***
“Küçük boy karamel macchiato, kremalı, ekstra sıcak.” diye sesleniyor yeni Polonyalı patronum Kakashi. Daha önüme koyduğu bardağı elime bile alamadan bir sonraki siparişi sıralıyor.
“Orta boy şekersiz vanilyalı latte.”
Bir an için içeceklerin isimlerini karıştırdığım için duraksıyor, sonra her iki bardağı da espresso makinesinin altına koyuyorum. Tepe Kafe’de içecek menüsü gayet basitti. Sütlü veya sütsüz kahve, kapuçino, sıcak çikolata veya aromalı çay çeşitleri. Yalnızca çay poşetinin üzerine sıcak su koymak yeterliydi. Yani her şey oldukça basitti. Burada ise bambaşka bir olay var. Anlamam zaman alıyor çünkü çok fazla seçenek var.
Sasuke benden Londra’ya taşınmamı istediğinde deli olduğunu düşünmüştüm. Birbirimizi tanıyalı daha iki üç ay olmuştu. Ama o, aramızdakilerin çok hızlı gelişmesine rağmen panik olmama yol açmadan yavaş yavaş beni kazanmayı başardı. Olayı gayet basit görmemi sağladı. Eğer birbirimizi daha çok görmek ve ilişkimize şans tanımak istiyorsak birlikte yaşamalı ya da en azından yakın olmalıydık. Birbirimizi görememenin ileride kaçınılmaz olarak yaratacağı stresi azaltacaktı bu. Doğrusu dışarıdan bakınca çok hızlı gelişiyor her şey, ben bunun farkındayım. Durum bu! Ama Sasuke'nin beklemek konusundaki görüşüne göre birkaç ay beklememizin tek sebebi insanların bizi yargılayacak olmasıydı ve buna hiç gerek yoktu. Şunu öğrendim ki Sasuke kolay kolay hayır denebilecek birisi değil.
Annem haberi şaşırtıcı derecede sakin karşıladı. Açıkçası yakın zamanda yaşadığı sıkıntıdan sonra anneme nasıl söyleyeceğimi bilemiyordum. Sasuke birlikte söylememizin uygun olacağına karar verdi. İkisinin arasında güzel bir dostluk kurulmuştu. Çoğunlukla cuma akşamları bizim eve geliyor, birlikte vakit geçiriyorduk. Hepimiz bunu dört gözle bekler olmuştuk. Sasuke anneme karşı tam bir centilmen gibi davranıyordu. Ona karşı hep kibar, özenli ve ince düşünceliydi. Aynı zamanda yaptığı komikliklerle onu güldürüp duruyordu. Evin böyle yeniden neşeyle dolması çok güzeldi. Yıllardır bundan mahrum kalmıştık. Sonunda gerek annem gerekse benim için yepyeni bir sayfa açılıyor ve ikimiz de bundan şikâyetçi olmuyoruz.
Öte yandan Tsunade haberi aldığında derinden sarsıldı. Onu hiç böyle perişan görmemiştim. Çok güçlü olduğunu düşündüğüm kadını böyle bir durumda görmek berbat bir şeydi. Tepe Kafe’de geçirdiğim son birkaç gün durmadan ağladı ve her gün aksatmadan onu arayacağıma söz verdirdi bana. Ben de bu sözü memnuniyetle yerine getiriyorum.
Aslında hayatımdaki bu ani değişikliğe en çok şaşıran benim. Konoha'da çok iyi bildiğim ve huzur bulduğum her şeyi arkamda bırakıp sadece Sasuke'nin olduğu yepyeni bir yere gitmek hiç kolay değildi. Zaten öyle her şeyi bir kenara atıp arkama bakmadan gitmedim tabii. Tsunade'yi ve annemi hazırlamaya ve bu değişikliği nasıl daha kolaylaştırırım diye düşünmeye vaktim oldu. Bağımsız olmanın çok önemli olduğuna karar verdim. Ya bir kafede ya da bir kitapçıda iş bulmam gerektiğini biliyordum. Böylece maddi desteğim olacak ve zamanım daha planlı geçecekti. Sasuke bu fikirden hiç hoşlanmadığını kazandığı paranın ikimize de yeteceğini ve bundan mutluluk duyacağını söyleyerek ifade etti. Ona bağımlı halde yaşayıp amaçsızca gün geçirme fikrinin beni ne kadar rahatsız ettiğini açıklamak biraz zor oldu. Katılmasa da kabul etti durumu.
Daha buraya taşınmadan önce internetten iş başvuruları yapmıştım ama olumlu bir cevap alamamıştım. Sasuke bana evinin anahtarını verdiğinde hâlâ iş arıyordum. Haftalar geçmesine rağmen iş falan yoktu ortada. Bu demekti ki ilk çıkacak işi kabul etmek zorundaydım. İşte bu yüzden kendimi bu parlak turuncu önlük ve önünde kocaman marka logosu olan beyzbol şapkasını giyerken buldum. Durum budur dostlar, şu an Coffee Matters’da çalışıyorum. Kalabalığı, curcunası bitmeyen bir yer ve bir saat içinde eskiden bir haftada gelenden on kat daha fazla müşteri gelmesine rağmen pek tatmin edici müşteri ilişkileri kurulamıyor. Aslında pişirme ve güzel sohbetler dışında temelde aynı iş. Kendime bunun beni ekonomik ve fiziksel açıdan bağımsız kılacak geçici bir önlem olduğunu telkin etmek zorunda kalıyorum. Elbette henüz Tsunade'ye yeni işimden bahsetmedim. Hayal kırıklığına uğrayacağını bildiğim için bu konuda gereken cesareti henüz bulamadım kendimde.
