İstanbul a döner dönmez de kaldığım evden pılımı pırtımı toplayıp yine aynı fakültede hemşerim olan bir arkadaşın yanına geçici olarak yerleştim. Bu arkadaşım ise benim fikirlerime taban tabana zıttı ben solcu idim onun gözünde oda benimkinde sağcı idi. Ama anne babamın vefatı beni dine biraz daha yatıştırmıştı. Nede olsa anne babamdan aldığım dini bir kültür ta içimde bir yerde beni kucaklamak istiyordu. Aslında o haykırış bana vicdanımdan geliyordu. Bende ne yalan söyleyeyim dine karşı kayıtsız değildim. Bu arkadaş sayesinde daha da kendimi ilerletecektim. Artık kararım kesindi. İlk zamanlar benimle eski ev arkadaşlarımdan birkaç kişi konuşmak istediyse de ben reddettim.
Başka bir gün fakültede baskın yapar gibi beş altı kişi benimle konuşmaya geldi. Tabi yanım da yeni arkadaşlarım da vardı ve beni resmen sorguya çektiler. Ancak kararlılığımı anlamış olmalılar ki sonunda iyice sertleşerek bana hainlik yaftasını yapıştırıp bir sürü tehdit savurarak gidiyorlardı ki yanımda bulunan yeni arkadaşlarımdan bir iki kişinin bunlara cevap vermesiyle de kavga kopuvermişti sınıfta. İki tarafın arasında kalmıştım çünkü bana kimse vurmaya cesaret edemiyordu bende tuttuğum gibi birini sağa öbürünü sola atarak kavgayı güçlükle ayırdım. Benimle konuşan üst sınıftan sarışın kirli sakallıya bağırarak ben artık yokum ve elinizden geleni ardınıza koymayın ben sizin yüzünüzden aileme sırt çevirdim davayı satmak bir yana dursun böyle dava olmaz kargaşadan beslenmek birilerin maşası olmak bana göre değil boş bir dava yerine hakiki bir davanın peşinde olmayı yeğlerim ki düzen de barışta halka hizmette bu sayede olsun yoksa birilerinin canını yakarak birilerinin gemisinin dümenine girip bataklığa dalmak değil düşüncem o yüzden bir daha karşıma çıkmayın diyerek kızdım ve bana nefretle bakarak sana gününü gösteririz tavırlarıyla çekip gittiler.
Onlar gitmişti gitmesine ama benim tehdit edilmelerim bitmedi en ufak bir polis baskınında adımı vererek bunu o yapmıştır söylentisini yayıp bana iftira atıp örgütün tetikçi grubunu bana hasım ettiler. Daha sonra bir iki kavgamız olmadı değil bunlarla ama ufak tefek yaralanmalarla geçirilen bu kavgalardan sonra belli bir süre ne onlar benle uğraştı nede ben onlarla.
