Abimin Arkadaşı (+18)

|7| +18

"Gelmiyor musun yani?" ısrarla partiye gitmemi isteyen Buket'e görmediğini bile bile göz devirdim. "Hayır dedim ya Buket." dediğimde kabullenmiş gibi bıkkınca ofladı "Tamam ya, benimde gidesim yoktu zaten." deyince kaşlarım çatıldı.

"Ne demek o? Madem gitmeyeceksin, niye 2 saattir kafamı şişiyorsun sen?" diye sızlandım yatağımdan kalkarken.

Telefonu, başımı yana eğip kafamla tutarken kapalı olan perdemi açınca gördüğüm manzarayla duraksadım. Doruk ve bizim mahallenin zillisi Yaren'in ne işi var? Hemde konuşuyorlar. Nalaka?

"Hande!" diye cırlayan Buket ile yüzümü buruşturdum. "Sonra arayacağım ben seni. Öptüm." diyip telefonu kapattım.

Gözlerimi onlara çevirdiğimde hala konuştuklarını görünce kaşlarım çatıldı. Üzerime kapşonumu giyip telefonumu elime alarak odadan çıktım.

Dış kapıyı açınca, ikisinin de gözleri bana çevrildi. Kenarda ki kutudan evin anahtarını alıp dışarı çıktım. Kapıyı ardımdan çekerken onlara boş boş baktım.

"Hande, gel buraya." Abimin sesini duyunca gözlerimi ona çevirdim. Nebahat Teyze ile kapının önünde oturağa ile oturmuş çay içiyordu. Nebahat Teyze? Hani şu dedikoducu olan.

Çaktırmadan göz devirirken, Nebahat Teyze'ye gülümsedim. Doruk ile Yaren'in yanından geçip onların yanına geldim, boş olan oturağa otururken  "Ee Hande, sende yok mu biri?" diyince abimin kaşları çatıldı. "Ne birisi? Yok öyle bir şey." sen öyle san...

Kafamı hayır anlamında sallayınca kıkırdadı "Kız vardır vardır, eminim vardır." diyince ona ısrar etme der gibi baktım "Yok dedim ya Nebahat Teyzeciğim." dediğimde muzipçe sırıttı.

"Hande!"diyen Can ile gülümsedim. Elinde çay bardağı ile yanıma geldi. Gülümserken "Sana koydum." diyince gülümseyip, elinde ki çayı alacağım esnada biri benden önce aldı.

Doruk ondan aldığı çayı bir dille ede içip, çay tabağına geri bıraktı. Yandı lan. Ona endişi içinde bakarken, o güldü "Çayı çok severim ben." deyip ağzını açtı ve içine hava almaya başladı.

"Sen çay sevmezsin ki." diyen abim ile kıkırdadım. Nebahat Teyze'nin bakışları üzerime çevrilince boğazımı temizledim.

"Neyse, ben sana yine getirim." diyen Can'a tebessüm ettim. "Zahmet olmazsa." diye mırıldandığımda kocaman gülümsedi "Yok, hemen koyup geliyorum." deyip koşa koşa yanımızdan ayrıldı.

"Umut verme şu çocuğu." diyen abime Nebahat Teyze "Çocuğum, o kendi kendine umutlanıyor." diyince ona haklısın der gibi baktım. "Hem belki kim bilir." diyip gözlerini Doruk'a çevirdi. "Onunla evlenir Hande." Kadın çaktı.

Doruk boğazını temizlerken "Merhaba!" yanımıza gelen Yaren ile göz devirdim. "Merhaba." diye mırıldandı yüzünü buruşturup çayını içerken Nebahat Teyze. Benim gibi o da Yaren'den hoşlanmıyordu. Güldüm.

"Konuşuyorduk?" dedi zilli zilli Doruk'a bakarken, gözlerimi Doruk'a çevirdim. Gözleri bendeydi. "Konuşuyor muydunuz, yavrum?" dedi Nebahat Teyze Doruk'a bakarken.

"O gidiyordu şimdi." dedi gözlerini benden ayırmadan. Yaren kızarıp morardı ve ayaklarını götüne vura vura yanımızdan uzaklaştı.

"Aa mort oldu." diyen Nebahat Teyze'ye abim ile ben kahkaha attık. "Neboş, bu lafları nereden öğreniyorsun sen?" deyip tekrar kahkaha attı Abim.

