İyi okumalar.***
Sizi şu anki hayatınıza getiren durumları hiç sorguladınız mı? Ya da hayatınız sorgulanmaya gerek duyulacak kadar kötü mü? Yoksa bunu merak etmeyecek kadar mükemmel bir hayat mı yaşıyorsunuz?
Ben her gün, her dakika düşünüyorum. O geceyi yaşamasaydım şu an nerede ne yapıyor olurdum? Mutlu bir evlilik? Güzel bir kariyer? Huzurlu bir aile? Bunlardan birine sahip olabilir miydim?
İnsanın kendi seçimleri doğrultusunda hayallerini gerçekleştirememesinin tesellisi olabilir belki. Bunu ben istedim der, kendim ettim kendim buldum der, benim tercihimdi der illa ki bir şeyler bulur teselli eder kendini.
Peki ya tüm hayallerinizin, umutlarınızın, geleceğinizin sizden acımasızca çalınması? İşte bunun acısı ve keşkesi bambaşkadır. Sizden hayatınızı çalanlara sayıp sövmek, lanet etmek hiç bir işe yaramaz. Ne hayatınız düzene girer, ne de acınız diner. Sadece düşünür durursunuz, tüm bunlar başıma gelmeseydi nasıl bir hayatım olurdu diye.
Ellerimi sızlatan poşetler eşliğinde yürürken, bu ayın sonunu nasıl getireceğimi düşünüyordum. Biraz birikmiş paramın bizi daha ne kadar idare edeceği aşikardı. Henüz 1 haftadır işsizdim ve sudan bir sebep yüzünden kovulmuş olmamı hala hazmedememiştim. Son iş yerimde 4 ay çalışmıştım ve her ihtimale karşı kenara az da olsa para atıp birikim yapmıştım. Ama elbet bu birikim bitecekti. İş arama durumunu hızlandırmam gerekiyordu.
Kavurucu sıcak eşliğinde apartmana yaklaştığımda kapıdaki kamyonet dikkatimi çekti. Sanırım apartmandaki tek boş daire de bugün yeni sahipleriyle buluşuyordu. Uzun süredir satılık olan daire demek artık değildi.
Kamyonetin yanına yaklaştım yavaş adımlarla. Kamyonetin arkası neredeyse tamamen doluydu. Yeni taşınmaya başlanmış gibi görünüyordu. Bir adam birkaç ufak eşyayı kamyonetten indiriyordu. Apartmanın tamamen açılmış olan kapısından bir adam daha çıktı. Duraksayarak kamyonete doğru ilerleyen adama baktım. O da beni farkederek durdu ve gülümsedi. "Merhaba,"
"Merhaba," dedim ben de yorgun bir tebessümle. Terden sırılsıklam olduğuma emindim. Poşetler gittikçe ağırlaşıyor muydu ne?
"Buradaki boş dairenin yeni sahibi olmalısınız?" diye sordum tahminlerimi dile getirerek. "Hoşgeldiniz,"
"Hoşbuldum," dedi. Tamamen bana dönerek birkaç adım yaklaştı. "Evet burayı yeni satın aldım, sanırım siz de benim yeni komşum oluyorsunuz?"
"Ah evet, hatta karşı komşunuz oluyorum." dedim gülümseyerek. Apartmanda hepi topu 10 daire vardı ve tek boş daire 4. kattaki yani benim karşımdaki daireydi.
"Öyle mi? O zaman memnun oldum," diyerek elini uzattığında tüm poşetleri bir elimde toplayıp yeni komşumla tokalaştım. "Ben de memnun oldum, Zeynep ben,"
"Mehmet ben de,"
"Yardım edebileceğim bir şey var mı?" diyerek kamyonete göz atarken apartmandan 3 kişi daha çıktı.
"Çok sağolun, arkadaşlarla hallediyoruz. Birkaç saate tamamen taşınmış olurum sanırım."
"Peki o zaman, size kolay gelsin, iyi günler."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sana İhtiyacım Var
RomanceZeynep & Ali *** Yanımıza gelen Mehmet'e sinirle bakış atıp bagajın kapağını hızla indirdiğinde bana döndü. "Sana bir daha karşıma çıkma dedim. Dinlemek istemiyorum seni." "Bak her şeyi yanlış anlıyorsun. O adamın söyledikleri gibi değil hiçbir şey...