Havaalanı ve Gizemli Adam

128 13 0
                                    

 

        Aradan üç gün geçti nasıl geçtiğini ise bir ben bilirim. Aklımda ise hep gizemli adam ve Merhaba ülkesi vardı. Bu akşam anlayacaktım. Bunların  ne anlama geldiğini. Ramazanında olması nedeni ile işe gitmek yerine evde kalmayı tercih etmiştim, Elime aldığım peygamber Efendimizin hayatını anlatan kitabı okuyordum. Kitabı okudukça Efendimize olan sevgim artıyor bazı yerlerde hüzünleniyor, bazı yerlerde ise ağladığım için kitabı okumakta zorluk çekiyor yüzümü yıkayıp geliyordum. Bir  taraftan da Efendimize arada durup salavat getirip yeniden Efendiler Efendisinin pırlanta hayatını okumaya devam ediyordum.

        Bir ara kitabı bırakıp şeytana ve nefse karşı uyanık olmanın tek yolu var oda Allah’ı ve Efendimizi iyi bilmek bilmeden sevilmez, insan birini sevse hemen onun doğum tarihini nelerden hoşlandığını öğreniverir. Ama Allah’ı ve Resulünü onların neleri sevip nelerden hoşlanmadıklarını merak etmezler. Ama öyle bir şey olmalı ki insanlar tam manası ile iman etmeli ve yollarını şaşırmamalı. Bu sorular hep kafamın içinde çoğu günler beni meşgul ediyordu. Bu  gün o gizemli adamın dediği gibi belki de tüm bu sorularıma cevap bulabilecektim

         Evden çıktım metroya binerek doğru havaalanının yolunu tuttum. Hava alanına nereye gideceğini düşünmeden geldiğim için girişte iç hatlar mı dış hatlar mı diye düşünürken Merhaba ülkesi olunca herhalde dış hatlardır diye düşünerek dış hatlar tabelasını takip edip dış hatlara doğru yöneldim. Aslında bir yere gitmekten ziyade kafamdaki sorulara cevap bulmaktı niyetim. Gidiş bölümüne çıktım ve orada bulunan bekleme koltuklarından bir tanesine oturdum. Gözüm gizemli adamı arıyordu. Dış hatlarda ise çek in yaptırmak için sıraya girenler sağa sola hızlı adımlarla ellerindeki bavullarla koşuşturan insanlar vardı. Yaklaşık 2 saat havaalanındaki bu manzarayı izledim bir taraftan da gizemli adamın gelip beni bulmasını bekliyordum. Âmâ ne gelen vardı nede giden yanıma gelenlerin bile uçak saatleri geliyor yanımdan kalkıp gidiyorlar ve yanıma bu defa başkaları gelip oturuyordu. Bir ara dolaşmaya karar vererek çekin gişelerinin önünden son nokta kontrol yerlerine doğru gittim. Restoran ve kafelerin yanında bulunan mescit dikkatimi çekti zira buradan beyaz ihramlar giymiş vaziyette çıkan insanları görünce içimden “şurada iki rekat namaz kılayım” diye düşündüm. Abdest aldıktan sonra ikindi namazımı orada kıldım. Daha sonra mescidin arka duvarına yaslanıp tesbih çekmeye başladım bir taraftan da yandaki kabinden ihram giyerek çıkanlara arkadaşlarının ihram elbisesine çeki düzen vermelerini izledim ne kadarda heyecanlı idiler. Gidecekler  ve şimdilerde benim okuduğum Efendiler Efendisinin yaşadığı yerleri görecek ve manevi bir zevk alarak geri geleceklerdi. Ve saatlerce beklemenin yorgunluğu birde oruç olmamın üzerimdeki ağırlığı uyku olarak bastırınca mescit duvarına yaslanarak uyuya kalmıştım. Bir müddet uyuduktan sonra gözlerimi açtığımda karşımda mütebessim bir şekilde gizemli adamın durduğunu fark ederek hemen toparlandım ve ayağa kalktım

İlahi Aşk(Merhaba Ülkesi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin