız🤝🤗😇

*Sınır = 750 yorum 750 oy

🤍🤍

Doruk, duşundan sonra beni uyandırınca, bende duşumu almıştım. Şimdi ise sardığımız dolmaları yiyorduk. Akşam olmuştu ama abim hala ortalıkta yoktu.

Dolmayı ağzıma atmadan önce "Abim şimdi nerede?" diye sordum. Doruk ağzında ki dolmayı yutup bana döndü. "Konumunu bilmiyorum." dedi alayla, göz devirdim. "Çıldıracağım!" elimde ki çatalı bırakıp, sırtımı sandalyeye yasladım.

"Sakin ol, yavrum."

Doruk'un söylediği şey ile tüm sinirim uçup gitti, ona baktım dikkatle. "Niye yavrum dedin?" dediğimde bana baktı. "Demiyeyim mi?" diye sordu masum masum. Bu çok baştan çıkarıcı oldu.

"Hayır şimdi niye dedin ki? Bütün sinirim gitti, sana odaklandım." dediğimde, elinde ki çatalı bırakıp bana kışkırtıcı bir biçimde gülümsedi. "Demek öyle?" dedi dilini dudaklarında gezdirirken. Bu beni çıldırttı.

"Hmm. Neyse. Dışarı çıkalım mı?" dedim ayağa kalkıp tişörtümü çekiştirirken. Doruk, ayağa kalktı ve yanıma geldi. Ellerini belime sararken "Olur, çıkalım." diye mırıldandı boynuma yaklaşırken. Boynuma bir öpücük bırakınca, tırnaklarımı avuç içime geçirdim.

"Şunu yapma." dedim inlememek için dudaklarımı ısırırken. Doruk, boynumu öpmeye devam etti. "Bunu mu?" diye sordu fısıldarcasına. İnleyip kafasını boynumdan çektim ve dudaklarını öptüm.

Belimden ki elleri daha da sıkılaştı ve kendini bana yapıştırdı. Alt dudağımı ısırdı, ardından ısırdığı yeri öptü. Dudaklarını emip geri çekildim. "Eğer bunu yapmaya devam edersen, sana zararı olur." diye fısıldadım, kendimi şişmiş erkekliğine bastırırken.

Doruk ellerini belimden çekip, alnımı öptü. "Çok tehlikelisin." diyince ona tehlikeli bir biçimde gülüp, mutfaktan çıktım. "Üzerimi değiştirip geliyorum." dedim merdivenlerden çıkarken.

Odama vardığımda, yüksel bel mavi dar bir pantolon ve üzerine beyaz bisiklet yaka tişört giydim. Odamdan çıkıp aşağı indim.

Doruk üzerine deri ceketini giyiyordu. "Bir tanesi bende." dedim deri ceketine bakarken. "Kavga ettiğimiz gün, odamda bırakıp gitmiştin." dediğimde, derin bir nefes aldı. "O gün için senden her gün özür dileyebilirim." diyince, ona arkamı döndüm. "Hadi başla o zaman."

Ayakkabılarımı giyerken yanıma geldi, "Özür dilerim, aptalım ben. Gerzek bir herifin tekiyim." diyince hafifçe güldüm. "Güzel, biliyorsun bunu." dediğimde, o da eğildi ve ayakkabılarını giymeye başladı. "Özür dilerim."dedi tekrar.

Ayakkabılarımı giyip dikleştim. "Tamam bugünlük yeter." dediğimde o da dikleşti, "Sevindim. Sahile gidelim mi?" diyince omuz silktim. "Fark etmez."

"Gidelim o zaman." diyip kapıyı açtı ve evden çıktı. Peşinden bende anahtarı alıp çıktım. Doruk, arabayı bırakıp yürüyünce "Arabayla gitmeyecek miyiz?" dediğimde bana döndü "Yürüyerek gideriz diye düşündüm." diyince kıkırdadım.