"ANNE , KAPIYI AÇ. BENİM BİR SUÇUM YOK. BEN HİÇBİR ŞEY YAPMADIM ANNE. BENİM SUÇUM DEĞİL."
Göz yaşlarım sel gibi akıyordu. Ben kapıya sert bir şekilde vurmaya devam ediyordum. Konuşurken sesim titriyor , kendime hakim olamıyordum.
"ANNE , LÜTFEN ! BENİM BİR SUÇUM YOK. ANNE LÜTFEN , BEN ÖLÜYORUM. SEN DE BENİ ÖLDÜRME ANNE. DAYANAMIYORUM."
Annemin beni duymaması canımı yakıyordu. Kapıyı üstüme kilitlemişti. Çok korkuyordum , ellerim ayaklarım titriyor ve ben buna hakim olamıyordum. Ağlamam ve hıçkırıklarımın arasında derin derin nefesler alıyordum ama bu konuda da pek başarılı olamıyordum.
Kapının kilit sesini duymamla birkaç adım geriye gittim. Biri kapıyı açıyordu. Kapı açılınca annem hızla yanıma gelmeye başladı.
"Anne , anne benim bir suçum yok anne. Ben istemedim , beni zorladı anne. Lüt-"
Daha konuşmamı bitiremeden annem yanıma gelmiş ve bana tokat atmıştı. O kadar sert atmıştı ki canım bir kez daha yandı.
"Sen namussuzsun. Seni doğurduğuma utanıyorum. Sen nasıl benim , babanın adını kirletirsin , yüzümüzü yere indirirsin. Hiç mi utanman yok senin ? Biz sen okula gidiyorsun sanıyorduk. Sen hepimizi kandırıp oruspuluk yapıyormuşsun. Senin gibi bir kızım olduğuna utanıyorum. Ahlaksız , AHLAKSIZ !"
Suratıma bir kez daha sert bir tokadı geçirmişti. Kal gelmiş gibi durup göz yaşı akıtıyordum sadece. Başımı anneme çevirdiğimde titrek dudaklarımı büzdüm.
"Anneciğim , gelinimiz hâlâ hazır değil mi ?"
O şerefsizin sesiydi bu. Anneme anneciğim mi demişti ? Hayır , hayır , hayır. Bu gerçek olamaz , hayır. Anneme baktım. Hayır anlamında başımı salladım.
"Anne düşündüğüm şeyi yapma. Anne lütfen. Anne yalvarırım."
"Birazdan gelinliğini getirecekler. Giyip , Yiğit oğlumla evleneceksin."
Başımı hayır anlamında sallamaya başladım. Yere çöküp annemin ayaklarına sarıldım.
"Hayır , anne. Yalvarırım yapma. Bana bunu yapma. Kızına bunu yapma. Anne lütfen. Yalvarırım."
Annemin iki bacağını da sert bir şekilde tutmaya devam ediyordum.
"Benim senin gibi bir kızım yok. Şimdi kalk , birazdan gelinliğin gelecek. Onu giyeceksin."
Annemin bacağını daha sıkı tutmaya devam ettim.
"Yalvarırım anne. Lütfen anne. Benim hiçbir suçum yok. Neden bana inanmıyorsun ? Kızınım ben senin anne. Lütfen."
Ayaklarını çekmeye başladı.
"Bırak beni , kirlisin sen. Bana dokunup beni de kirletme."
Üzerime baştan aşağı kaynar su dökülmüş gibi hissediyorum. Gerçekten benim annem bana bunları mı söylüyordu ? O şerefsize oğlum mu diyordu ? Benim ona ihanet ettiğimi düşünüp asıl ihaneti o mu bana ediyordu ?
Dilara içeriye kocaman bir gelinlikle geldi. Korkum iyice şiddetlenmişti. Nefesim kesilip , boğazım düğümleniyordu.
"Anne babam bunu gönderdi. Hızlı olsunlar dedi."
Ben annemi daha çok sardım.
"Anne bana bunu yapma. Anne lütfen. Anne yalvarırım. Kızınım ben senin , hiç mi acıman yok. Bana bunu yapma. Beni bu şekilde cezalandırma. Anne."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MECBUREN
Teen Fiction"Hoşgeldin , Adalet." Gülümseyerek başımı salladım. "Hoşbuldum , Yiğit abi." Kapıyı sıkıca tutarken cevap verdi. "Aaa. Adalet konuşmuştuk seninle. Bana abi demeyi bırak." Yutkundum. Onun rahat tavırları beni rahatsız ediyordu. Konuyu dağıt...