KILIÇ ARSLANOĞLU
"ÖLME , LÜTFEN SEN DE ÖLME !"
Hayır , hayır , hayır , hayır. Sen de ölme , lütfen. Lütfen sen de ölme , buna katlanamam. Ben ne yaptım böyle , nasıl yapabildim ya ?
Yerde yatan kadına ardından karanlıkta yüzü belli olmayan donmuş bir şekilde bize bakan bir takım gençlere baktım. Gençler onlara baktığım gibi geriye doğru koşmaya başladı.
"Yardım etsenize lan ! Oruspunun evlatları."
Gençler arkalarına bile bakmadan koşmaya devam ederken yerde yatan kadını kaldırarak kucağıma aldım. Hızlıca arabanın arka kapısını açarak düzgün bir şekilde kızı arabaya bindirdim.
Elim ayağıma karışmış bir şekilde titriyordum. Delirmiş gibi düşünce yetkimi kaybettiğimi hissediyordum. Arabanın arka kapısını kapatarak hızlıca ön kapıyı açarak arabaya bindim. Kemerimi bile takacak zamanı kaybetmemek için hızlıca arabayı çalıştırdım ve son hız gaza bastım. Araba hızlıca ilerlerken sürekli arka koltuğumda yatan kıza bakıyordum.
"Bak ölme , lütfen şimdi hastaneye gidiyoruz. İyileşeceksin , lütfen ölme."
Gözlerimden akan yaşı silerek yola bakmaya devam ettim. Acaba bu kız o şerefsizlerden mi kaçıyordu ? Bu saatte tek başına ıssız bir sokakta ne işin var senin ? Gözlerim bulandığı için yola bakmakta zorlansamda son hızla arabayı sürmeye devam ediyordum. Olmamalıydı , bu olmamalıydı , böyle olmamalıydı. Şu an kardeşimle olmam gerekiyordu , evde beraber olamadığımız süreci telafi etmemiz gerekiyordu. Bazen kavga etmemiz , bazen gülmemiz , bazen tartışmamız , bazen birbirimizi desteklememiz , bazen birbirimizi satmamız gerekiyordu. Beni bırakman değil. Bir anda terk etmen değil. Her şey bir anda kontrolden çıkmaya başlamıştı.
Derin bir nefes alarak sağ kavşaktan döndüm. Arabanın hızından dolayı korna sesleri yükselse de aldırmadan arkamdaki kıza bakarak önüme tekrar döndüm. Kaç yaşındasın sen acaba ? Ne işin var gecenin bir yarısı sokakta ? Gözyaşlarım artmaya devam ederken elimin tersiyle silip yola baktım.
"Bak , bak şimdi hastaneye gidiyoruz. İyileşeceksin , sen de ölemezsin , buna katlanamam. Senin gibi genç bir kızın ölümüne sebep olmayı katlanamam. Lütfen , bilincini açık tut , bak , bak neredeyse vardık."
Elim ayağım titrerken direksiyonu sımsıkı tutuyordum. Ölmemelisin , lütfen ölme sen de. Yolun ortasında durmuş arabayı görmemle gözlerim fal taşı gibi açıldı. Araba hızla giderken durduramayacağım için az da olsa kaldırımlara çarparak o yolu ardımda bıraktım.
"Oruspunun evladı , ne diye arabayı yolun ortasında park ediyorsun ! Şerefsiz köpek. PLAKANI ALDIM , GÖRECEKSİN LAN ŞEREFSİZİN EVLADI. PİÇ ! BAK BAKALIM O ZAMAN BENİM ELİMDEN KİM KURTARIYOR SENİ ?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MECBUREN
Teen Fiction"Hoşgeldin , Adalet." Gülümseyerek başımı salladım. "Hoşbuldum , Yiğit abi." Kapıyı sıkıca tutarken cevap verdi. "Aaa. Adalet konuşmuştuk seninle. Bana abi demeyi bırak." Yutkundum. Onun rahat tavırları beni rahatsız ediyordu. Konuyu dağıt...