MECBUREN

6.BÖLÜM"KAÇIŞ"

Göz yaşlarım akmaya devam ederken odamda volta atıyordum. Hamileyim ya , o şerefsizden hamileyim. Bu durum canımı çok fazla yakıyordu. Her seferinde kendime ümitler veriyorum , daha fazla ne olabilir ki sen en beterini yaşadın diye ama her seferinde beterin beteriyle karşılaşıyorum.

Boy aynanın karşısına geçip karnıma baktım. Şimdi benim karnımda bir canlı mı var ? Canlı bir minik tomurcuk mu var ? Göz yaşlarım artarken elimi karnıma götürdüm. Ben daha 17 yaşındayım ya. Elimi hızlıca karnımdan çekerek yüzümü kapattım. Olamaz ya , olamaz.

"Adalet , kız gel iki dakika buraya."

Elimle göz yaşlarımı silerek derin derin nefesler aldım. Yine ne olmuştu acaba ? Kendime geldiğimi kanaat getirince odamın kapısını açarak anneme baktım.

"Efendim ?"

Annem Dilara'nın saçını tarıyordu. Dilara'nın saçıyla daha çok cebelleşiyor gibiydi. Dilara'da çığlık atıyordu. Annem elindeki saçları sıkı sıkı tutarken bana döndü.

"Kardeşine toka getir. Artık nereye atmışsa bulamıyoruz."

Başımı salladım. Dilara'nın odasına giderek dolabına girdim. Dolabından tokaların olduğu kutuyu çıkartarak içinden bir toka aldım. Kutunun kapağını kapatacakken kutu elimden düştü ve etraf Dilara'nın tokalarına büründü. Yere oturarak tokaları kutuların içine koymaya başladım. Her şey elime yüzüme bulaşıyordu ve bu çok can sıkıcıydı. Alt tarafı bir kutunun kapağını kapatacaktım ve ben bunu bile beceremiyordum.

Tokaları kutunun içine koyduktan sonra başımı yere koyup Dilara'nın yatağının altına baktım. Dilara'nın yatağının altına giren birkaç tokayı elime aldıktan sonra yatağının altındaki fark ettiğim şeyle tokaları kenara koydum. Yatağın altı karanlıktı ve ne olduğunu anlamıyordum. Elimi o cisme doğru uzattım ve cismi tutarak yatağın altından çıkardım.

Çıkardığım şey küçük siyah bir kutuydu. Kutu çok ağır değildi. İki elimle tutarak kutuyu kulağıma götürüp salladım. Hiçbir ses yoktu. Bu kutuda neyin nesiydi böyle ? İçinde ne olabilir ki ?

"Adalet , alt tarafı bir toka istedik. Nereye kayboldun böyle ?"

Annemin sesiyle kutuyu tekrar yerine koydum ve elime bir toka alarak onların yanına gittim. Anneme tokayı uzattım , annem tokayı elimden alırken sinirli bir şekilde suratıma bakıyordu.

"İki saat neredeydin ? Elim koptu. Bir toka almak bu kadar mı zor ?"

Annem elimden tokayı aldıktan sonra Dilara'nın saçlarını yoluyormuşçasına topluyordu. Dilara'da canı yandığı için çığlık atıyordu.

"Tokalar düşmüştü , onları topladım."

Annem Dilara'nın saçlarını topladıktan sonra Dilara hızla annemin önünden kalktı. Ben de kendi odama giderek kapımı kapattım. Yatağıma uzanarak tavana baktım. Son bir ay içerisinde hayatım mahvolmuştu. Küçük bir kutunun içerisine sıkışmış gibi hissediyorum. Nereye gitsem bataklığa dönüşüyor ve ben de kurtulmak için çırpınırken daha da çok içine batıyordum.