YENİ BİR BAŞLANGICA ATILAN ADIM

1.5K 90 56
                                    

Aizawa inmem için arabanın kapısını açmıştı onun aksine ben buradan çıkmak istemiyordum. Daha şimdiden burası insan kaynıyordu gerçi 5 kişi vardı ama bu bile tüylerimin diken diken olmasına yeterdi. Korksam bile Aizawaya karşı inat edemezdim çünkü onun şuanki isteği benim U. A' e girmemdi. Eğer gitmek istemediğimi dile getirirsem bu onu kırardı...

Sonunda arabadan çıkmaya karar verdiğimde zil sesini duyunca birden ellerimi kulaklarıma bastırıp gözlerimi sıkıca kapattım, titriyordum.Bu ses bana çok korkutucu gelmişti. Aizawa'nın ellerini omuzlarında hissedince gözlerimi açıp ellerimi kulaklarımdan çektim. Aizawanın gözleri benim gözlerime bakıyordu bana hafif gülümseyerek "O sadece bir zil öğrencilerin dersin zamanını hatırlatmak için." Demesiyle bir nebze rahatlık girmişti içime.

Zil sesi durmuştu bende arabadan inmiştim avuç içlerim terlemişti terlerimi eteğimle sildim, o sırada Aizawa ise arabasını kitleyip yanıma geldi "Hadi gidelim" dedi onun böyle demesi beni daha çok panikletmişti. Okulun kapısına doğru yöneldik ben Aizawa'nın arkasından yürüyordum. Ellerimle onun pantolonunu sıkı sıkı tuttum ve kafamı onun sırtına gömdüm bu hareketim onu afallatmışa benziyordu ama bunu anlayışla karşılamıştı. Merdivenlerden çıkıyorduk bir anlık duraksamasıyla sınıfa geldiğimizi anladım. Korkudan kaskatı kesilmiştim bana "Hazır mısın?" diye sorduktan sonra cevap vermemi beklemeden sınafa girdi. Sınıf sessizdi sanki sınıftaki tek ses benim kalp atışlarımdı. Kendimi çok zor tutuyordum sonunda konuşmayı başlatan Aizawa oldu. "Sizi kızımla tanıştıracağım. Bundan sonra o da bu sınıfta okuyacak." Dedi herkes birbirine şaşkın yüzlerle bakıyordu. Yüzümü gömdüğüm yerden çıkartıp hafif soldan bakındım çok korkmuştum sanki herkes benim bakmamı bekliyor gibiydi ben bakınca hepsi bir anda bana baktı ,gördüğüm bu manzara karşısında korkup tekrardan kafamı gömdüm. Herkes neden bana bakıyor? Tüm gözler neden benim üzerimde? Diye düşünürken bir anda biri söze atıldı "Böyle korkak biri mi kahraman olacak. Tch kahramanlık akademisine böyle kişiler girmemeli." Bu kişi tahminimce diken şeklinde sarı saçları olan çocuktu. Aizawa sakin bir şekilde "İlk defa insanların içine giriyor, böyle davranması normal alışırsa açılır." dedi beni şaşırtmıştı bir elini sırtıma koydu ve hafif bana dönerek "Kendini tanıtmalısın." Dedi benim isteksizliğin anlayınca sert bir şekilde itti böyle olunca sola doğru sendeledim ve ayaklarıma takılarak yüzüstü düştüm. Bir anda kıvırcık yeşil saçlı sevimli bir çocuk masasından kalkıp yanıma geldi "İyi misin? Bir yerin ağrıyor mu?" diye sordu ona sadece olumsuz anlamında kafamı salladım ellerini uzattı onun ellerinden destek alarak ayağa kalktım şimdi konuşma sırası bendeydi "Düzgün konuş ve kendini rezil etme sakın." Diye uyarı verdim kendime sonunda söze başlayabildim "A-Adım V-Vanessa" dedim herkes bir ağızdan "Hoşgeldin Vanessa!" diye bağırdı. Sonra bir anda soru yağmuruna tutuldum


"-Özgünlüğün ne?"


"-Soyadın ne?"


"-Nereden geldin?"


"-Neden kahraman olmak istiyorsun?"


"-Yaşın kaç?"


