Siz ikiniz ne yapıyorsunuz?"
Jungkook'u itip etrafımda döndüm. "Allie?""Jungkook!' Allie Jungkook'u benden iterek uzaklaştırdı.
"Sen delirdin mi?"Jungkook mahçup olmuş görünmüyordu. "Hey, Allie."
"Sen y/n'i öpemezsin!"
"O beni öptü."Bu durumdan tamamen eğlendiği belli olan Jungkook'a bir bakış attım. Tabii eğlenirdi. O bir erkekti, öyle değil mi? Bir kızla takılırken yakalanmak ancak onun imajına güç katardı.
Jungkook bana doğru, "Ben seni öpmedim." Dedi.
Allie şok içindeydi. "Onu sen mi öptün?" Sesi güçsüz çıkıyordu. "Ama o Jungkook."
"Bende bir sorun mu var?" Jungkook biraz alınmış gibiydi.
"Y/n'in iyi birine ihtiyacı var, sen serserisin."
Jungkook'un suratı asıldı. "Neden herkes bana serseri deyip duruyor?"
"Çünkü o yapıda birisin," dedi Allie. "Y/n sen ne yaptığını sanıyorsun? Colin'e ne olacak?"
Jungkook kollarını göğüsünde kavuşturdu ve bana baktı.
"Evet. Colin ne olacak?""O bana çok daha uygun biri," dedim.
Jungkook'un bozulduğu belliydi ve Allie başını salladı. "Evet öyle," dedi. Sonra gözleri büyüdü. "Cuma günü dışarıya çıktığın Jungkook muydu?""Belki."
Allie elleri kalçalarında döndü. "Jungkook! Ona ne yapıyorsun? Onu etkilemeye mi çalışıyorsun?"
Jungkook, "Y/n oldukça baştan çıkarılabilir," derken bacağını tekmelediğimden hafifçe kımıldadı.
"Yapmak istemediği herhangi bir şeyi gerçekten ona yaptırabileceğimi düşünebiliyor musun? Onunlayken hayatımdan endişe ediyorum."Bu çok tatlı değil miydi? Jungkook kadar sert bir erkek bana saygı duyuyordu. Ona güldüm, o da bana.
"Sen benimle geliyorsun." Allie kolumu yakaladı ve Jungkook'u işaret etti. "Y/n'den uzak dur."
Jungkook görüş açısından çıkana kadar bana gülümsedi.
Allie beni doğru oturma odasından geçirip, merdivenlerden kapısını çarparak kapattığı üst kattaki odasına sürükledi. "Sen ne yapıyorsun?"
Sadece sırıttım, hâlâ Jungkook'un benden korktuğunu söylediğinde ne kadar şeker olduğunu düşünüyordum. Kadın gücü diye buna derler ,d
"O senin kalbini kıracak, y/n. Sen bizi dinlemiyor muydun? Jungkook'un arkasında bıraktığı kızlardan oluşan kuyruğu fark etmedin mi? Sen ona fazlasın."
Allie'ye sırıttım. "Ama o harika öpüşüyor."
"Elbette öyledir! Bin kadar kızı öptü!"
Şey, böyle düşününce kulağa pek de iyi gelmiyordu.
Allie yatağa yanıma oturdu ve içini çekti. "Y/n, o ders çalışmaz. kızlara iyi davranmaz. Senin için uygun biri değil."
Allie'ye göz attım. "Belki de haklısın."
"Elbette haklıyım."
"Yarın akşam ders çalışmak için bize gelecek."
"Yani?"
"Yani, belki onda senin hiç görmediğin bir taraf vardır.""Sen ondan gerçekten hoşlanıyorsun, değil mi?"
"Bazen,"
"Ya kalan zamanlar?"
"Bir serseri olduğunu düşünüyorum. Ama bunu ona söyleyince kendini oldukça iyi toparlıyor."Allie beni dikkatle inceledi. "Senden korktuğunu söylüyordu."
"Tabii ki de korkuyor. Sanırım onunla tanışıp da kendini hemen arabanın arka koltuğuna atmayan tek kızım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Play Boy" Jeon Jungkook
FanfictionDers çalışmayı seviyorum, biraz fazla seviyorum. Ve "Yanlış çocuğa" fena halde tutulmuş haldeyim. Bu iki şey arkadaşlarımın bana şantaj yapması için bir mazeret olabilir mi? Maalesef oldu bile. Hem şu "yanlış çocuk" bir serseri ve artık o kadar da...