"Yaraların tamamen iyileşecek..."
"İzuku, Tutuk Afazi hastası... Y-Yani, konuşmada çok fazla zorluklar çekiyor."
İzuku Midoriya, diğer çocuklardan eksi puanla gelmişti bu dünyaya...
!Yan ship!
"İzuku, bu gün kahvaltıya misafirlerimiz gelecek. O yüzden erkenden uyanmalısın tatlım."
Ellerimle gözlerimi ovuşturdum. "Mi-s-sa-fir?" Annem alnımdan öpüp ayaklandı. Perdeyi çekip odaya güneş ışığı girmesini sağladı. Ardından da pencereyi açtı. Hâlâ arkası döndükken konuşmaya devam etti. "Kacchan ve annesi gelecek."
Yataktan hızla doğrulup heyecanla konuştum. "Ger-ç-çek-t-ten-mi?!" Annem tekrar bana yaklaşıp üzerimdeki yorganı yavaşça çekti. "Gerçekten!"
Neşeyle sesler çıkarırken annem bana gülümsedi. Yatağımdan inip lavaboya koştum. Dişlerimi de fırçaladıktan sonra odama geri döndüm. Annem yatağımı düzenlemeyi bitirmişti.
Giysi dolabımı açıp bir kaç giysi çıkarıp hızla üstümü değiştirdim. "Sakin ol İzuku. Daha gelmelerine çok var." Başımı tamam anlamında salladım. Annem odamdan çıkıp mutfağa doğru gitti.
O sırada ben de odama bakıyordum her şey yerinde mi diye.
Dün Kacchan bana heyecanla All Might'ın yeni çıkan bölümünü anlattı. Kacchan'ın da All Might'ı izlediğini hiç düşünmemiştim. Hatta Kacchan'da yeni çıkan All Might oyuncağı da vardı!
Birlikte oyun oynayıp sohbet ettik. Ben All Might oyuncağı'yla oynarken Kacchan'ın bana uzun süredir baktığını gördüm. "K-Kat-ch-chan?" Dediğimde gözlerini çekmişti. "Gözüm dalmış..." dedi.
Çok eğlenceliydi ama uykum geldiğinde annemin yanına gitmiştim. Kısa süre sonra da eve gelmiştik.
Şimdi onlar bize geliyordu. Bu sefer de ben Kacchan'a odamı göstereceğim! Mutfaktan hoş kokular geliyordu. Küçük dokunuşlardan sonra annemin yanına gittim.
Annem bir sürü şey hazırlamıştı. Aslında Bayan Bakugou'da, buradaki annemin ilk komşusuydu. Bunu düşünürken de annem adına mutlu oluyordum.
"İzuku, bu tabakları düzgünce masaya koyabilir misin?" Elindeki tabakları alıp başımı salladım. Tabakları koyduktan sonra annemin söylemesini beklemeden yemek çubuklarını ve bardakları da düzenlice masaya koydum.
Annem kahvaltılıkları masaya koyarken başımdan öptü. Bana gülümseyip ocağın başına geri döndü. Annem yavaş yavaş masayı lezzetli yiyecekler ile donatırken ben de pencereden dışarıya bakıyordum. Arada gözlerim Kacchan'ın evine kayıyordu. Tekrar o tarafa baktığımda çıktıklarını gördüm.
"Ah! G-gel-i-yo-l-lar!" Hızla sandalyeden indim. "İzuku! Dikkat ol!" Başımı aşağı yukarı sallayıp gelmelerini bekledim. Kısa süre sonra kapı zili çalınca koşarak kapıya gittim. Annem gelince arkasına geçtim. "Hoşgeldiniz Bakugou-san! Ve günaydın!"
"Hoşbulduk, günaydın!" Kacchan bir şey demeden ayakkabılarını çıkarıp içeri girdi. Salona doğru adımlayıp oturdular. "Amanın! Midoriya-san eşyalarınız çok hoşmuş..!" Gözlerim Kacchan'la halı arasında gezip duruyordu.
Ona odama gidelim demek istiyorum. Ama diyemiyorum. Tam ağzımı açacağım sırada sanki bir şey beni engelliyormuş gibi hissediyorum. "Ka-"
Gözlerimi bu sefer ayaklarıma çevirdim. Neden söyleyemiyorum ki. "Ka-ch-ch-chan!" Biraz yüksek sesle konuştuğumda susup bana baktılar. Elime ağzımı tutup başımı eğdim.
