Gözlerimi kıstım. "Sen sadece kızgınsın çünkü iyi öpüştün demiyorum."
Omzunu silkti. "Belki."
"Tekrar popomu tutmaya kalkışacak mısın?"
"Hayır." Tereddüt etmemişti. "O deneme çok da başarılı olmadı.Sırıttım. En azından bir şeyler öğreniyordu.
"Ders çalışma randevusu olsun."
Suratını buruşturdu. "Ders mi? Aklımdaki bu değildi y/n.""Bu akşam senin dünyandaydık. Eğlenceliydi ve tekrar yapabilirim."
Gerçekten yapabilirdim. Süperdi. Öpücük bile. Özellikle öpücük.
"Ancak şimdi sıra benimkinde. Sorumluluklarım var benim."
...Jungkook arabaya dönüş yolu boyunca ders çalışma randevusuyla ilgili inanmamazlık içinde kafasını sallayıp durdu.
Ve bizim eve vardığımızda, Jungkook arabayı park etti. Ardından kolunu oturduğum koltuğun arkasına yasladı."Ders çalışma randevusu? Sen ciddi misin?"
Ona cevap yetiştiremeden evin ön kapısı hızla açıldı ve annem basamaklarda göründü.
"Jungkook, benim için bir iyilik yapar mısın?"
"Ne yapmam gerekiyor?"
"Beni kapıya kadar götürür müsün? Eğer annem dışarı seninle çıktığımı bilirse çok fazla çıldırmayacaktır. Sen benim erkek kardeşim gibisin."
"Ben senin erkek kardeşin değilim."
"Ciddiyim."Cevabım onu yumuşatmış olmalıydı çünkü arabayı durdurup dışarı çıktı ve arabadan iki adım uzaklaşamadan bana yetişti. Anneme doğru yürürken parmakları hafifçe sırtımın aşağısına dokunuyordu.
"Anne."
"Y/n."
"Jane'nin abisi Jungkook'u hatırlıyorsun değil mi?"
Annem Jungkook'a baktı. "Evet.""İyi akşamlar," Jungkook annemin elini sıktı ve bakışlarına karşılık verdi.
"Jungkook bu akşam beni kendi evlerine götürüp getirdi."
Derin bir nefes aldım. "Jane ile ders çalışmaya karar vermiştim de."
Jungkook oyunu bozmadı. Saklayacak bir şey yokmuş gibi sadece anneme gülümsedi.
"Ders çalışmak mı? Jane ile mi?" Annem biraz şüphelenmiş biraz da rahatlamış görünüyordu.
"Evet." Huysuz görünmeye çalıştım. "Bu akşam Colin'le dışarı çıkmama izin vermediğiniz için size kızgındım..."
Jungkook öksürdü ve yerinden kıpırdadı.
"Ben de evden çıktım. Böyle yapmamalıydım ama bana çocukmuşum gibi davrandığınız için kızgındım. Üstelik Colin'in annesi de bizimle birlikte olacaktı."
Jungkook boğulur gibi bir ses çıkarttı. Dirseğimle susması için dürttüm.
Annem bana sert bir bakış attı. "Bunu yarın konuşacağız." Sonra Jungkook'a döndü. "Teşekkürler, Jungkook. Sana yük olduğu için üzgünüm."
"Yük olmadı."
Bana bir göz attı ve ben annemin bu bakışlardaki mesajı görmemesini diledim.
"Kesinlikle olmadı."Biraz sonra veda ettik ve Jungkook basamaklardan aşağı koşarak yanımızdan ayrıldı. Annem beni ateş püsküren gözlerle dümdüz ettiğinden onun gidişini izleme şansım bile olmamıştı.
"Sen. İçeri hemen."
"Tamam."Kesinlikle ceza alacaktım. Ancak yaşadığım gece buna fazlasıyla değerdi.
Ve evet Jungkook, öpüşün süperdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Play Boy" Jeon Jungkook
FanfictionDers çalışmayı seviyorum, biraz fazla seviyorum. Ve "Yanlış çocuğa" fena halde tutulmuş haldeyim. Bu iki şey arkadaşlarımın bana şantaj yapması için bir mazeret olabilir mi? Maalesef oldu bile. Hem şu "yanlış çocuk" bir serseri ve artık o kadar da...