Omzumun dürtülmesi ile gözlerimi açmak zorunda kaldım.
Aşırı yorgun hissediyordum.
" Geldik "
Etrafıma bakınıp toparlanmaya başladım.
" Karan seni kendi evine bırakmamı söyledi "
Başımı sallayıp onun ile beraber arabadan indim.
Karşımda karan'ı gördüğümde hiç beklemeden sarıldım.
Gerçekten çok özlemiştim.
" Biraz daha sıkarsan kemiklerim kırılacak "
Dediği şey ile kahkaha atıp ondan ayrıldım.
" Hadi valizlerini alalım da eve çıkalım "
Başımı sallayıp arabaya yöneldim.
-
Ev gerçekten çok güzeldi.
Bir kaç eşyanın yerini daha sonra değiştirmeyi planlıyordum onlar dışında herşey çok güzeldi.
Evin temizliğini ben gelmeden önce teyzem yapmıştı.
" Ee benim odam hangisi "
Karan'a gülümseyip düşünür gibi yaptım.
" En sondaki büyük oda benim diğer odalardan birini seç "
Başını sallayıp tekrardan odalara bakmaya gittiğinde arkasından gülüp mutfağa yöneldim.
Çok acıkmıştım.
Buzdolabının içinin dolu olduğunu gördüğümde gerçekten çok sevindim.
Kavanozdaki nutellayı alıp masaya oturdum.
Kaşık ile yemeye başladım.
Ekmek olsaydı daha iyi olurdu ama yine de güzeldi.
" Aç mısın "
Başımı sallayıp yemeye devam ettim.
" Bize gidelim mi ? Evde yemek vardır karnını doyurduktan sonra dönersin "
" Gerek yok şimdilik biraz atıştırayım yeter bana "
" Tamam "
-
Bedenimi yatağa bıraktıktan sonra bakışlarımı tavana diktim.
Uykum vardı fakat uyuyabileceğimi sanmıyordum.
Abim'in ne yaptığını düşünmeden edemiyordum.
Bana zarar verebileceklerini söylemişti, yiğitinde dediği gibi onun yanında kalsaydım beni daha iyi koruyabilirdi.
Ama o ilk fırsatta beni buraya gönderiyordu.
Bir daha geri dönmeyi düşünmüyordum.
Burada kendime bir düzen oluşturacaktım.
Şuan hesabımda bana uzun süre yetecek kadar para vardı.
Zaten yakında bir yerde işede girerdim.
Para sıkıntım olmazdı.
Ama o babam olacak şahısın yeniden karşıma çıkmasından korkuyordum.
Ne kadar korkmamak istesemde elimde olan birşey değildi.
O iğrenç adamdan korkuyordum.
Ne yapacağı belli olmazdı onun.
Bakışlarımı tavandan çekip odada gezdirdim.
Buraya alışmam zor olacaktı.
Çok yabancı geliyordu şuanda, sanki misafirliğe gelmişim gibi hissediyordum.
Yataktan kalkıp odamdaki balkona doğru ilerledim.
Evim çiçek parkına yakındı canım sıkıldığında oraya gidebilirdim.
En azından orayı biliyordum.
Bakışlarımı gökyüzüne çevirdim.
Şuan şarkı dinlemek çok güzel olurdu ama kulaklığımı nereye koyduğumu bilmiyordum.
Kulaklık olmadan şarkı dinlemeyi sevmiyordum.
Telefonumun çaldığını anladığımda hızlıca odaya girdim.
Yabancı numara ile kaşlarım çatıldı.
Saat geç olmuştu şuan birinin araması garipti.
Beklemeden açtım.
" Alo "
" İpek "
Aken'in sesini duymam ile baya şaşırmıştım.
Numaramı nereden bulduğunu bilmiyordum.
Abim hayatta vermezdi zaten akeni sevmediğini söylemişti.
" Efendim "
" İyi misin ? Sana birşey yapmadı değil mi ? "
" İyiyim de sen iyi misin "
" İyiyim "
Sessiz kalmayı tercih ederek birşey demesini bekledim.
" Numaramı nereden buldun "
Aramayı aniden sonlandırması ile öylece kaldım.
Geri aramaya çalıştığımda ise engellediğini anlamıştım.
Neden engellediğini anlayamazken çok uykum olduğunu fark etmiştim.
Hızlıca üzerimi değiştirip yatağıma girdim.
Yarın'a gözlerimi güzel açmak dileğiyle gözlerimi kapalttım...
-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAR TANESİ
Teen Fiction" Seni seviyorum İpek ve bu yüzden özür dilerim " Arkasına dönmesi ile ne yapacağımı bilemez bir şekilde arkasından baka kaldım. İnsan sevdiğini söylerken nasıl arkasını dönüp gidebilirdi ? Sevdiğini arkasında nasıl bırakırdı... # 1 - mahalle (08...