Ve daha çok soru bunlar karşında afallayarak Aizawanın arkasına geçtim Aizawa "Sessiz olun onu korkutuyorsunuz." Demesine karşılık bir anda herkes sustu. Bende tekrardan görünürde çıkıp "Özgünlüğüm element bükmek, Amerika'dan geldim , Kahraman olmak için bir sebebim yok ve yaşım 15" dedim. Bu sefer kahverengi saçları olan bir kız bana "Soyadın ne peki? sen gelmeden önce sınıf listesine bakmıştık ama soyadın yoktu." Dedi. Başımı eğdim ve "Henüz bir soyisim kullanmıyorum." Dedim herkes şaşkınlıkla bana bakıyordu. Ve hemen Aizawaya döndüm "Bugün sınava gireceğim sanıyordum neden ismim orada yazılı?" diye sorduğumda bana "Burayı kazanacağını bildiğim için kaydını yaptım, şimdi şu en son sıradaki çocuğu görüyor musun?" dedi ve melez saçlı çocuğu gösterdi başımı evet anlamında salladım "Onun önündeki sıra boş oraya yerleşebilirsin." Bu sözüne karşılık oraya doğru yürüdüm herkesin gözlerini üstümde hissediyordum. Buna aldırış etmemek elimde değildi, yeni sırama yerleşirken Aizawa "Bir sonraki ders sınavın olacak aşağı inip seni çalıştırmamı ister misin?" bu reddedemeyeceğim bir soruydu "hmhm" diye cevap verdim. Sınıftaki herkesle aşağıya indik hepsi soyunma odalarına girip kıyafet değiştiriyordu benim henüz bir kahramanlık kıyafetim olmadığı için ben kıyafetini değiştirmedim kısa bir bekleyişin ardından herkes koca salonda toplanmıştı, antrenman için büyük bir alanları vardı kendi etrafımda dönüp bakındım gözlerim kocaman açılmıştı. Bir anda tüm sınıf çizgi halinde dizildi Aizawa bana kiminle savaşmak istediğimi sordu sıradaki kişilere göz gezdirdim, işaret parmağımı bana laf atan sarışın çocuğa doğru doğrulttum. Aizawa bana bir süre tereddütlü bakışlar attıktan sonra yerlerimizde geçmemizi söyledi karşı karşıya geçtik sarışın çocuk bana "Aptal kız 10 saniye içinde işini bitireceğim." Deyip güldü. Söyledikleri biraz sinirime dokunmuştu ona cevap vermedim. Savaş başlamak üzereydi son kez Hata yapmaktan çok korkarsan hiçbir şey yapamazsın diye kendimi uyardım. Etrafımdaki kişiler "Umarım Bakugou onun üstüne çok gitmez" diyorlardı. Bu şekilde karşımdaki gıcık bombardımanın adınıda öğrenmiş oldum. Başla sesiyle düşüncelerimi bir kenara attım. Savaş Başlamıştı...

