Gül'ün yüzünde buruk bir tebessüm var. Sebebini bölümü okuyunca anlarız artık 🥲🌹🌹🌹
Heveslerin kursakta kalma gibi bir huyu vardı. Neye heves etsem bir anda boğazımda koca bir yumruya dönüşüyordu. Annemden alel acele, yalanla dolanla aldığım izin şimdi boğazımda koca bir yumru olmuştu. Eve geri dönemezdim. Ama bu binadan çıkmaya da cesaretim yoktu. Elim kapıya gitmiyordu.
Beni dakikalar önce gülmekten ağlayacak duruma getiren adam dakikalar sonra nasıl oluyorda hıçkıra hıçkıra ağlayacak duruma getirebiliyordu ?
Sesi kesilmişti. Gitmiş olmalıydı. Zeynep'in yanına gitmişti. Bu neden bu kadar zoruma gidiyordu bilmiyorum ama gözlerimin dolmasına sebebiyet vermişti. Kıskançlık beni böyle kıvrandırıyor olabilirdi. Ya da korku.
İhanete uğramış olmaktan ölesiye korkuyordum.
Teoman'ın beni hâlâ bir iddia gibi görmesinden korkuyordum.
Benim duygularım yüz seksen derece değişmişken onun o tanıştığımız gecedeki duygularla kalmış olmasından korkuyordum.
Çok korkaktım. Teoman konusunda çok korkaktım ve bunu yeni fark ediyordum. Nefessiz kalmış gibi art arda nefesler aldım. Elimle gözlerimi hınçla kuruladım. Ağlamaya değmezdi. İlk gün damarına basmıştım ama sonrasında çok daha ılımlı davranmıştım.
Bükülen sırtımı dikleştirdim. Az önce açmaya korktuğum kapıyı açtım. Binadan çıktığım zaman boş sokağı görmek derin bir nefes almama sebep oldu. Gitmişti. Zeynep'e gitmişti.
Bu durumu bugün çözmek şart olmuştu. Aklımın bir köşesi en başından beri kandırılıyor olduğumu fısıldayıp duruyordu. Bu düşüncelerle alel acele bir taksiye binmiş tüm cevaplara ulaşmasam da birkaç cevabı bulacağım yere gelmiştim. Hızlı adımlarla merdivenleri çıktım. Kendime düşünme fırsatı vermeden karşımda duran kapıyı çaldım.
Bir ayağımla gergince yere vururken kapı açıldı. "İyi günler " dedim sanki hiç acelem yokmuş sanki yüreğim her saniye daha çok tutuşmuyormuş gibi.
"İyi günler kızım " başındaki tülbenti aceleyle düzeltip bana merakla baktı. Bir kez görmüştü beni ve ne istediğimi merak ediyor olmalıydı. Hâlbuki benim cevaplarım ondaydı. " Rahatsız ediyorum kusura bakmayın. Sözlüm sizin karşı dairenizde oturuyor, evde olacağını söylemişti ama kapıyı çalıyorum açmıyor" hafifçe arkamda kalan kapıya baktım. " Siz acaba gördünüz mü eve girerken ya da çıkarken onun için endişelenmeye başladım " Derince yutkundum. Bahanelerimin gayet makul olduğunu düşünüyordum. Tabii pot kıracak bir şey söylemediysem.
"Bugün hiç eve girerken görmedim zaten öyle sık sık eve de gelmiyor ki hep gecenin bir vakti " elini umrunda değilmiş gibi havada salladı. Konuşmayı keseceğini anladığım an ben girdim konuya. " Aslında bizim sözümüz biraz aceleye geldi ve bu aralar sürekli tartışıyoruz ben " utançla yere eğdim başımı. Gözlerimi sımsıkı yumdum. "Ben beni aldatıp aldatmadığına emin olamıyorum" başımı kederle kaldırdım. Onca söylediğim söz arasından tek doğru olan bu cümlemdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A M A R E
Storie d'amore"Diyorum ki senin bu kıyafetlerine"sağ elinin yüzeyi açıkta kalan boynumla göğsüm arasındaki yere sürtündü. Elini oynatıp o açıklığı boydan boya turlarken çekilmek istedim. Hamlemi önceden tahmin eden bir avcı edasıyla diğer eli ince belimi buldu. K...