Süprizzzz
Yorum istemek ben hü ;-;
🌸
Japonya'nın bunaltıcı sıcaklığı yavaş yavaş azalmaya başlamıştı. Eylül ayına girecektik. Yazın ortasında doğmama rağmen, sıcağı hiç sevmezdim.
Annemin söylediğine göre okullar iki hafta sonra açılıyormuş. Birinci sınıfa başlayacağım! Annem yarın yakındaki okula kayıt yaptıracak. Hatta Kacchan ile aynı okuldayım! Umarım aynı sınıfta da oluruz!
Buraya geldiğimizden beri sadece Kacchan ile tanıştım. Annem beni pek dışarıya bırakmıyordu. Ama buraya geldikten sonra Kacchan'la dışarı çıkmama izin veriyor.
Kacchan'ı nerdeyse bu mahalledeki tüm çocuklar tanıyordu. Kacchan çok yetenekli biriydi. Cidden her şeyde yetenekli ve çok havalı!
"...Tamamdır Bakugou-san... Tekrar teşekkür ederim..! Görüşürüz!"
Annem telefonunu kapatıp bana döndü. "İzuku, az sonra Bakugou-kun'lara gidiyoruz!" Söylediği şeyle kocaman gülümseyip hızla ayaklandım. Annem, kıyafetlerimi değiştirmeme gerek olmadığını söyledi.
Heyecanla beklemeye başladım. Kacchan'la hemen buluşmak istiyorum! Kaşlarımı çatıp annemin yanına gittim. "A-n-ne ç-ça-bu-k!" Gülümseyip saçını taraması bitirdi. Beni kucağına alıp yanağımdan öptü.
"Cidden Bakugou'yu çok sevmişsin. Hadi gidelim!" Gülümseyip kucağından indim. Aceleyle ayakkabılarımı giyinip dışarı çıktım. Annem de gelince hemen sağ taraftaki eve adımladık. Annem zile bastıktan sonra kısa süre sonra kapı açıldı.
"Ah, hoşgeldiniz! İçeri geçin lütfen." İçeriye geçip ayakkabıları çıkardık. Hemen gözlerim Kacchan'ı aradı.
Birlikte salona geçip oturduk. Annemler konuşurken ben halıya bakıyordum. Kacchan hâlâ gelmemişti.
"Ah, keşke Katsuki evde olsaydı. İzuku'yla birlikte oyun oynarlardı." Kacchan evde değil. Anladım şimdi.
Başımı tekrar Bayan Bakugou'dan halıya çevirdim. Boşuna heyecanlanmıştım. Bayan Bakugou ayaklanıp gittikten sonra annem konuşmaya başladı. "İzuku, tatlım üzülme başka zaman da geliriz. Hatta Bakugku-kun'u evimize davet edebiliriz!"
Anneme dönüp gülümsedim. Kacchan'ı eve davet etmek istiyordum!
Bayan Bakugou tekrar salona geldi. "Mutfağa geçmek ister misiniz?"
"Tabii olur." Birlikte mutfağa doğru ilerledik. Sandalyeye oturup konuşmalarını dinledim. Yetişkinlerin konuşmalarını dinlemeyi seviyordum ama bir yerden sonra sıkıcı olmaya başlıyordu. Başımı pencereye çevirdim. Annemin koluna dokunup pencereyi gösterdim.
Kısa süre sonra annem ne demeye çalıştığımı anladı. "Tamam tatlım, ama aşağıya sarkma." Başımı sallayıp pencereye doğru gittim. Boyumun ulaşamayacağını anladığımda yerimde durdum.
Hızla defterimle kalemimi alıp yazmaya başladım. Bayan Bakugou'nun yanına gidip defteri gösterdim.
Sandalyeyi pencereye doğru ittirebilir miyim?
"Amanın, tatlım tabii ki! Hatta ben yapayım." Gülümseyip onu bekledim. "Gel bakalım." Bayan Bakugou'ya karşı saygıyla eğildim ve sandalyeye çıktım.
Başımı dışarı çıkardığında direkt rüzgârı yüzümde hissettim. Gözlerimi kapatıp biraz öyle kaldım. Derince bir nefes alıp gözlerimi açtım. Aşağı baktığımda Kacchan'ın bana baktığını gördüm.
Utançla gülümseyip el salladım. Şaşırmış gibi görünüyordu. Bakışlarını benden çekip hızla eve gelmeye başladı.
Annemlere dönüp konuşmaya başladım."K-Kach-chan ge-li-y-yo!"
İkisi de bana dönüp baktılar. Annem anlamamış gibi bakıp konuştu. "Kacchan? Kacchan da kim?"
"B-ba-ku-go-u!" Bayan Bakugou küçük bir kahkaha attı. "Kacchan demek, ne kadar şirin." Kapı zilini duyduğumuzda Bayan Bakugou kapıyı açmaya gitti.
"Hoşgeldin Kacchan!"
"He?" Bayan Bakugou'nun kahkahasından tekrar duydum.
"Oi Katsuki, o üstünün hâli ne böyle..!?" Bu sefer de bağırışını duyduğumda gülümsedim. Bayan Bakugou çok iyi ve komik biri. Annem de bana bakıp gülümsedi.
Kısa süre sonra Bayan Bakugou mutfağa girdi. "Katsuki üstünü değiştirip şimdi gelir tatlım." Diyip yanağımı yumuşak bir şekilde sıktı. Başımı aşağı yukarı sallayıp sandalyeye oturdum.
Heyecanla Kacchan'ı beklemeye başladım. "Hoşgeldiniz Midoriya-san."
"Hoşbulduk! Sen de hoşgeldin."
Kacchan bakışlarını aşağı çevirip sessizce konuştu. "Hoşbuldum."
"Katsuki, eminim ki İzuku'nun canı sıkılmıştır. Onu odana götürür müsün?"
"Ah, tamam." Gözlerini bana çevirip sandalyeden inmemi istermiş gibi baktı. Hızla sandalyeden inip yanına adımladım.
O önde ben arkasında odasına doğru adımladık. Odasına girdiğim an rafta duran All Might oyuncaklarını gördüm. Şaşkınlıkla oraya doğru baktım.
"A-All M-Mig-th!"
Kacchan bana doğru dönüp baktı. Sonrada baktığım All Might oyuncaklarına. "Yoksa sen de mi All Might'ı izliyorsun?" Heyecanla başımı onaylarcasına salladım. Bana şaşkınlıkla bakıyordu.
"O ç-ço-k h-ha-va-l-lı!" Şaşkın bakışı gülümsemeye döndü. "Değil mi..!?" O gülümseyerek konuşmaya devam ederken, onun ilk kez gülümsediğini gördüğüm için şaşkınlıkla ona baktım.
Onun şu an ne dediğini bilmiyorum ama Kacchan'ın bu şekildeki hâlini asla unutamamaya çalışacağım.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.Efennim kitap cringe olabilir, eksik veya fazladan şeyler de olabilir. Hü bunun için kusura bakmayın lütfen ;-;
Ve İzuku'yu seslendirmek zor çünkü 7-6 yaşındaki çocuğun içinden geçenleri bir genç olarak nasıl yaparım bilmiyorum hü özür...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Silent Voice ||BakuDeku||
Fanfiction"Yaraların tamamen iyileşecek..." "İzuku, Tutuk Afazi hastası... Y-Yani, konuşmada çok fazla zorluklar çekiyor." İzuku Midoriya, diğer çocuklardan eksi puanla gelmişti bu dünyaya... !Yan ship!