"Kim Allah Teâlâ'ya kavuşmayı dilerse Allah Teâlâ da, ona kavuşmayı diler"
Bir garip olay ile başladı her şey... Aslında garip olan ise; Her gün bizlere sonsuz lütufları ile sayamayacağımız kadar merhaba diyen Sultanıma, O'na gönlü olanlara, ya da gönlü şimdilik başka şeylerde, O'nu unutup o şeylerle hem dem olanlara... O'nu tekrar hatırlatmak... O'nu özletmek ve gerçek özlemi tanıtmak, bir kul(sevgili) için bile aşılmadık dağları aşanlara, geçilmedik yollardan geçenlere bir ibret olsun diye, asıl merhabayı onlara demek dedirtmek üzere iman ülkesine gidişim ve orada geçirdiğim 40 günü sizlerle paylaşmak tüm niyetim ve gayretim. Aklınızdan hiç çıkarmamanız için şu kısacık dünyada, O'nu her daim hatırlamanız içindi bu güzel yolculuğa çıkışım. Zihinlerde ilahi bir tat olsun diye çıktım bu yola ve var olan bu ülkeye başka bir yolla gittim gördüm. Sizlerle paylaşıyorum. Evet, ilahi aşkı buldum Merhaba ülkesinde ve bu ülkenin Sultanı aşkının mükâfatı olarak bana dünyada Elifin aşkını da verdi. Hani Kutsi bir hadiste sen "O'na bir adım gelirsen o sana on adım ve belli noktaya gelirsin ki artık o senin gören gözün işiten kulağın olur '' ya işte o zirvede yazılmış bu hikâye sizin için.
Bu Gerçek bir iman hikayesidir. Bu
Amentü billahi ve melâiketihi,
ve kütübihî ve rusülihî ve'l yevmi'l-âhıri
ve bi'l-kaderi, hayrihî ve şerrihi mina'llâhi teâlâ
ve'l-ba'sü ba'de'l mevt.
Haggun, Eşhedü en lâ ilâhe illAllâh ve eşhedü enne
Muhammeden abdühû ve rasûlühü.
Anlamı
Ben Allâh-ü Te'âlâ'ya, meleklerine, kitaplarına,
peygamberlerine, âhiret gününe, kadere ; hayır ve şerrin
Allâh-ü Te'âlâ'nın yaratmasıyla olduğuna inandım.
Öldükten sonra dirilmek de haktır. Ben şahadet ederim ki,
Allâh-ü Te'âlâ'dan başka ilâh yoktur. Ve yine şahadet
ederim ki, Muhammed (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) O'nun
kulu ve peygamberidir.
Hikayesidir
