Çalan şarkıya eşlik ederek camı silmeye devam ettim.
" Üstüne düşüyorum, kendini çekiyor
Umursamıyorum, olay çıkıyor
Aşkta bi' taraf erken bıkıyor
Gariplik bizde mi, gidenlerde mi ? "İyice sildikten sonra diğer cama geçtim.
Biraz temizlik yapmaya karar vermiştim. Normalde temizlik yapmayı sevmezdim fakat yapmak zorundaydım.
" Senin benimle zorun ne sevgilim "
" Bu kalbi kırıp kırıp neden parçalıyorsun?
Açık açık anlat, sorun ne sevgilim?
Neden şimdi yeni bir savaş başlatıyorsun? "Mükemmel sesim ile şarkı söylemek iyi hissettirmişti.
Elimdeki bezi camın kenarına bırakarak dışarıya bakmaya başladım.
Mahallede hiç çocuk yoktu yada ben denk gelemiyordum.
Karşıdan gelen kişi ile göz göze geldim.
Yüzü tanıdık geliyordu fakat çıkaramamıştım.
Biraz daha yaklaştıktan sonra konuşmaya başladı.
" İyi misin ipek "
Pek tekin birine benzemiyordu.
" İyiyim de çıkaramadım sizi tanışıyor muyuz "
Değişik bir şekilde gülerek gözlerimin içine bakmaya devam etti.
" Henüz değil "
Demesi ile hızlı adımlarla uzaklaştı.
Henüz değil derken neyi kastettiğini anlamamıştım.
Korku içinde camı kapaltıp salona döndüm.
Onu tanıdığımı sanmıyordum ama daha önce görmüştüm.
Zilin çalması ile tedirgin bir şekilde kapıya doğru yürümeye başladım.
Kapı deliğinden bakmıştım fakat kimse yoktu.
Kapıyı açıp etrafa bakındım kimse gözükmüyordu.
Dikkatimi ilk çeken şey yerdeki not olmuştu.
Yerden alarak açtım.
" Elbet bir gün devran döner
Herkes yaptıklarının bedelini
Fazlasıyla öder...."Korkuyla kapıyı kapaltıp birkaç kez kilitledim.
Kimseye hiçbir şey yapmamışken kimseyle tartışmamışken böyle bir not almam hiç normal değildi.
Korku içinde salona döndüm.
Korkuyordum.
İlk kez kendime zarar gelmesinden korkuyordum.
Yeni bir başlangıç yapmaya karar vermişken böyle şeyler olması kötüydü.
Yanımda olabilecek kimse yoktu.
Karanla ve teyzemle aram kötüydü.
Yiğit zaten yeni gelmişti onunla bir süre konuşmayı düşünmüyordum.
Abim desem asla umrunda değildim.
Kendine başka bir hayat kurmuştu ve beni hayatından çıkarmıştı.
Gözlerimden akan yaşları silerek sırt üstü yattım koltuğa.
Yalnızdım.
Her zamanki gibi.
_
Birkaç saat önce karan gelmiş ve salonumda hiçbir şey demeden oturuyordu.
Neden geldiğini ne kadar sormak istesem de onun konuşmasını bekliyordum.
Büyük ihtimalle kendini hazır hissetmiyordu.
Konuşmaya başlaması ile bakışlarımı ona çevirdim.
" Sana karşı öyle davrandığım için özür dilerim "
Birşey demeden devam etmesini bekledim.
" Senden öyle birşey beklemediğim için belki de o kadar sinirlendim bilmiyorum "
Benden beklemediği birşeye inanmıştı...
" Sana karşı tavırlı kalamıyorum kardeşim gibisin kızım sen, konuşmadan sana takışmadan duramıyorum "
Tebessüm edip sustum.
Ne diyebilirdim ki ?
Bende onu kardeşim olarak görüyordum, abimi her ne yaparsa yapsın nasıl affedebiliyorsam onu da affederdim.
Oturduğu koltuktan kalkıp tam karşıma gelip kollarını iki yana açtı.
Gülümseyip ayağa kalkıp sarıldım.
Ne kadar kırılmış olsamda sevdiğim insanlara karşı koyamıyordum.
" Özür dilerim"
" Özür dilemene gerek yok "
" Bi daha böyle birşey olmayacak "
Başımı sallayıp ondan ayrıldım.
Ona sabah gelen nottan bahsetmek istemiştim fakat cesaret edememiştim.
İşlerin daha kötü bir boyuta gelmesinden korkuyordum.
Kimseye söylememeye karar vermiştim.
Söylesemde ne yapabilirdi ki.
Ona zarar gelmesinden korkuyordum.
Heleki benim yüzümden ona birşey olursa kendimi affetmezdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAR TANESİ
Teen Fiction" Seni seviyorum İpek ve bu yüzden özür dilerim " Arkasına dönmesi ile ne yapacağımı bilemez bir şekilde arkasından baka kaldım. İnsan sevdiğini söylerken nasıl arkasını dönüp gidebilirdi ? Sevdiğini arkasında nasıl bırakırdı... # 1 - mahalle (08...