deichiú

2.1K 199 104
                                    

‼️İLK BAŞLARDA SİZİ RAHATSIZ EDEBİLECEK TIBBİ ŞEYLER OLABİLİR
BİLGİNİZLE.

🥲🌸

O günden sonra Kacchan hâlâ eskisi gibi davranıyordu. Ümit etmiştim. Yine çocukluğumuzdaki Kacchan olacağına inanmıştım. Ama sadece inanmıştım.

Neden o gün öyle davrandı peki? Normal olarak umursamaması gerekirdi. Tamam, normal olan bütün insanlar bana yardım ederdi. Ama Kacchan yardım etmenin daha üstünü yaptı.

O güne özel miydi? O gün Kacchan iyi gününde miydi?

Yavaş adımlarla okula gitmeye devam ediyorum. Bugün sebepsizce, içimde kötü bir his var. Ah, bu durumdan nefret ediyorum.

İlerlemeye devam ederken gürültüler duymaya başladım. Başımı kaldırıp ileriye baktım. Bir sürü insan toparlanmıştı. Ambulanslar ve polis arabaları vardı.

Adımları hızlandırdım. Oraya varıp herkesin baktığı yere baktım. Korkuyla ağzım yavaşça açıldı.

İki araba çok fena bir şekilde ezilmişti. Büyük ihtimalle çarpışmışlar. Ama gerçekten çok kötü ezilmişlerdi.

"Oi, oi! Şu arabanın içindeki insana bakın!"

Herkes orta yaşlı adamın gösterdiği yere baktı. Beyaz renkli, kaza yapmış olan aracın ön koltuğunda...

Bir bayanın başına direkt saplanmıştı. Resmen yanağından girip başının arkasından çıkmıştı. Ağzı olağan dışı derecede açılmıştı.

"A-amam Tanrım..."

"Tanrım, sen yardım et."

"Çok kötü. Yazık olmuş kadına."

Hemen oradan ayrılıp bir duvara sırtımı verdim. Derin nefesler alıp vermeye başladım. Midem bulunmaya başlamıştı. Elimle ağzımı kapattım.

Tanrım... Hayatımda gördüğüm en kötü şeylerden olabilirdi. Gözlerimi de sımsıkı kapattım. O an gördüğümü silmek istiyorum.

Gözlerimin sızlamayan başladığını hissettim. Gözlerimi açtığım an göz yaşları yeri buldu.

"Midoriya!"

Denki-kun'un sesiyle başımı yerden kaldırdım.

"İyi misin? Bir şey mi oldu?" Ona bakmayı sürdürdüm. Sağ elimin işaret parmağı ile o kaza yerini gösterdim. Denki-kun gösterdiğim yere baktı. Bir kaç saniye sonra tekrar bana geri döndü.

"Ah, Midoriya. Cidden çok narinsin."

Yanıma gelip o da sırtını duvara verdi.

"Bilirsin Midoriya, hayat bu. Ne zaman ne olacağını bilemezsin..."

Başımı ayakta duran Denki-kun'un yüzüne çevirdim. Gökyüzüne bakıp gülümsüyordu. Burnumu çekip tekrar yere baktım.

Denki-kun birden bire bu tür şeyler söyleyen biri değil. Eminim ki bir şey yaşamıştır.

"Ah! Kahretsin! Midoriya, geç kalıyoruz!" Eğilip kolumdan tuttu ve ayağı kaldırdı. Ani yaptığı bu şeyle şaşırdım.

"Midoriya şu an üzülmenin vakti değil! Hadi gidelim!" Elimden tutup koşmaya başlamasıyla ben de ona eşlik ettim.

Okula ben de geç kalmak istemem.

🌸

"Özür dileriz sensei."

"Önemli değil çocuklar, yerlerinize geçebilirsiniz."

Yaşlı matematik öğretmenimiz sıcak kanlılıkla yerimize geçmemizi söylemişti. En sevdiğim öğretmenlerden biriydi Bayan Ayako.

Sırama ilerleyip oturdum. Öğretmen ders işlemeye devam edince onu dinlemeye başladım. Ama hâlâ o kadın aklımdaydı.

Kaşlarım çatılmıştı. Başımı pencereye çevirdim. Keşke cam kenarında otursaydım.

En arka pencerenin önüne bir güvercin inmişti. Gülümseyip ona baktım. Sınıftaki çocukların pencerenin önüne koyduğu ekmek parçalarından birini alıp gitti. Yüzde yüz eminim ki yavruları içindir. Gözlerimi oradan öğretmene çevirdim.

Kısa süre sonra tenefüs zili çaldı.

"İyi dersler çocuklar." Hep bir ağızdan öğretmene karşılık verdiler. Sıramda oturmayı sürdürürken birden biri masanın üstünde sertçe ayaklarını koydu. Korkuyla o kişiye baktım. Evet Kacchan.

"Oi Deku. Söylesene neden geç geldiniz siz ikiniz böyle?" Birden kaşlarını çattı ve Denki-kun'a döndü.

"Bana bak sarı pislik. Neden geç geldiniz?"

"Bakugou, acaba ne yapacaksın bizim geç gelme nedenimizi?"

"Söyle!" Kacchan'ın birden bağırmasıyla yerimde zıpladım. Dişlerini birbirine kıracak derecede bastırıyordu. Ayağı kalkıp ona doğru adımlaması ile ben de
hızla yerimden kalkıp önüne geçtim.

"Y-ya-p-m-ma!"

Gözlerimi kapatmıştım. Herhangi bir şey hissetmeyince açtım gözlerimi. Karşımda duruyordu. Uzun olduğu için başımı kaldırmak zorundaydım.

Uzunca bana baktıktan sonra yine kaşlarını çattı.

"Ne haddine bana karışmak?" Omzumdan tutup kenara itti. "D-Den-ki s-söy-l-le!"

Cidden Kacchan'ın neden umursadığını merak ediyordum. Ama eğer Denki-kun söylemezse Kacchan ona vurabilir.

"Tch, trafik kazası olmuştu. Ona bakıyorduk sadece. Oldu mu?"

Kacchan dik dik Denki-kun'a bakıyordu. Sonra bana dönüp bu sefer bana baktı.

"Bu sebeple mi yani? Ha, kesin başka sebebi vardır."

Denki-kun kaşlarını çattı. Elinden gelse ona bağırabilirdi ama o Kacchan'dı.

Kacchan umursamayıp sınıftan çıktı. Soluklanıp yerime oturdum. Bir şey olmadan atlatmıştık.

"Anlamıyorum şu bay egoyu." Gülümseyip Denki-kun'a baktım. Aklıma geldi de o anki ifadesi gerçekten komikti.


 Aklıma geldi de o anki ifadesi gerçekten komikti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Silent Voice     ||BakuDeku||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin