|22|

110K 3.7K 2.7K
                                    

403.000 için teşekkürler. 💖

Tebrik için, satır aralarını yorumlarla dolduralım mı?

*Sınır = 1000 yorum 1000 oy

🤍🤍

1 hafta sonra...

O lanet günün üzerinden, tam 1 hafta geçmişti. Abim o gece hakkında benimle konuşmuyordu. Doruk ile konuşmuş muydu bilmiyordum, ama benimle o gece hakkında tek bir kelime dahi etmiyordu.

Belki beni dinleseydi, şuan tamamen başka bir şekilde olurduk.

Elimde ki dondurmayı kaşıklarken kapının çalmasıyla göz devirdim ve dondurmamla birlikte ayağa kalktım. Dış kapının yanına yürüdüğümde abimin sesi yukarıdan duyuldu. "Hande! Kapıya bir baksana. Delikten bak!" diye uyardı beni.

Tek elimle dondurmayı tutarken diğer elimle sandalyeyi önüme çektim ve üzerine çıktım. Kapının deliğine baktığımda, gördüğüm yüz ile bıkkınlıkla göz devirdim.

Gelen Buket'ti. O günden sonra, onun telefonlarını açmamıştım. Karne almaya okula gittiğimde benimle konuşmak istemişti, ama ben onunla konuşmamıştım. Şimdi ise kapıma kadar gelmiş. Nezaketen açacağız artık.

Sandalyeyi kenara çekip, kapının kulunu aşağı indirdim. Açmamla Buket bana üzgünce baktı. Göz devirip içeriye yürüdüm. Kapıyı kapatıp ayakkabısını çıkardıktan sonra salona, yanıma geldi.

"Hande, hala küs müyüz?" sorusuna cevap vermeyip karşımdaki dondurmayı dudaklarıma götürdüm. Yanıma oturdu. "Çok çok özür dilerim. Bir daha senin fikrini sormadan, böyle bir şey yapmayacağım." dedi.

Dönüp bakmadım. "Hande, lütfen ama... Yemin ederim olmayacak bir daha." ağlamaklı sesiyle göz devirdim "Ağlama lütfen. Kendi göz yaşlarımdan başka göz yaşı görünce midem kalkıyor. Prensip meselesi." dediğimde merakla bana baktı.

"Ağladın mı sen? Uyumuyor musun geceleri? Gözlerinin altı şişmiş." dedi yüzümü incelerken. "Ağladım." diye itaraf ettim. Kaşığı a dondurma alırken, konuşmaya devam ettim. "Biz Doruk ile-"

"Aha biliyordum!" diye bağırdı. Ona hayretle bakarken, kolunu uyarırcasına cimcikledim. "Sus kız, abim yukarıda." dediğimde sırıtarak konuştu. Bu sefer daha sessiz. "Ne zamandır çıkıyorsunuz?" diyince göz devirdim. Sevgili bile değildik ki. Yani eğer benim bilmediğim bir şey varsa da, 1 hafta önce bitti diye hatırlıyorum.

"Dur ya, seni aldatmış mı oluyor?" söylediği şey ile ona döndüm. Gözlerini düşünürcesine boşluğa bakıyordu. "O ne demek?" diye sordum merakla.

Bana döndü. "O gece, bana mesajından sonra bir kızla çıktı gitti." diyince kaşlarım çatıldı. Doruk cidden mi? "Kız mı?" diye mırıldandım, elimde ki kaşığı dondurma kabına bırakırken.

"Sarışın bir kızdı. Haberin olmadığına göre, boynuzlandın tatlım." diyince kaşlarımı çatıp, ona baktım. "Sağol ya, tatlım." dedim alayla. Ardından göz devirip önüme döndüm. "Özür dilerim."

Doruk, bunu yapacak bir adam değildi. Ama biz sevgili bile değildik. Beni kıskandı. Beni değil bedenimi kıskandı. Seni seviyor. Beni değil bedenimi seviyor. Hay sikeyim ya, o gerçekten bedenimi seviyor. Bende sandım ki...

"Ona piç diyeceğim, Meltem ablaya hakaret olacak diye diyemiyorum." diye mırıldandım sinirle. "Söv söv, hakkındır." dedi Buket.

Sinirle inleyip kaşığımı elime aldım. "Biz sadece yattık." dedim sinirle dondurmamı yerken. "Ne? Sadece yattınız yani?" diyince on garip garip baktım. "Uyuduk anlamında anladığın, aklımın ucundan bile geçmiyor." dediğimde gözleri kocaman oldu. "Ha o anlamda yatmak. Oha!" dedi hayretle. Bu kız saf.

Abimin Arkadaşı (+18) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin