Bölüm 16

830 84 26
                                    

Uzun süredir kucağında uyuyan çocuğu izliyordu. Sahneden indikleri gibi kollarına düşen çilli çocuğun onu neden uyardığını anlamıştı. Doktor böyle şeyler olabileceği hakkında uzun bir konuşma yaptığı için sakinliğini şuanlık koruyabiliyordu.

"Şuan sırası değil biliyorum ama daha sonra seninle düzgünce konuşacağız Hyunjin. Bence şimdiden ceza almamak için tanrıya dua etmeye başla!"

Menajerinin söylediği şeyleri umursamayıp, masum şekilde uyuyan çocuğu izlemeye devam ediyordu. Felix yavaşça gözlerini açtığında olanları idrak edip, gücünü toplamaya çalışmıştı. Ona sıkıca sarılmak için bekleyen çocuğu daha fazla bekletmeyip sarılmıştı.

"Kendini nasıl hissediyorsun? Kötü olursan sahneye çıkmayacaktın bunu konuşmuştuk!"

"Bir an kendimi zorunlu hissettim üzgünüm. Sen de benim yüzümden ceza alacaksın"

"Hey önemli değil bunu düşünme. Eve gitmek ister misin?"

Sarılamayı bırakmadan kafa sallamış, sonra da tutunup ayağa kalkmıştı. Uzun çocuğu da elinden tutup kaldırınca koluna girip hızlıca araca binmek için binadan çıkmışlardı.

...

"Hazır olduğunda söyle Yongbok. Kendini stres altında hissetme"

"Tek başıma yapsam olmaz mı Jinnie. Kendimi garip hissetmek istemiyorum."

"İşte bu yüzden tek başına yapmayacaksın. Garip hissetmen gerekecek bir durum olmayacağını anlayacaksın. Her halinle seni seveceğimi biliyorsun."

Başını istemsizce yana eğip, en masum gülümsemesi ile her saniye daha da aşık olduğu çocuğa bakıyordu. Ellerini sıkıca tutup hazır olduğunu belli edecek şekilde kafa sallamıştı. Banyoya geldiklerinde klozet kapağına oturup gözlerini sıkıca kapatmış, kendini Hyunjin'e bırakmıştı. Hyunjin istemeye istemeye makineyi eline alıp çilli çocuğun saçlarını kesmeye başlamıştı. Yumuşak sarı saçları elinde hissetmeye başlayınca gözyaşlarına engel olamamıştı. Kendi bile bu haldeyken onun nasıl hissettiğini düşünmek bile istemiyordu. Felix gözlerini açınca göreceği manzaranın hoşuna gitmeyeceğini bildiği için hiç açmayacakmış gibi kapalı tutuyordu. Makinenin sesini duyamayınca bittiğini anlamıştı.

"Jinnie hemen peruğu verir misin?"

"Neden gözlerini açmıyorsun"

"Kendimi tekrar öyle görmek istemiyorum lütfen hemen ver"

Ağlamaya başlayınca Hyunjin sıkı sıkı sarılmıştı. İkisi de gözyaşlarına engel olamıyordu.

"Beraber atlatacağız lütfen ağlama"

"Ya atlatamazsak. Bana söz ver Hyunjin"

Uzun çocuğun gözyaşlarını silip, ağlayarak konuşmaya devam etmişti.

"Bana bir şey olursa-"

"Böyle bir şey olmayacak sen de biliyorsun!"

"Benim için yaşamaya devam edeceksin Jinnie."

𝐈 𝐍𝐞𝐞𝐝 𝐒𝐨𝐦𝐞𝐛𝐨𝐝𝐲 [𝐇𝐲𝐮𝐧𝐥𝐢𝐱]  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin