Kalacağımız ev Esenlerde bir apartmanın giriş katında bulunan bir daireydi. Ev de çok fazla eşya yoktu salonda iki eski kanepe ve diğer iki odada ise kalan arkadaşların yatakları portatif birer elbise dolabı vardı 2 oda ve bir salonu bulunan bu evde benle beraber 3 kişi daha kalıyordu. Remzi bana kendi odasında kalabileceğimi söyledi güya teyzesine taşınan arkadaşının yerine. Bende yalnızlığı sevdiğim için salonda kalmayı teklif ettim onlarda kabul edince salon benim odam olmuş oldu. Eşyalarımı salonda bulunan kitaplığın yanındaki portatif gar dolaba yerleştirirken Remzi ile uğurda salondaki kanepeye oturup bir taraftan beni izliyorlar bir taraftan da bana komşular ve ev sahibi ile ilgili bilgiler eşliğinde apartmanda dikkat etmem gereken hassas konuları söylüyorlardı. Bir ara odalarına gittiklerinde benimde yerleşme işim bitmişti. Kanepeye oturup arkama yaslandığımda birden içimi tarif edemediğim bir karamsarlıkla beraber tuhaf bir gariplik sardı. Hâlbuki ben hiç böyle hayal etmemiştim. Dolabın yanında bulanan kitapları incelemeye başladım. Genelde Yasa dışı örgütün kitapları vardı. Ders kitapları ile harmanlanmış romanlar ve kitaplığın üst rafında Örgüt liderinin resimleri vardı ve ben onun ve diğer kitapların Yasadışı bir örgütün kitapları olduğunu bile bilmiyordum. Tek bildiğim ise lise son da arkadaş olduğum Taylanın bana verdiği kitaplara benzer kitaplar olduğunu fark etmemdi. Lise son sınıftayken iyi arkadaştık Taylan'ın ısrarı ile birkaç yürüyüşe katıldıysam da biraz kendimi bu tür yürüyüşlerden soyutluyor pekte ilgi göstermiyordum.
Zamanla ben bu arkadaşlara alıştım onlarda bana alıştı. Akşamları geç saatlere varan ateşli tartışmalarımız ve onların fikir olarak baskın oldukları görüşlerini benim bilinçaltıma çoğu zaman kabul ettirerek atıyorlardı. Bense kısa bir zaman zarfında aslında bahsettikleri konuların makul olmamasına rağmen sürekli aynı ortamda konuşulmasından ve çevremde hep bu fikirlere inanmış gençlerin olmasından dolayı makul bulmaya başlamıştım.
Bana çaktırmadan verdikleri vermeden öncede dikkatimi çekerek reklamını yaptıkları kitapları ise daha reklam kuşağı biter bitmez elime almış okuyor olarak buluyordum kendimi. Üçüncü ayın neredeyse sonuna gelmiştik. Bir gün Dersler biraz yorucu geçmişti okuldan eve geldiğimde ise korkunç bir baş ağrısı çekiyordum. Bir ağrı kesici alıp tam uzanmıştım ki arkadaşlar telaşlı bir şekilde apar topar eve geldiler ve yerlerinde duramıyorlardı
-kalk dostum kalk gidiyoruz.