...
♡"Bundan emin misin? Ya pişman olursan, o zaman ne olacak? ""Kabul etmeyi ben de istemedim ki, ama yapabileceğim başka bir şey yoktu. Mide bulantıları arttı. Vücudum her saniye ağrıyor bazen hareket edemiyorum v-ve" Derin bir nefes alıp kendini toparladı.
"Onlar artık beni istemiyorlar. Neden fazlalık olayım ki?"
"Lütfen bunu bir daha söyleme. Seni çok sevdiklerini biliyorsun. Sadece fazla tepki veriyorlar, gitmeni istemediklerine eminim"
"Artık her şey için çok geç" Islak gözlerle onu izleyen Wooyoung'a baktı. Wooyoung sıkıca sarıldığında hıçkırarak ağlamaya başladı.
"Seni asla yanlız bırakmayacağım. Her zaman yanında olacağım. Abin olarak seni her zaman destekleyeceğim. Sakın kötü şeyler düşünme, sen çok güçlüsün bunu kolayca atlatacaksın."
"Onları bırakmak iste-emiyorum. Ailemden uzak kalamam ki" aklında Hyunjin ile olan anıları dönüyordu. İlk aklına o gelmişti. Neden olduğunu anlamadı, ama kurcalayamayacak kadar yorgundu.
"Aileni geri kazanacaksın Felix. Zaman her şeyin ilacıdır."
Haklıydı zaman her şeyin ilacıdır..
...
☆Yurtta onun dışında kimse yoktu, eşyalarını toplaması için iyi bir zamandı. Tüm eşyalarını valizine koyduktan sonra son valizinin de ağzını kapattı. Yatağına oturdu ve etrafı incelemeye başladı. Gitmek istemiyordu, kalbi acıyordu. Kalkıp son kez bütün odalara baktı. Her baktığı yerde başka bir anı geliyordu gözünün önüne, kalbindeki acı daha da artıyordu. Her an gelebilirlerdi bu yüzden daha fazla kalamadı. Cebinden çıkardığı 2 zarfı masanın üstüne koydu, tüm valizlerini aldı ve yurttan ayrıldı.
Changbin kapıyı açtığında hepsi kahkahalarla içeri girdi. Ayakkabılarını çoktan çıkartan Jeongin masanın üstündeki zarfları fark etmişti. Eline aldı ve birini açacakken üstünde "Hyunjin'e" yazdığını gördü ve onu masaya geri bıraktı. Diğerinde böyle bir şey yazmıyordu bu yüzden açtı. Okumaya başladı, devam ettikçe kendini kötü hissetmeye başladı. Felix gitmiş miydi?
Diğeri de yanına geldiğinde Jeongin kağıdı onlara verdi ve odasına gitti. Hyunjin üstünde ismi yazan zarfı aldı ve balkona çıktı, içinde ne yazdığını merak ediyordu
Mektup yazmakta iyi değilim bu yüzden nasıl başlayacağımı bilemiyorum.
Hyunjin ben teşekkür ederim. Zor zamanlarımda yanımda olduğun için, üzüldüğümde,ağladığımda temasta bulunmayı sevmemene rağmen bana sarıldığın,sakinleştirmeye çalıştığın için. Kollarında her zaman güvende hissetmiştim. Kalp atışlarını dinlemek her zaman terapi gibi gelirdi. Bazen insan sevdiği şeylerden vazgeçmek zorunda kalır, istese de istemese de. Lütfen bana kızma. Ben vazgeçmek zorunda kaldım Hyunjin. İstesem de istemesem de. Umarım her zaman çok mutlu olursun. Seni seviyorum♡
FelixHyunjin hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladığında diğeri de onun yanına gelmişti. Ağlamıyorlardı ama onların da içinde bir boşluk vardı. Artık 7 kişilerdi. Alışmak zor olacaktı... Sarılıp Hyunjin'i sakinleştirmeye çalıştılar. O Felix'i istiyordu. Onu tekrar görüp sıkıca sarılmak, sabaha kadar yüzündeki yıldızları incelemek istiyordu. Bunu yapamayacağını hatırladıkça canı daha çok yanıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐈 𝐍𝐞𝐞𝐝 𝐒𝐨𝐦𝐞𝐛𝐨𝐝𝐲 [𝐇𝐲𝐮𝐧𝐥𝐢𝐱]
Fanfiction"Sözünü tutacak mısın?" "Bunu benden isteme Yongbok, yapamam." [Angst]