🌹5🌹

504 51 83
                                    

Sınır: 15 Oy ve 120 Yorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sınır: 15 Oy ve 120 Yorum

🌹🌹🌹

"Akşama kimseye söz verme küçük hanım, benimlesin " bir çok defa okuduğum mesajı tekrar okuyup telefonunun ekranını kapattım. Sıkıntılı bir nefes verip telefonu yatağa atarken Teoman 'ın numaramı nereden bulduğunu düşünüyordum.

Tabii birde ilişkimize hızlı bir giriş yaptığımızı. Ya da bu adama karşı kendimi savunmak zorunda hissettiğim için her şey gözüme batıyordu. Bilmiyordum. Bildiğim tek şey arkamdan çevrildiğini düşündüğüm oyunlardı.

Bugün kafede işim olmadığı için uyduracak bir bahane de gelmiyordu aklıma. Fazla telaşıma göz devirdim. Bir şeyleri öğrenmek istiyorsam kaçmamalı aksine sürekli yanında olmalı gözlem yapmalıydım. 

Ani karar değişimime uygun bir hızla üzerimi değiştirdim. Saçlarımı toplayıp çantamı hazırladım. Biber gazını da yanıma aldığım zaman tam anlamıyla hazır olmuştum.

Mesaj geldiğini belli eden bir bildirim sesi sessiz odamda yankılandı. Yatağın üstüne attığım telefonu alıp kimden geldiğine baktım.

"Aşağıdayım " Teoman 'dan geldiği belli olan mesaja evimi nereden buldun diye bağırmak istiyordum. Kendi hakkımda hiçbir sey söylemiyordum ama o benim hakkımda her şeyi biliyordu.

Adaletin bu mu dünya ?

Birkaç günlüğüne köye giden anne babamın yokluğunu fırsat bilip evden çıktım. Zeynep de işteydi zaten. Apartmandan çıktığım an arabasına yaşlanmış beni bekleyen bir Teoman 'la karşılaştım.

"Evi mi nasıl buldun ?" Dedim hiç kıvırmaya gerek duymadan. İçime yerleşen merak tohumları başka bir şeye odaklanmamı engelliyordu.

"Roz 'un ortağı olduğumu unutuyorsun. Çalışanlara ait bilgilerin arasında ev adresin var Gül " alınmış bir hal alan sesiyle yaptığım hatanın farkına vardım. Tavrımı çok belli ediyordum ve bu hiç iyi değildi.

Daha ılımlı olmalı belki de çoğu şeyi görmezden gelmeliydim ki kayda değer şeyler öğrenebileyim. Yanına daha çok yaklaşıp boğazımı dikkatini çekmek için temizledim.

"Meraktan sordum " kocaman bir gülümsemeyle hafifçe başımı omzuma doğru yatırdım. Tüm sevimliliğimi şu an için kullanırken dudakları hafifçe kıvrıldı.

"Gecikmeden gidelim " başımı hafifçe olumlu anlamda sallayıp yerime geçtim. Hafif bir korku ve tedirginlik kuyruk olup peşimden gelirken sessizliğimi korudum. Yalnızdık. Bu beni endişelendirmek için yeterli bir sebepti.

"Nereye gidiyoruz ?" Hareket halinde olan arabanın camından geride bıraktığımız ağaçlara bakarken bana tanıdık gelen bir yer görmemeye başlamıştım. Bu halim haklı bir titreklikle cevap duymak istiyordu.

A M A R E Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin