K.T. 34

873 33 9
                                    

Çalmaya başlayan kapı ile koltuktan kalktım.

Kapı deliğinden bakıp yiğiti gördükten sonra kapıyı hızlıca açtım.

Karşımda öylece sadece yüzüme bakıyordu.

Birşey mi oldu diye düşünmekten kendimi alamıyordum.

Yanlış anlaşılma ile ilgili miydi acaba?

Dakikalar boyunca susmasıyla en sonunda ben konuşmaya karar vermiştim.

" Birşey mi oldu "

Toparlanıp yine bana döndü.

" Erim ile aranda birşey geçmediğine emin misin ? "

Dediği ile açıkcası şaşırmıştım. Daha saatler öncesinde bana inandığını söylemişti.

" Bu da ne demek yiğit ?  Daha saatler öncesinde bana inandığını söylüyordun ? "

Şuan yaşadığım şey hayal kırıklığıydı.

Karan'ın bana inanması beni kırmıştı ama yiğitin bana inandığını güvendiğini sanıyordum.

" Elif sizi aynı yatakta gördüğünü söylüyor İpek, inanmak istemiyorum tamam mı ? Ama "

" Ama ne yiğit "

" Elif neden yalan söylesin "

" Ben neden yalan söyleyeyim ? Erim ile aramda birşey geçmedi diyorum "

Gözlerimin dolması ile biraz geri çekildim.

" Peki sizi birşeye inandırmak zorunda değilim iyi akşamlar "

Kapıyı yüzüne kapaltıp arkasına oturdum.

Gerçekten iğrenç hissediyordum.

Benim böyle birşey yapabileceğimi mi düşünüyorlardı.

Ayrıca yapsam bile buna karışamazlardı. Bu bir tercihti.

Bunu sadece evli olan insanlar yapmıyordu.

Ama yine böyle düşünmeleri beni kırmıştı.

Hadi diyelim yiğit beni tanımıyor peki ya karan ?

Kardeşim dediğim insandı.

Teyzem öğrendiyse kesin abimde öğrenmiştir.

Yeni bir başlangıç yapmayı düşünürken herşey daha kötü oluyordu.

" Elif ile konuşmak ister misin ? "

Yiğit'in sesi ile hala orada olduğunu anlamıştım.

" İstemiyorum "

" Neden böyle bir yalan söylediğini bilmek istemiyor musun "

" İstemiyorum kesin erimden hoşlanıyodur yada sevgilisidir kıskanıp saçma sapan konuşmuştur ne konuşayım ben onun gibi insanla "

" Kuzeni, erimin kuzeni "

Kuzeni olması ondan hoşlanmıyor olması anlamına gelmiyordu.

" Dışarı gelsene biraz yürüyelim "

" İstemiyorum "

" Ama ben istiyorum lütfen "

Derin nefes alıp kapıyı açtım.

Üzerim kötü değildi pijamamla dışarı çıksam birşey olmazdı herhalde.

Anahtarı alıp dışarı çıktım.

Yanına gitmem ile yürümeye başladı.

" Ben sana inanıyorum "

Ona dönüp sadece izlemeye başladım.

Bunu neden yapıyordum bilmiyordum.

" Karan sadece sinirlendiği için öyle davrandı yoksa o da sana inanıyor "

Yapmacık bir şekilde güldüm.

" Yalan söylemene gerek yok karan'ı tanıyorum yiğit "

" Ama- "

" Bunu konuşup moralimi bozmak istemiyorum "

Mahallenin sonunda ki parkı gördüğümde yiğite orayı gösterip oraya doğru yürümeye başladım.

Çiçek parkı kadar büyük olmasada büyüktü.

Banklardan birine oturup yiğitinde oturmasını bekledim ama o yanıma oturmak yerine salıncaklardan birine oturdu.

" Gelsene "

Gülümseyip yanındaki salıncağa oturdum.

Yavaş yavaş sallanarak ayaklarımı izlemeye başladım.

" Telefonun yanında mı "

" Neden "

" Şarkı dinlerdik "

O da şarkı dinlemeyi seviyordu galiba.

" Kendi telefonundan açsana "

" Evde unuttum "

" Benimki de evde "

Düşünür gibi yapıp yeniden bana döndü.

" Tamam o zaman sen söyle "

" Benim sesim kötü senin sesin daha iyi "

Kaşlarını çatması ile tebessüm ettim.

" Saçmalama sesin çok güzel "

" Sen bir daha şarkı söyleme bence sesin fazlasıyla kötü diyende bendim zaten "

Kahkaha atıp önüme döndüm.

Sesimin kötü olduğunu söyleyen oydu şimdi ne değiştide güzel bulmaya başlamıştı.

" Öylesine söylediğim birşeydi "

" Tamam kulaklarının sağlığı için şarkıyı bence ben söylemeyeyim "

Yüzünün asıldığını fark etmiştim. Söyledikleri için pişman mıydı yoksa başka birşey mi olmuştu anlamamıştım.

Bi süre sessiz kaldığımız için konuşma ihtiyacı duydum.

" Onur, Mert, Taha falan nerede geldiğimden beri görmedim "

" Onurla taha çalışıyor mert nerede bilmiyorum bu aralar pek evden çıkmıyor "

Başımı sallayıp salıncaktan kalktım.

" Nereye "

" Geç oldu sanki eve gitsem iyi olur "

Başını sallayıp yanıma geldi. Birlikte evime doğru yürümeye başladık.

Yiğit ilk zamanki gibi değildi eskisi gibi davranmıyordu. Önceden beni sinir edip duruyordu.

Bir anda olgunlaşmış gibiydi.

Ama bu hali daha iyiydi. Bana karşı daha ilgiliydi. Sanki bana değer veriyormuş gibi..

Eve ne ara geldiğimizi anlamasamda yiğit'e döndüm. Bana bakıyordu.

" İyi geceler "

" İyi geceler bir sorun olursa ararsın "

Başımı sallayıp arkamı döndüm fakat çok geçmeden bileğimdeki el ile geri döndüm.

" Erim konusunu kafana takma "

Yeniden başımı sallayıp bileğimi elinden kurtarıp cebimden anahtarı çıkardım.

Beni düşünmesi nedensizce heyecanlandırıyordu.

-


KAR TANESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin