Felix çoktan uyanmıştı ama gözlerini açmıyordu. Açtığında yanında onu görememekten, her şeyin bir rüya olduğunu kabullenmek zorunda kalmaktan korkuyordu. Kulağına gelen kuş sesleri kendini az da olsa huzurlu hissetmesini sağlamıştı. Tedirginlikle gözlerini açtığında onu izleyen Hwang Hyunjin'le göz göze gelmişti. Utanıp tekrar gözlerini kapattığında içinden mutluluk çığlıkları atıyordu. Bu anı yıllardır yaşamak istiyordu. Tekrar karşılaştıklarında tek kelime bile etmeyeceklerini düşündüğü çocuğun ona böyle davranıp çabalaması, onu kendine tekrar bağlaması Felix'i o karanlık hayattan çıkarmıştı.
"Günaydın uyuyan güzel. Gözlerini açmayı planlıyor musun?"
Düşüncelerinden kurtulup gözlerini açtığında daha da yakınına gelen çocuk heyecanlanmasına sebep oldu. Dudaklarının üstünde hissettiği baskıyla kendine gelip karşılık verdi. Nefesi kesilip geri çekildiğinde gözlerinin içine bakıyordu.
" Günaydınn"
"Hayatımın en huzurlu uykusuydu. Uyanmak istemedim ama yanımdaki şaheseri izleme şansını da kaçıramazdım." Söyledikleri çilli çocuğun yanaklarını kızartmıştı. *yani uyurken beni mi izledi. Tanrım midemdeki kelebekler dışarı çıkmak için mücadele ediyor*
Yavaşça ayağa kalkıp banyoya yöneldiğinde seslenmişti.
" Ben duş alacağım. Dolaptan kendine kıyafet seçebilirsin." yatakta uzanırken söylediklerini gülümseyerek dinledi. Kapının kapanmasıyla yavaşça ayağa kalkıp dolabın önüne geçti.
"Hey yıllardır bu kıyafetlerimi arıyorum bari haber verseydin" eline gelen kıyafetleri hızlıca giyip, mutfağa kahvaltı hazırlamak için indi. Televizyondaki hafif duyulan müziğe eşlik ederek kahvaltı hazırlarken kapının köşesine yaslanmış, aşkla onu izleyen çilli çocuğu fark etmemişti. Arkadan onu saran minik ellerle gülümsemiş ve başını arkasındaki minik çocuğun kafasına yaslamıştı. Şarkıyı beraber söylemeye başladıklarında televizyondan gelen müzik sesi bile yanlarında sönük kalmıştı.
"Ben de yardım etmek istiyorum bir şey yapayım."
"Evet yardım etmen iyi olur. Şuraya oturup beni izleyebilirsin." Dalga mı geçiyorsun der gibi baktığında gülüp susmuştu.
Çilli çocuğun da yardımlarıyla kahvaltıyı hazırladıktan sonra oturup yemeye başlamışlardı.
"Bugün haftasonu yani ikimiz de izinliyiz. Bir yerlere mi gitsek?"
Ona yöneltilen soru ile istekli bir şekilde kafa sallamıştı.
"Evet gitmeyi çok isterim. Ama nereye gideceğiz ki?"
"Onu bana bırak Yongbok."
...
~Mutfağı toplamış ve hazırlanmaya başlamışlardı. Felix son zamanlarda büyük beden kıyafetler tercih ettiği için Hyunjin'e rahatlıkla oluyorlardı. Giyinip yatağa oturduğunda hala hazırlanan Felix'i izlemeye başlamıştı. Onun da hazırlanmasıyla evden çıkıp onları bekleyen arabaya bindiler. Gidecekleri yerin yakın olduğunu öğrenen çilli çocuk kafasını büyüğünün omzuna yaslamıştı. Elinin üstündeki minik eli fark etmiş ve öpmüştü Hyunjin. Çilli çocukla kısacık bir araba yolculuğu bile onu mutlu etmeye yetmişti.
Geldikleri yeri gördüğünde oturduğu yerde zıplamaya başlayan küçük çocuğa gülmeye başlamıştı.
"Agagagag lunaparka geleceğimizi neden söylemedinn" şoförün kapıyı açmasını beklemeden kendi açtığında beraber inmişlerdi. Yanındaki büyük bedeni kolundan tutup hız trenine sürüklerken yapmak istediklerinden bahsediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐈 𝐍𝐞𝐞𝐝 𝐒𝐨𝐦𝐞𝐛𝐨𝐝𝐲 [𝐇𝐲𝐮𝐧𝐥𝐢𝐱]
Fanfiction"Sözünü tutacak mısın?" "Bunu benden isteme Yongbok, yapamam." [Angst]