Nebehat Teyze ona bir şeyler söylemeye başlayınca, onlara dikkat kesilecektim ki telefonuma gelen bildirim ile gözlerimi onlardan çektim.

Doruk: Eve gir. Beni odanda bekle.

Gözlerimi ona çevirdiğimde abimleri dinlediğini gördüm. Sırıttım. Telefonumu avucumun içine alırken ayağa kalktım. "Eve gidiyorum."

"Aa oturuyorduk ya." diyen Nebehat Teyze'ye gülümsedim. Dudaklarımı büzerken "Ödevler." diyip omzumu kaldırıp indirdim. "Çay." diyince tekrar oturacağım esnada Doruk boğazını temizleyince, kafamı olumsuz anlamda salladım.

Vedalaşma faslından sonra eve girip, odama çıktım. Odamın kapısını çekip, sırtımı kapıya yasladım. Acaba kilitlesem mi?

Kilidi çevireceğim esnada kapının açılmasıyla geriye düşececektim ki bir çift kol belime sarıldı. Doruk ayağıyla kapıyı çekerken dudaklarıma yapışınca inledim. Beni doğrulturken kalçalarımı sıktı.

Bacaklarımı karnına sarıp ellerimi saçlarına getirdim. Beni yatağa doğru yürüttü, ardından beni yatağa bırakınca bacaklarımı belinden çektim. Üzerinde ki tişörtü çıkartırken "Özür dilemen gerekiyor." dediğimde "Pişman değilim." diyince saçını çektim. İnleyip kendini bana bastırınca bende inledim.

Üzerimdekileri de çıkardıktan sonra o da pantolonunu ve iç çamaşırını çıkardı. İkimizde çırılçıplaktık. Organını vajinama dayayınca inledim ve sırtını tutundum. "Sakin ol." dedi aynı geçen gece ki gibi. Kolay tabii ya!

Organını biraz içime sokunca ağzımdan büyük bir çığlık kaçtı. "Siktir. Çok darsın." O küçük bir küfür edip içime daha çok girince, daha büyük bir çığlık atacağım esnada dudaklarıma kapanınca ağzına inledim.

İçimde gel gitlerine devam ederken arada bir boynumu yalıyordu ve bu beni daha da çıldırtıyordu.

"Hande!" Abimin sesini duyunca gözlerim kocaman oldu. Doruk içime girip çıkarken "Siktir." diye mırıldanıp beni kucağına aldı. Sırtımı kapıya dayandığı esnada Abim kapıyı açmaya çalışıyordu. "Hande?"diye tekrar konuşunca içimde büyüyen şey ile çığlık atmamak için kendimi zor tuttum.

Doruk kapıyı kilitleyin "Müsait değilim abi." diye mırıldandım zorlukla. Muhtemelen, çığlığımı duymuş ve ağda yaptığımı sanıp kafaya takmamıştı.

Terlik sesiyle uzaklaştığını anlayınca Doruk'un boynunu ısırdım. "Sikeyim." diyip içimde git gel yapmaya devam edince dudaklarını emdim. Dudaklarımı dudaklarına bastırıp üst dudağını ısırınca hırladı.

İçimde gel gitleri daha da hızlanınca aldığım zevk ile gözlerimi yumdum. Boşladığımda, boynumu yalayınca inleyip bacaklarımı daha sıkı doladım, böylece aletini içime iyice girdirmiştim. İçimde hissettiğim sıcaklıkla gözlerimi açıp dudaklarını öptüm. İçimden çıkmadan, "Bir kere daha." diyince kıkırdadım. 

Bir kere daha bir kere daha derken kaç defa boşaldığımı hatırlamıyorum. En sonunda onu üzerimden itmiş ve tişörtünü üzerime giyip uyuyakalmıştım.

Gözlerimi araladığımda karnımda hissettiğim eller ile yavaşca arkamı döndüm. Doruk karnıma masaj yapıyordu, uykusunda. Açıkçası, baya iyi gelmiş gibiydi.

Gözlerimi tekrar yumup göğsüne kıvrıldım.

🕸️🕸️

Kitabımda fazlaca +18 olacak...

Oy vermeyi unutmayıın. ❤️

Öptüümm