"Jinnie, hadi uyan bebeğim az sonra burada olacaklar"
Masum şekilde uyuyan çocuğa nazikçe fısıldamıştı. Hyunjin duyduğu ses ile yavaşça gözlerini açarken duyduğu kelimeyi sonradan idrak etmişti.
"Bir dakika. Sen bana bebeğim mi dedin?"
Hızlıca yatakta doğrulup utangaç şekilde gülümseyen çocuğa bakmıştı.
"Ama her söylediğimde böyle tepki verirsen söyleyemem kii"
"Tamam sustum yeter ki bana bebeğim de bu çok tatlı hissettiriyor"
Dudaklarına küçük bir öpücük kondurup ayaklandığında çilli çocuk da onunla birlikte kalkmıştı. Mutfaktan gelen kokuları yeni yeni almaya başlamıştı.
"Yoksa düşündüğüm şeyi mi yaptın Yongbok"
"Ne düşündüğünü bilmiyorum ama brownie ve kurabiye yaptım. Hadi hemen hazırlan bugün çocuklarla sahile gideceğiz."
"Mmmmm lütfen fazla yaptığını söyle diğerleri ile kavga etmek istemiyorum"
"Kkkkkk merak etme Jinnie hepinize yetecek kadar var"
Parmak uçlarına çıktığında uzun çocuğun boynuna öpücük kondurup, mutfağa gitmişti. Son kalan tepsiyi de fırından aldıktan sonra saklama kabına yerleştirmeye başlamıştı. Her şeyi tamamladığında hazırlanıp yanına inen çocuğu süzmüş, her zamanki gibi tatlı tatlı gülümsemişti.
* "Keşke bana haber verseydin Yongbok kalkıp sana yardım ederdim. Yoruldun değil mi?"
"Yorulmadım ki bebeğim bunları yapmak çok eğlenceli. Ama yardım etmek istiyorsan bu sepeti taşıyabilirsin."
Konuşmasını beklemeden sepeti eline tutuşturup gülmüştü. Hyunjin her bebeğim dediğinde böyle olmaktan korkuyordu. Böyle devam ederse kalpten gidebilirdi.
Evden çıkıp beş dakikadır onları bekleyen çocuklara katıldılar.
" Oooo siz geliyor muydunuz ya biz de tam açlıktan birbirimizi yemeye başlıyorduk"
"Konuşmamızın üstünden sadece beş dakika geçmiş Binnie."
"Bu aç olduğumuz gerçeğini değiştirmiyor."
"O zaman ne bekliyoruz hadi gidelim."
Hyunjin sürücü koltuğundaki Chan'in yanına otururken diğerleri, karavana yayılmıştı. Felix şaşkınlıkla her yeri inceliyordu.
"Woaoow bu karavanı nereden buldunuz çok güzel"
"Chan hyung yakın bir arkadaşından aldı"
"Bu arada Felix, saçların çok güzel olmuş bu tarz sana çok yakışmış"
Duydukları istemsizce gözlerinin dolmasına neden olurken, suratına sahte bir gülümseme koyup Jeongin'e dönmüştü.
"Teşekkür ederim İnnie. Bence de güzel oldu kkkk"
Hyunjin aralarında geçen diyaloğu duymuştu ama Felix duruma el atınca sessiz kalmıştı. Çilli çocuğun içten içe üzüldüğünü çok iyi biliyordu. Yavaşça olduğu yerden kalkıp Felix'in yanında oturan Changbin ile yer değiştirmişti. Etrafı incelemeyi bırakıp yerine oturduğunda onu sıkı sıkı sarmıştı. Bu güven verici sarılma Felix'in sahte gülümsemesini yok etmişti. Artık gerçekten gülümsüyordu.
Sahile geldiklerinde uygun bir yer bulup karavanı oraya çekmişlerdi. Felix, Seungmin ve Jeongin örtüleri serip yemekleri hazırlarken diğerleri çoktan sıcak kumların üstünde koşuşturmaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐈 𝐍𝐞𝐞𝐝 𝐒𝐨𝐦𝐞𝐛𝐨𝐝𝐲 [𝐇𝐲𝐮𝐧𝐥𝐢𝐱]
Fanfiction"Sözünü tutacak mısın?" "Bunu benden isteme Yongbok, yapamam." [Angst]