Eşsiz ve muhteşem olaydır bir çocuğu dünyaya getirmek. Spermlerin anne karnına girmesiyle de bu mucizevi olay başlar. Sperm anne karnına girdikten sonra döllenir ve döllenmeyi başaran bebek yaklaşık 9 ay 10 gün sonra bir canlı olarak anne karnından çıkar. Bunun için doğumun zamanı da önemlidir tabii. Doğan bebeklerin bir kısmı dünyaya alışamadan vefat ederler. Çoğu bebek ise sağlıklı bir şekilde dünyaya gelir.
Bu olaya tanık olup en yakından ilgilenen kadınlarımız da çok önemli bir yere sahiptir. İnsanların çekebileceği acının on katını çekiyorlar , sadece kucaklarına almayı düşündükleri küçük bebekleri için. Kendi canları olarak görüp , kendileriyle birlikte onları da besliyorlar. Yaşadıkları hormonsal bozukluklar nedeniyle çeşitli duygulara girip , çeşitli şeyler yapıyor. Örneğin , yemeyi sevmediği yemekleri deli gibi yemeye başlıyorlar.
Doğum sırasında acıyan canları için çığlıklar atıyorlar. Terliyorlar , gözlerinden yaşlar akıyor , yapamayacaklarını düşündükleri zamanlarda oluyor ama vazgeçmiyorlar. Çektikleri acıya katlanarak bir bebeği dünyaya getiriyorlar. Bu mucizevi ve tüyleri diken diken eden olayı sonuna kadar yaşayıp gerçekleştiriyorlar.
Berrak bonemi taktıktan sonra ameliyata girmem için maskemi de taktı. O sırada doğumuna gireceğim Begüm Hanımın çığlık sesleri kulağımı dolduruyordu. Bu gülümsememe neden oldu.
"Adalet Hanım çok delisiniz."
Hafif gülerek Berrak'a baktım. Hazırlanma işlemi bittikten sonra ameliyathaneye girdim. Burada dışarıdan da fazla ses vardı. Hızla içeriye girerek Begüm Hanımın önünde durdum. Kocası Gökhan Beyin elini sıkıyordu ve fazlasıyla terlemişti.
Rahmi açılırken kendisini fazlasıyla kasıyordu. Gözlerinden yaşlar da döküyordu. Derin derin nefesler almaya çalışıyordu. Rahim kısmına baktığımda amniyon kesesini görebiliyordum. Çocuğun rahimden çıkması için amniyon kesesinin patlayıp içindeki sıvının akması gerekiyordu ki bir süre sonra gerçekleşti. Amniyon kesesi boşalınca bebeğin kafası görünmeye başlamıştı.
"Begüm Hanım başımızı öne eğerek derin bir nefes alıp güçlü bir şekilde ıkınıyoruz."
Begüm Hanım derin bir nefes alarak başını göğsüne doğru indirdi. Sesli bir şekilde ıkınmaya başladı.
O sırada sol elimle vajen alt duvarına destekleme yaptım. Olası bir laserasyonu (yırtık) engellemeye yönelik.
"Begüm Hanım bebeğin başını görüyorum. Sakin olun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MECBUREN
Teen Fiction"Hoşgeldin , Adalet." Gülümseyerek başımı salladım. "Hoşbuldum , Yiğit abi." Kapıyı sıkıca tutarken cevap verdi. "Aaa. Adalet konuşmuştuk seninle. Bana abi demeyi bırak." Yutkundum. Onun rahat tavırları beni rahatsız ediyordu. Konuyu dağıt...