"E-efendim?" Elimi kaldırmadan devam ettim.
"O-o-da-m-ma gi-d-de-li-lim mi?" Kısa süren sessizlikten sonra tekrar konuştu.
"Olur." Gözlerimi ona çevirdim. Kalktığını görünce bende kalktım. Odama adımlarken elimle yüzüme hava gelmesini sağlıyordum. Odama girince hemen gözlerimi Kacchan'a çevirdim.
Gözlerini kocaman açıp baktı. "Bu sınırlı sayıdaki poster!" Heyecanla konuşmasıyla gülümsedim. "Ne güzel!"
Hemen yatağımın yanındaki kutuyu açıp içindeki All Might oyuncaklarını gösterdim. "B-bak."
"A-al-a-bi-li-r-s-sin." Yanıma adımlayıp en sevdiğim oyuncağı aldı. Ona gülümserken annemin sesini duydum.
"İzuku! Kahvaltı vakti." Kacchan'a gözlerimi çevirince başını sallayıp elindeki oyuncağı yerine bıraktı. "Hadi gidelim."
🌸
"Elinize sağlık Midoriya-san! Hepsi çok lezzetliydi."
"Afiyet olsun. Lütfen bana "İnko" deyin."
"Ah, tamamdır, o zaman sen de bana "Mitsuki" de!"
Annem başını sallayıp "Tamam." Dedi. Annem ve Bayan Bakugou masayı toplarken Kacchan konuşmaya başladı. "Midoriya-san, acaba İzuku ile dışarıya çıkabilir miyiz?"
Dediği şeyle şaşırmıştım. "İzuku tamam derse benim için bir sıkıntı yok tatlım." Kacchan bana dönüp baktı. Başımı yere eğip onaylarcasına başımı salladım. Hemen anında işaret parmağımı kaldırıp hızla odama koştum. Çantama defter ve kalemi koydum. Kutuyu açıp en sevdiğim All Might oyuncağını elime aldım.
Tekrar mutfağa gidip Kacchan'a baktım. Kacchan geldiğimi görünce ayaklanıp kapıya yürüdü. Ayakkabılarımızı giyinirken annem, "Dikkatli olun çocuklar tamam mı?" Dedi.
"T-Ta-m-mam!" Biz çıkarken Bayan Mitsuki'nin sesini duydum. "Merak etme sen ,Katsuki onunlaysa..."
Gülümseyip Kacchan'ın peşinden yürüdüm. "Yapmak istediğin bir şey var mı?" Başımı sağa sola salladım. Kacchan bir şey söylemeyip tekrar önüne döndü. Köprünün üzerinden geçtiğimizde meraklandım. "N-ne-re-y-ye?"
"Oyun parkına." Bir an durup yerdeki çubuğu aldı. Elinde sallaya sallaya yürümeye devam etti. Kısık sesle bir şarkı mırıldanıyrodu.
"Hey, yeni arkadaşın mı o? O günkü çocuk bu. Nereye gidiyorsunuz?" Fazla atarlı tavırları vardı. "Parka, gelecek misiniz?" Kacchan o çocukla konuşurken bir çocuk benimle konuşmaya başladı. "Oi, o All Might değil mi?"
Tam gülümseyip konuşacakken tekrar konuştu. "Yoksa sen o saçma çizgidiziyi mi izliyorsun?" Diyip kahkaha attı. "Neye gülüyorsun Akasuki?"
"Bu All Might'ı izliyormuş da."
"Ne? O saçma, eski çizgidiziyi mi?" Diyip o çocuk da hafiften güldü. Kaşlarımı çatıp elimdeki oyuncağı sıktım. "Katsuki, sence de saçma değil mi bu All Might denen çizgidizi? Hangi akıllı izler ki?" Bakışlarımı Kaccahan'a çevirdim. Yine onlara kızacaktı.
"Hah, cidden o çizgidiziyi mi izliyordun sen?" Bu şekilde konuşmasıyla tüylerim diken diken oldu.
"Eğer o aptal şeyi izlediğini bilseydim seninle asla arkadaş olmak istemezdim."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
