14. "Biz eminsek eğer..."

268 9 0
                                    

Selamlar (:

Çok vakit geçmeden hemen bölümü yazıp bitirdim ve geldim. Yazdıkça yazasım geliyor şu sıralar. Değişik bir heves ve ilham var içimde. Bu istek kaçmadan yazabildiğim kadar yazıp atabildiğim kadar bölüm atmak istiyorum.

Umarım beğenirsiniz, iyi okumalar. (:

***

"Ceren gelmiş,"

Ali'nin söyledikleriyle kadına bakışım değişmişti birden. Ben ne kadar onu gördüğüme pek sevinmediysem, o da pek memnun olmuş gibi görünmüyordu.

Kadına sadece sessiz ve zoraki bir gülümsemeyle baş selamı verdiğimde, "Merhaba," dedi. İyi ve güzel düşünmeye kendimi zorlayarak telkin ettim kendimi. Sonuçta Ali'nin iş arkadaşıydı ve benim ilk defa hissettiğim bu kıskançlık duygusuyla baş edebilmem gerekiyordu. Kadının hiçbir art niyeti olmayabilirdi, değil mi? Ben kendi içimde abartılı tepkiler veriyor olabilirdim. Evet evet, kesinlikle durum bundan ibaretti.

"E hadi geçsene içeri," diyen Ali'ye merakla döndüm. Neden davet ediyordu ki şimdi?

Ceren Hanım içeri girdiğinde Ali merakımı hissetmiş gibi konuştu.

"Çizimler üzerinde yapmamız gereken değişiklikler varmış. Ona bakacağız Ceren'le birlikte."

"Öyle mi?" diyerek mırıldandım kollarımı birleştirirken. Ben kendimi telkin ettikçe inadına yapıyorlardı sanki.

Ceren Hanım kapanan kapıyla birlikte içeri doğru hareket edecekken Ali onu durdurmuştu.

Dolaptan çıkardığı terliği yere önüne bıraktığında hiç hoşnut görünmüyordu. "Yine mi?" diye sorduğunda içten içe gülümsemiştim. Geçen sefer geldiklerinde de muhtemelen ayakkabı ile girmek istemişti fakat Ali tarafından engellenmiş olmalıydı.

"Yine," diyen Ali'ye gülümseyen bir bakış attığımda o da gülümseyerek göz kırptı bana.

Son derece şık ve iddialı elbisesinin altına ev terliği giymekten son derece rahatsız olsa da terlikleri giymişti Ceren Hanım.

"Tanıştırayım," diyerek elini belime atan Ali'ye gülümseyerek döndüğümde Ceren Hanıma hitaben konuştu.

"Zeynep, Ceren. Ceren, Zeynep."

Gülerek basit bir şekilde isimlerimizi söylediğinde Ceren Hanım elini uzatmıştı.

"Memnun oldum Zeynep."

Uzattığı elini sıktığımda baştan aşağı beni dikkatlice süzdü. İnceleyen bakışı ve süzüşü beni rahatsız ederken kısa selamlaşmanın ardın çektim elimi hemen. Bir tayt ve tişört ile evden çıktığıma o kadar pişmandım ki. Kadının bakışları resmen küçümseyiciydi. Ve bunu saklama ihtiyacı da hissetmiyordu.

"Ben de memnun oldum,"

İkimizin de memnun olmadığı aşikardı. Yine de olmuş gibi davranmıştık.

Ali önden yol gösterip Ceren Hanım'a salona geçmesini söylediğinde biz de arkasından gidiyorduk ki salona girmeden önce durdurdum onu.

Belime sarılı koluna elimi koyarak döndüm. "Ben mutfakta bekliyorum, siz rahat rahat çalışın."

"Canın sıkılır tek başına. Olmaz öyle, sen de yanımızda otur."

"Ben kendime uğraş bulurum merak etme. Hem siz çalışırken daha çok sıkılırım. Sen git hadi, beklemesin arkadaşın."

"Peki o halde. Ama fikrini değiştirirsen gel, ben zaten çabuk halletmeye çalışacağım."

"Tamam, kolay gelsin." dediğimde yanağımdan öperek salona girdi. Ben de mutfağa girmek yerine girişteki portmantonun yanına gittim. Boy aynasındaki aksime baktığımda az önceki düşüncelerimden ötürü kızdım kendime. Ne diye giydiğim kıyafetlerden rahatsız oluyordum ki? Daima spor ve rahat kıyafetler tercih ederdim ve şimdi de öyle giyinmiştim. Neden birilerine kendimi beğendirmek için uğraşacaktım? Seven insan her türlü severdi. Ali beni zaten bu hallerim ile görmüş öyle sevmişti. Başkaları da beni ilgilendirmiyordu zaten.

Sana İhtiyacım VarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin