Bad Party Boy

643 18 1
                                    

Pazartesi akşamı. Saat 19.10
Allie'lerin evindeyiz. 10 dakika gecikmiş olan katılımcılarımızı bekliyoruz. Jane ve Allie koltukta oturmuş televizyon izliyordu. Kulüp umurlarında değil gibiydi. Jungkook hâlâ ortada yoktu. Colin bile gelmemişti.

Oturma odasına doğru yürüyüp kapı aralığında durdum. "Gelmeyecekler."

Allie yukarı baktı.

"Gelecekler. Jungkook gibileri tarz olsun diye özellikle geç gelirler."
"Geç gelmek mi? Ders çalışma kulübümüze mi?"

Bunun hiç bir anlamı yoktu. Bu bir parti değildi.

"Sakinleş y/n," dedi Allie.

O anda kapı çaldı. Kapıya doğru yürüyüp açtım. Colin'i görmemle kendimi çok rahatlamış hissettim.

"Hoşgeldiin."
"Merhaba y/n nasılsın?"
"İyidir. İlk misafirimsin içeriye gelsene. Seni gördüğüme çok sevindim."

Colin kapıyı kapatıp bana utanarak gülümsedi. Çantasından bir tabak dolusu çikolatalı kurabiye çıkarıp bana uzattı.

"Bu akşam için beraber yiyebileceğimizi düşündüm."

Özenle paketlemişti.

"Teşekkürler Colin. Sen mi yaptın yoksa?"
Elini ensesine koyup gülümsedi.
"Evet, senin için."

O kadar yakışklı görünüyordu kii. Sözleri karşısında yüzüm kızarmıştı.
"Üzgünüm y/n arkadaşlarımı getiremedim. Yani tekrar sadece sen ve ben, öyle mi?"

Colin sanki bu durumdan hoşnut gibi görünüyordu.

"Şey hayır bugün kalabalık olacağız. Ama şimdi biz seninle başlayalım mı?"
"Tabii ki matematik olur mu?"
"Olur."

Jane ve Allie'nin oturduğu odaya doğru yürürken kızlara, "Ders çalışıyor olmalısınız," dedim.

"Erkekler olmadan hayır," dedi Allie.
Jane'e göz attım. "Taehyung nerede? Bu akşam geleceğini sanmıştım."
"Gelecek."

Doğru yine tarz olsun diye geç kalma durumu var. Bu erkeklerin sorunu ne? Neden her şeye geç kalıyorlar? Neyseki Colin vardı.
Colin, çok nazik ve ilgiliydi.

"Mutfağa geçelim mi?"

Mutfak masasına oturduk, kitaplarımızı çıkardık.

Sonrasında gerçekten doğru erkeğin matematiği ilginç hâle getirebileceğini fark ettim.
Colin eğlenceliydi, açıklama yaparken güzel örnekler düşünüyordu ve benimle çalışmaktan gerçekten zevk alıyordu. Karşımda kahkahalarla gülmemi sağlayan biri varken ders çalışmaktan nasıl zevk almazdım ki?

20 dakika sonra kapı çaldı. "Ben bakarım," diye seslendi Jane.

Doğru ya. Taehyung. Sanki ders çalışacaktı da. Jane ile vakit geçireceklerdi.

Bu kulüp işi ciddi anlamda çuvallamıştı. Her açıdan.
Hiç değilse Colin'le tanışmıştım.

Kapının açılmasıyla evin ön tarafından gürültülü bir kalabalığın sesini işittim.

Sonra bağırtılar ve arkasından da yüksek sesli müzik şiddetini arttırmaya başladı. Neler oluyordu?

"Colin, ne olduğuna bakmam gerek."

Cevap vermesini beklemeden evin ön tarafına doğru hızla koştum.
Köşeyi döner dönmez şok içinde aniden durdum.

En az 40 kiş olmalıydılar. Kızlar, erkekler hepsi üst sınıftandı. Hiç birini tanımıyordum.

Derken köşede Jungkook'u gördüm. Gelmişti!

Sonra Jungkook'un müzik setine doğru eğildiğini gördüm. Müziğin sesini açan oydu!
"Kim dans etmek istiyor?" Diye bağırdı.

En az 6 tane mini elbiseler giymiş kikirdek kız Jungkook'un kollarını ve ellerini tutarak, onu herkesin dans etmeye başladığı yere doğru -yani salonun ortasına- sürüklediler.

Bu bir şaka olmalıydı.

Biraz sonra daha çok kız ve erkek dansa katıldı.

Cidden yerin sarsıldığını hissedebiliyordum.

Gazlı içeceklerden birinin patlatılarak açıldığını işittim.
Tanımadığım bir kız da 7 kutu pizzadan birini açıp herkese dağıtırken, gazozun damlalarının etraftaki herkese sıçradığını gördüm.

Nasıl tepki göstereceğimi bilemedim bile.

Omzumda hafif bir vuruş hissettim ve arkamı döndüm.
Colin'di. "Neler oluyor y/n?"
"Hiç bir fikrim yok."

Ancak çok iyi bildiğim bir şey vardı. Tam bir pislik olan Jungkook bu yaptıklarını ödeyecekti.

"Bu müzikte çalışamayız, kim bu insanlar?"
"Bilmiyorum..."

Allie, dans pistinde bir çocuğa sarılmıştı.
Jane ise Taehyung ile sarmaş dolaş koltukta yayılmış Allie'yi alkışlıyordu.

"Y/n, ben böyle ortamlardan hiç hoşlanmıyorum. Durumu düzeltmezsen gideceğim,"

Düzeltmek mi? Bu durumu nasıl düzeltebilirdim ki? Bir grup üst sınıf öğrenciye gidip sesiz olmalarını mı söylemeliydim? Onlardan küçüktüm. Beni asla dinlemezlerdi. Asla.

Kalbim deli gibi çarpıyor ve müzik kulaklarımda ötüyordu. Jungkook, ellerini onun kotunun arka ceplerine sokmuş bir kızla yavaş dans ediyordu. İğrenç. Sürtük. Ne tür bir kız bunu yapardı?

Jungkook'un kimle olduğu umrumda değildi. En azından şu anda. Çünkü buraya gelip her şeyi mahvetmişti.

Bu kadarı yeterdi. Yardım isteyecektim. Önüme çıkan herkesi ittirerek Allie, Jane ve Taehyung'un karşısında durdum.

"Bana yardım etmek zorundasınız!"

Allie yüzüme boş boş baktı. "Ne yardımı?"

"Onların ders çalışmasını sağlamak zorundayız, Taehyung lütfen seni dinlerler."

Taehyung özür diler gibi baktı. "Üzgünüm
y/n onlar benim arkadaşım değil. Beni dinlemezler."
"Elbette dinlerler. Sen havalısın!"

Biraz utanmış gibiydi.
"Onlar Jungkook'un arkadaşları."

"O zaman Jungkook ile konuş!"

Taehyung beni süzdü. "Neden sen konuşmuyorsun?"

"Play Boy" Jeon JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin