Elimdeki İstanbul biletine bakıyordum. Birkaç dakika sonra yaşadığım her şeyi geride bırakacağım. İyisiyle , kötüsüyle , doğrusuyla , yanlışıyla. Hayatımı yeniden inşa etmeye gidiyordum. Korkuyordum , çok korkuyordum ama yaşadığım cehennemden kurtulmanın tek yoluydu. Bunu kaçıramazdım.
Derin bir nefes aldım. Başımı kaldırdırıp gözlerimle saati aradım. Sağımda kalan duvarda saat , 3.45'i gösteriyordu. 3.50'de yola çıkacaktık. Son beş dakika.
"İstanbul otobüsü beş dakika sonra kalkacak. Lütfen herkes otobüse binmeye başlasın."
Ayağa kalktım ve otobüse doğru yürümeye başladım. Otobüse binmeden önce bavulumu görevliye teslim ettim ve otobüsün basamaklarını tek tek çıkarak bilette yazan yerime oturdum. Şansıma cam tarafı denk gelmişti. Etrafıma baktığımda insanlar yeni yeni yerleşmeye başlıyorlardı. Sırt çantamı yanıma koydum. Biletimi almadan önce lavaboya gidip kabine girmiştim. Birçok şeyimi çantama yerleştirmiştim , sarı zarfta dahil.
Başımı cama yaslayıp gözlerimi kapattım. Başka bir şehre gidiyorum düşüncesi tüylerimi diken diken etse de bundan vazgeçmeyeceğim. Hayatımı bir düzene koyacağım ve o şerefsizden intikamımı alacağım.
"İyi misiniz ?"
Başımı yanıma çevirdiğimde bir kadının başımda durduğunu gördüm.
"Ağlıyor musunuz ?"
Elimi yanağıma götürdüğümde ıslaklık fark ettim. Gözümden yaş akmış , bunu bile fark etmemişim. Yanağımdaki yaşları elimle sildim.
"Fark etmemişim bile."
Kadın tereddütle bana bakmaya devam ediyordu.
"Teşekkür ederim."
Başını tereddütle salladı ve arka taraflara doğru ilerledi. Benim yerimde arkalardaydı ama onunkinden öndeydi. Acaba 18 yaşımdan küçük olduğumu anladı mı ? Hayır , hayır , hayır. Sadece gözümden akan yaş yüzünden bu soruyu sordu. Başka bir neden yok.
Derin bir nefes alarak önümdeki koltuğa baktım. Gitme vakti gelmişti. Artık gitme vakti gelmişti. Burası benim hayatımdı ama bunu bana çok görmüşlerdi. Yaşama sevincimi elimden almışlardı. 18 yaşımda bebek sahibi olacağım. Onlar yüzünden , her şey onlar yüzünden. Hayatımı mahvettiler , geleceğimi , hedeflerimi , planlarımı , mutluluğumu çaldılar benden. İğrenç , pislikler. Bunların hesaplarını ödeyecekler , bu dünyada değilse bile ahirette benim yaşadığım acının kat ve kat fazlasını yaşayacaklar. Buna gönülden inanıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MECBUREN
Fiksi Remaja"Hoşgeldin , Adalet." Gülümseyerek başımı salladım. "Hoşbuldum , Yiğit abi." Kapıyı sıkıca tutarken cevap verdi. "Aaa. Adalet konuşmuştuk seninle. Bana abi demeyi bırak." Yutkundum. Onun rahat tavırları beni rahatsız ediyordu. Konuyu dağıt...