Bakugou daha en baştan öne doğru bir patlama yaptı sağa kaçarak bunu bloke etmeyi başarmıştır ama gittiğim yerleri patlatmaya çalışıyordu. Bana karşı yaptığı saldırıların hepsinden kaçınmak benim için zor olsa da bunu başarıyordum. Sağ, sol, sol, aşağı... yakınına gitmeliyim diye düşünürken ayaklarıma doğru yaptığı patlamanın üstünden zıpladım havada takla atarak arkasına geçtim kafasına tekme attım yere düştü çok geçmeden tekrardan ayağa kalktı "Geber!!!" diye bağırdı çok güçlü bir patlama yaptı herkes geriye savruldu, ben hala olduğum yerdeydim bu nasıl oldu bilmiyorum ama karşımdaki çok güçlü artık anlamıştım hep ilk saldırılarını sağdan yapıyordu benim ayakta olmam herkesin şaşırmasına sebep olmuştu ,Bakugou nun bile ağzı açık kalmıştı "Şimdi sıra bende." Dedim kararlı bir şekilde. Çok hızlı koştum daha o ne olduğunu anlayamadan kolundan kavrayıp onu yere attım. Tam bir kere daha vuracakken beni durdurdu "Bunu nasıl yaptın?" bu sorusuna "Neyi?" diye cevap verdim dediğinden bir şey anlamadım bana "Hem patlama hepimizi savururken nasıl ayakta kaldın hem de özgünlük kullanmadan onu nasıl yendin?" Dedi bu soruyu herkes merak etmişe benziyordu hepsinin yüzünde aynı ifade vardı. "Patlamada nasıl ayakta kaldığımı bilmiyorum, özgünlüğüm çok güçlü bu yüzden kullanmıyorum." Dedim. Yeni bir antrenman başlayamadan zil çaldı herkes çıktı benim yanımda yeşil saçlı çocuk ve melez kafalı kalmıştı yeşil saçlı çocuk "Benim adım Midoriya İzuku bu ise Shoto Todoroki bizimle takılmak ister misin?" diye sordu onları bir süre inceledikten sonra "olur" diye cevapladım. Biz koridorda yürürken Aizawada yanımızdaydı yanımıza sarı saçlı bir adam geldi ve "Sen Eraser'ın kızı olmalısın." Dedi onu görür görmez çığlık atıp "Hortlakk!!!" diye bağırıp shotonun arkasına geçtim. Etrafındakiler gülüyordu o ise üzülmüşe benziyordu sonuçta onun dış görünüşüyle dalga geçmiş gibi olmuştum. Shotoyu bırakıp onun yanına gittim "Ö-özür dilerim h-hortlak bey b-ben b-bilerek demedim lütfen beni affedin amacım sizi kırmak değildi s-sadece ben s-sizi görünce korktum." Neden konuşamıyorum rezil oldum. Hortlak bey "Seni anlıyorum sorun değil ve benim adım All might, hortlak değil" sadece ona bakıyordum. Arkamı döndüm ve "Shoto ben s-sendende şey yapmalıyım eee şey." Dedim bana anlar gözlerle bakıyordu elini omzuna koydu "Sorun değil." Dedi bir anda vücudunda ateş olan bir yanımıza geldi ve "Shooootooo!!!!" diye bağırdı Shoto ona bakmıyordu bu sefer ben Shotoya döndüm "Vücudunda ateşleri olan bir adam sana bağırıyor." Dedim, duymadığını düşünmüştüm , ateşli adam yanımızdaydı bana sinirli bir ifadeyle baktı bunu shoto da gördü bana "Evet duydum dedi." Yüzümün kızardığını hissedebiliyorum çok utandım Bu bugün 2. Kez rezil oluşumdu. Shoto "kızarmışsın ateşin mi var?" deyip elini alnıma koyunca daha çok kızardım. Bu çocuğun yakışıklılığını ilk defa fark ediyordum Zilin çalmasıyla irkildim şimdi sınavım vardı ve ben geç kalmamalıydım evdeyken Aizawa 'Seni herkes izleyecek bu yüzden en iyi performansını sergile' demişti. En korktuğum şey onu tatmin edememekti benim için önemli olan onu mutlu etmek ve sen bunu başaracaksın diye kendimi cesaretlendirmek çalıştım sınavın ne ile ilgili olduğunu bana söylememişlerdi. Aizawa zili işaret ederek "Beni takip et" dedi...



Beni Bakugou ile savaştığım yere götürdü, kuralları tekrardan hatırlattı ve bu sınavda Endevor 'a karşı savaşacağımı söyledi. Endevor ateşleri olan adam olmalıydı. Etrafımda kameralar vardı tüm insanların hepsini görürsem korkarım diye Aizawa bu şekilde yaptırmış olmalıydı. Bir anda odanın diğer tarafından Endevor denilen adam geldi. Karşımdaki kişiyi görünce sert bir şekilde yutkundum evet karşımdaki kişi düşündüğüm kişiydi ama daha sert ve güçlü bakıyordu. Geri adım atacakken bana abilik yapan kişinin dediği sözler aklıma geldi "Yeni bir adım atmak yeni bir kelime söylemek insanların en korktuğu şeydir. Unutma Vanessa güç asla geri adım atmaz, daha fazla güç kazanmak dışında. Yeni bir adım atarken bunu tek başına yap çünkü sana adımı attıracak kişi uçurumda olabilir."


Ben tam düşecekken beni hep o kaldırdı beni güçlendiren o ve sözleriydi...


❄︎YAZARIN NOTU

Öncelikle merhaba bir bölüm daha sonuna geldik umarım sevmişsinizdir. Bölüm uzamasın diye olayları hızlı geçtim bir sonraki bölümde Vanessa'nın Endevor ile savaşını göreceğiz...
Yazım hatası varsa şimdiden özür dilerim. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere ♡︎




ᴍʏ ʟɪғᴇ sᴏᴜʀᴄᴇ | Shoto x ReaderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin